Anne ya da babası cezaevinde olan yaklaşık 400 bin “Bekleyen Çocuk’’ için cezaevlerinde “Çocuk Dostu” alanlar oluşturulması gerekiyor. Adalet Bakanlığı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle düzenlenen Bekleyen Çocuk Projesi kapsamında yurtdışındaki iyi örnekler incelendi; Brüksel, Paris ve Milano’da cezaevlerine ve konu ile ilgili çalışan STK’lere gidildi.

Türkiye’de ise üç cezaevindeki anne ve babalara yönelik “Cezaevinde Ebeveyn Olmak” konulu seminer verildi. Bu eğitimlerle Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 50 kadın, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde 46 kadın ve Maltepe 2 No’lu L Tipi Cezaevi’nde 35 mahpus babaya ulaşıldı. Ayrıca Bakırköy Kadın Kapalı ve Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde 21 cezaevi personeli ile farkındalık arttırmaya yönelik eğitim çalışması yapıldı. Öğretmen Akademisi Vakfı’nın katkıları ile Küçükçekmece Bölgesi’nde 89 sınıf ve 24 rehber öğretmene ‘’etiketsiz eğitim’’ kapsamında annebabası cezaevinde olan çocuklara dair farkındalık eğitimi verildi.

Çocuğu hazırlıyor

Proje koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Fulya Giray Sözen, Avrupa’daki cezaevlerindeki uygulamaları şöyle anlattı: “Mesela İtalya’daki ‘sarı alan’larda birer gönüllü oluyor, çocuğu görüş sürecine hazırlıyor, çocuğun kaygı ve korkularını, anne-babasıyla nasıl bir ortamda görüşeceğine dair çocuğun zihnindeki belirsizlikleri gidermeye çalışıyor.

Sarı alanlarda birer renkli harita oluyor, böylece çocuk adım adım kendisini nasıl bir sürecin beklediğini biliyor ve daha az travmatize oluyor.

Belçika’da da açık görüş alanlarında çocuk ve mahpusun baş başa vakit geçirebilecekleri alanlar var, bu alanlarda da çocuk ve ebeveyni başbaşa kalabiliyor.

Öncelikle yetişkin cezaevleri çocuk dostu hale getirilmeli. Mesela çocuklar aranmamalı, çocuklar için uygun alanlar olmalı cezaevlerinde.”

Gerçeği bilsin

Mahpus yakınları genellikle çocuklara doğru açıklamalar yapamıyor ve çocuk nereye gittiğini, nasıl bir mekân ve süreçle karşılaşacağını bilmeden cezaevine geliyor. Ya da çoğu durumda çocuk ağlıyor, ebeveyninden kopamıyor diye görüş günlerine hiç götürülmüyor ve ebeveyni unutturulmaya çalışılıyor. Ya da çocuklara (özellikle anne mahpuslar için) birçok yalan söyleniyor; annen çalışıyor, annen yurtdışında, annen hastanede gibi ve çocuk annesinin cezaevinde olduğunu farklı kişilerden dolaylı olarak öğreniyor ve ciddi bir şok, korku, inkâr yaşayabiliyor. Oysa en sağlıklısı en başından itibaren çocuğa gelişimine uygun olarak mutlaka ebeveyninin cezaevinde olduğunu söylemek.

Peki ne yapmalı? çözüm yanı başımızda

* Her çocuk biriciktir ve anne ya da babası cezaevinde olan çocukların ihtiyaçları da birbirinden çok farklıdır. Bu kapsamdaki her çocuğun ayrı ayrı değerlendirilebileceği sistem gerek.

* Çocuklu anneler için ivedilikle ayrı üniteler yapılmalı, mevcut kurumlar çocuk dostu hale getirilmelidir.

* Cezaevinde annesiyle birlikte kalan çocukların gün içerisinde cezaevi dışarısında anaokulu ya da kreşlere taşınmaları sağlanmalıdır.

* Çocuğun anne ya da babası tutuklandığında, bakanlıkların hangi aşamada ne tür sorumluluklar alması gerektiğine ilişkin bir hizmet modeli hazırlanmalıdır.

* Kişi tutuklandığında bir çocuğunun olup olmadığı, varsa çocuğunun bakımını kimin üstlendiğiyle ilgili bir inceleme yapılmalı.

* Yetişkin cezaevlerinde, ebeveynlerini görüşe gelen çocuklar için çocuk dostu alanlar oluşturulmalıdır.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr