Kredi kartlarına yönelik yapılan düzenlemenin ekonomiyi sadece belli bir süre canlandıracağını ve vatandaşın daha fazla tüketerek borçlanacağını söyleyen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “ Vatandaş kredi kartları aracılığıyla, tüketime yönlendiriliyor ve ağır bir borç yükü altına sokuluyor. Bundan bir kaç yıl önce kredi kartı ile yine bir düzenleme yapmışlardı borçların önüne geçeceğiz kredi kartından halkı kurtaracağız dolayısıyla tasarruf yaptırıp halkımızı borçtan kurtaracağız demişlerdi. Şimdi aynı iktidar kendi yaptığı düzenlemeyi ekonomiyi canlandırmak adına kredi kartını devreye sokuyor. Tasarrufun önünü açması gerekirken tüketimin önünü açıyor. Peki vatandaş kredi kartı borcunu nasıl ödeyecek. Geliri yoksa, geliri artmıyorsa, ek gelirler elde edemiyorsa, maaşlar artmıyorsa, basta inşaat sektörü olmak üzere ekonomide bir durgunluk varsa bu çark nasıl dönecek. Bu düzenlemenin doğru olmadığını düşünüyoruz” dedi.

"OHAL ARTIK BİTMELİ, TÜRKİYE NORMALLEŞMELİ"

Türkiye'nin içerisinde bulunduğu OHAL sürecinin artık sona ermesi gerektiğini ve Türkiye'nin normalleşme sürecinin önünün açılması gerektiğini dile getiren Destici, “Üç aylığına ilan edilen olağan üstü halin artık bizce uzatılmaması gerekiyor. Türkiye'nin Süratle normalleşmesi gerekiyor. Normalleşmeyi demokrasimizi güçlendirerek sağlayabiliriz. Adaletimizin tarafsızlığını ve bağımsızlığını güçlendirerek sağlayabiliriz. Türkiye'nin şu anda en çok ihtiyacı olan şey birliğimiz ve beraberliğimizdir” dedi.

"İHRAÇ EDİLENLERİN AİLE FERTLERİ ETKİLENMEMELİ"

FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan, tutuklanan ya da ihraç edilen şahısların aile fertlerinin birinci dereceden etkilenmesi toplumsal problemlerin önünü açacağını dile getiren Destici, “Delilsiz sadece şikayet dilekçeleri ile insanlar tutuklanır ya da ihraç edilirse mesleklerinden işlerinde ve burada suçun şahsiliği bir kenara bırakılarak bundan bütün aile fertleri birinci dereceden etkilenirse, bu Türkiye için ileride toplumsal uzlaşmamız acısından çok derin problemler ve kapanmayacak yaralar açabilir. Suçun şahsiliği konusu bugünün meselesi değil bundan yaklaşık 14- 15 asır önce Resul Ekrem efendimiz bu konuyu dile getirmiş. Suçun şahsiliğine azamı şekilde dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr