Nilüfer Belediyesi ‘nin düzenlediği 2016 Yılın Yazarı Yaşar Kemal etkinlikleri, 16-17 Aralık’ta Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilen “Bir Edebiyat Adası: Yaşar Kemal Sempozyumu” ile sona erdi.

Ferhat Livaneli Orkestrası’nın dinletisi ile başlayan sempozyumun açılışını Kütüphane Müdürü Şafak Pala ve Belediye Başkanı Mustafa Bozbey yaptı. Bozbey, “Yılın yazarı etkinliğimize Sabahattin Ali’yle 2013’te başladık, 2015’te Aziz Nesin ile sürdürdük. 2016’da Yaşar Kemal’i 60’a yakın etkinlikle her yaştan Nilüferliyle geleceğe taşıdık” sözleriyle sanatın gücüyle kenetlendiklerini, umudu yeşerttiklerini ifade ederek emeği geçenlere teşekkür etti.

Açılış konuşmasını şair, yazar, gazeteci Özdemir İnce yaptı. İnce, “Yaşar Kemal’in romanları öz ve biçim olarak kendi kendilerini yazmaya ve üretmeye devam ediyor. 1992 yılında ‘Yaşar Kemal Türkiye’dir’ dedim. İyi ki demişim. Gerçekten, dünya çapında Dostoyevski, Tolstoy gibi büyük bir yazardır” diyerek, romanlarından esinlenerek yazdığı, “Masal Olmayan Masallar” şiirlerinden birini okudu.

Prof. Dr. Onur Bilge Kula’nın başkanlığında gerçekleşen “Bir Anlatıcı Olarak Yaşar Kemal” başlıklı açılış oturumunda Adnan Binyazar, Semih Gümüş ve Metin Turan yer aldı. Oturumda, ağıt geleneğinin içine işlediği, sözcükleri kullanmadaki dil becerisi, doğa gibi pek az anlatılmış konuları coşkuyla ele aldığı, İnce Memet’te olduğu gibi Yaşar Kemal’de asıl sorunun insanın özünde var olan başkaldırı güdüsünü bütün yönleriyle anlatmak olduğu anlatıldı. Kula oturumu, “Estetik yazınsal birikiminin kaynağını halkta gören Yaşar Kemal, sanatsal arasılığı kişiliğinde, yaratıcılığında somutlaştıran Gorki, Nâzım Hikmet gibi romanı şiirleştirilmiş, filmleştirilmiş, türküleştirilmiş kalıcı bir yazardır, Homer’in ardılı, başkaldırının romancısıdır” sözleriyle kapattı.

‘Yaratıcılığın İzinde’

Sempozyumun ikinci günü “Yaratıcılığın İzinde” konulu Dilber Koç’un yönettiği gençlerin katıldığı ilk oturumda atölyelerde ustanın nasıl gelecek kuşaklarca yorumlandığı anlatıldı. “Anlatıcılığının Kaynakları”, “Roman Dünyasına Bakış” “Yaşar Kemal Anlatısının Çeşitliliği”, “Birikimi Taşıyan Bir Anlatıcı” başlıklarını taşıyan diğer oturumlarda farklı disiplinlerden Yusuf Çotuksöken, Nedim Gürsel, Mahmut Temizyürek, Emine Sonal, Güney Özkılınç, Handan İnci, Birsen Karaca, Seza Yılancıoğlu, Ömer Türkeş, Konur Ertop, Feridun Andaç, Uğur Kökden, Nedret Tanyolaç Kılıçeri, Selma Elyıldırım, Atilla Birkiye, Hülya Nutku, Gürol Tombul, Işıl Özgentürk, Tunca Aslan, Mehmet Akif Ertaş, Nahit Kayabaşı sözün gücünde buluşan bildirilerinde Yaşar Kemal’in toplumsal belleğinin gömüsü olduğunun altını çizdiler.

Kapanış konuşmasını yapan Cevat Çapan, “Ben değişimin yazarıyım diyen Türkiye’nin gerçeğini anlatan Yaşar Kemal, dünden beri dinledik ki, hepimizi de değiştirmiş” diyerek sempozyumu özetledi.

Öykü Ödülü Avcı’ya...

Feyza Hepçilingirler başkanlığındaki seçici kurul 1124 öykü arasından birincilik ödülünü “Son Cevizlik” öyküsüyle Fatma Nuran Avcı’ya verdi.

Eşi Ayşe Semiha Baban, Yaşar Kemal’in adını taşıyan öykü ödüllerini Başkan Bozbey ile birlikte verirken, “Yaşar Kemal burada olsaydı biraz mahcup, müthiş mutlu olurdu. O benim okulum Arif Dino ve Ramazanoğlu Kütüphanesi derdi. Bu atölyelerden yetişenler de benim üniversitem Nilüfer Kütüphanesi diyecekler. İnsanı korku yaratır. Ancak insanı insan eden korkunun üzerine yürümektir. Biraz daha ilerisi mecbur insandır” sözleriyle Yaşar Kemal adasında gerçekleşen edebiyat şölenine emeği geçen, bir araya gelen bu insanlara teşekkür etti.

Avcı da “Bizi affeder misin? Ormanları, toprakları, çocukları koruyamadık, bile bile göre göre yeterince gereğince derince yazamadık” sözleriyle Yaşar Kemal’e seslendi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr