Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirim yapmasının ardından gözler bankalara çevrildi. Her ne kadar konut sektörü temsilcileri kredi faizlerinin düşeceğini ve satışların artacağını belirtse de, Merkez’in şu ana kadar yaptığı indirimlerin kredi faizlerine kısa dönemde yansıması beklenmiyor.

Bunun altında da başta kredi mevduat oranı ve enflasyon olmak üzere pek çok risk yatıyor. Bankalar kredi faizini belirlerken faiz koridorunun üst bandında yapılan indirimleri referans alsa da indirimler öncelikle mevduat faizlerine yansıyor.

AKP’li çevreler faiz ucuzlayınca girişimcilerin daha fazla borçlanarak, daha çok yatırım yapacaklarını, tüketicinin ucuz kredi kullanarak daha çok konut alacağını, böylece ekonominin canlanacağını, büyümenin hızlanacağını söylüyor. Ancak kazın ayağı öyle değil.

Enflasyon düşmeli

Enflasyondaki düşüş nominal faizlerin de düşüşünü beraberinde getirdiği için enflasyon ve beklenen enflasyonda gerileme olmadıkça mevduat faizlerinde düşüş beklenmiyor. Mart ayı enflasyonu yüzde 7.46 çıksa da Merkez’in 12 ay sonraki TÜ- FE beklentisi yüzde 7.78’de bulunuyor. Mevduat faizlerinde de bir düşüş olmadıkça bankalar bunu kredi faizlerine yansıtamayacak.

Diğer yandan önemli bir risk olan kredi mevduat oranı, mevduat faizlerindeki düşüşün kredilere yansımasını yavaşlatacak. Kredi/mevduat oranlarının yüzde 115 seviyelerinde olduğu bir ortamda bankalar ciddi düzeyde mevduata ihtiyaç duyuyor. Mevduat faizlerinde düşüş, mevduata olan talebi azaltacağı için, bu, bankalar için kredi verecek fon bulma konusunda ekstra bir zorluk gündeme gelmesi demek.

Oran yüzde 145’lerde

Son yıllarda hem kredi hem de mevduat tarafında artış gözlense de, kredilerdeki büyüme daima mevdutların önünde yer alıyor. Bu fark ise beraberinde bankacılık sistemi açısından risk yaratıyor. 2013’ü 108.4 seviyesinden kapatan, 2014 sonunda 114.8’e çıkan oran, 2015 sonunda yüzde 117.2 ile zirveye çıktıktan sonra BDDK’nin geçen hafta açıkladığı verilere göre 14 Nisan itibarıyla yüzde 115.6 seviyesinde bulunuyor. Türk Lirası kredi/mevduat oranında da yüzde 145’ler gibi yüksek bir oran söz konusu. Kredi mevduat oranı mart ayı sonunda da yüzde 116.3 idi.

BDDK’nin 14 Nisan 2016 tarihli verilerine göre, Türkiye bankacılık sisteminde toplam krediler 1 trilyon 530 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Söz konusu tutarın 1 trilyon 39.7 milyarı TL cinsinden, 490.5 milyarı da döviz cinsinden oluşuyor. Sistemdeki mevduat ve fon toplamı ise 1 trilyon 368 milyar TL’de.

Çetinkaya konuşacak

Bu hafta küresel piyasalarda Fed’in 26-27 Nisan’daki açık piyasa komitesi (FOMC) toplantısı izlenecek. Yurtiçinde ise imalat sanayii kapasite kullanım oranları ve dış ticaret dengesi verileri açıklanacak. Ayrıca yarın Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. Yeni Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın bu toplantıdaki yorumları merakla bekleniyor.

Döviz kaybettirdi

Geçen hafta Borsa İstanbul yüzde 0.30 değer kazanırken, 24 ayar külçe altının gram fiyatı yüzde 018’lik yükselişle 113 liraya, Cumhuriyet altını ise yüzde 0.13’lük artışla 756 liraya çıktı. Avro yüzde 1.39 düşüşle 3.1820 liraya, dolar ise yüzde 0.88 kayıpla 2.83 liraya indi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr