Anayasa Mahkemesi’nin “zaman aşımı” kararına isyan eden Ağabey Mehmet Yürek, “30 Yıllık zaman aşımı süresinin dolmasının 2 gün öncesi olan 10 Eylül 2010 tarihinde başvurdum. Bunu soruşturma savcılarına ve mahkemeye verdiğim tüm müracaatlarımdaki dilekçelerimde özellikle belirttim. Bunu ne yerel savcılıklar, ne mahkeme ne de Anayasa Mahkemesi görmedi. Belkide görmek istemedi. Sanki daha önce darbecileri koruyan geçici 15. Madde yokmuş da ben keyfi başvurmadım. AYM kararında, işkence davalarında zaman aşımı olmaz. Benim kardeşimi kim işkenceyle öldürdü, bunu kim bulacak, kim yargılayacak, bu soruların bu ülkedeki muhattabı kim?” dedi.

12 Eylül darbecileri hakkında başlatılan ilk soruşturma reddedildi

Ali Ekber Yürek’in ağabeyi Mehmet Yürek’in 10 Eylül 2010 tarihinde Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusuyla başlayan soruşturmada 6 yıllık sürede bir yol katledilemedi. Geçen süre boyunca dosyaya 90 mağdur daha müşteki olarak dahil oldu. Ali Ekber Yürek’in işkencede öldürüldüğüne dair çok sayıda delil, bilgi, belge ve adli tıp raporları dosyaya girdi ve 14 işkenceci tespit edierek ifadeleri alındı. Ali Ekber Yürek’in işkencede öldürüldüğü soruşturma dosyasındaki bilgi, belge, bulgu ve tanıklarla kanıtlandı. Ancak, Maraş Cumhuriyet Başsavcılığı olay tarihindeki TCK’nin 102. ve 104. maddelerine göre zaman aşımın en fazla 30 yıl olduğu gerekçesiyle ve üzerinden 34 yıldan fazla zaman geçtiğini esas alarak kavuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Böylece 12 Eylül darbecileri hakkında başlatılan ilk soruşturma olan Ali Ekber Yürek dosyasıyla ilgili başvurunun “Kabul edilemez” kararıyla reddedilmesiyle iç hukuk yolları da tüketilmiş oldu.
‘İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar zamanaşımına uğramaz’

Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi Avukat Nesrullah Oğuz, 2004’te yapılan değişiklikle “İnsanlığa karşı işlenen suçlara” zaman aşımı uygulanmayacağına ilişkin yasa değişikliği yapıldığını belirterek, “12 Eylül 1980 tarihinde hazırlanan ve anayasaya eklenen geçici 15. madde ile darbe yapmak suretiyle yasama ve yürütme yetkilerini kullanan Milli Güvenlik Konseyi ile Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararları uygulayan kişiler hakkında herhangi bir yargı merciine başvurulamaz hükmü getirilmiştir. 12 Eylül 2010 tarihinde referandum sonucu anayasa değişikliği ile geçici 15. madde kaldırıldı. Ancak bu sefer de Yargıtaydan darbe sonucu yapılan işkence, ölüm gibi suçların 30 yıllık zamanaşımına tabi olduğu yönünde karar çıktı oysa Türk Ceza Kanunu’nun ‘Soykırım ve insanlığa karşı soykırım’ başlıklı 75. ve 76. maddelerinde siyasal, felsefi, ırkı veya dini nedenlerle işlenen suçların insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğu ve zamanaşımına uğramayacağı belirtilmiştir” diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr