Apple Watch ilk olarak tasarımı ve ergonomisi ile fark yaratıyor.  Farklı sürüm ve renk seçenekleri ile satılan Apple Watch, değiştirilebilir saat kayışları sayesinde kullanıcıya çok geniş bir seçenek sunuyor. Oldukça hafif olan Apple Watch , tıpkı bir analog saat gibi bileği zorlamıyor ve  rahatlıkla taşınabiliyor. Apple Watch benzer ürünlerle kıyaslandığında çok daha küçük boyut değerlerine sahip. Büyük saat seven kişiler 42 mm’lik ürünü tercih edebiliyorken, daha zarif bir saat takmak isteyen kişiler 38 mm’lik tasarımı tercih edebiliyor olmaları iyi düşünülmüş bir özellik olduğunu söylemeliyiz. Apple Watch hem alüminyum hem de çelik çerçeveli seçeneklere de sahip. Hafif bir saat taşımak isteyen kullanıcılar alüminyum çerçeveli ürünü tercih edebiliyorken, sağlam ve çizilmeye karlı daha dayanıklı bir saat isteyen kişiler de çelik kasalı ve safir camlı 42 mm’lik ürünü tercih edebilirler.

 
Apple Watch’a yakından bakıldığında malzeme kalitesinin ve işçiliğinin ne kadar başarılı olduğu hemen anlaşılıyor. Ürünü haftalardır kullanmamıza rağmen herhangi bir çiziğin oluşmaması bu kalitenin ne kadar başarılı olduğunun en iyi örneği.  Üzerindeki Safir cam en az Gorilla GLass  kadar sağlam ve dayanıklı. Bununla birlikte Apple Watch IPX7 (1 metre derinliğinde 30 dakika boyunca) standartlarına göre su geçirmez özelliğine sahip.
Apple Watch’da beğendiğimiz bir özellik, çok fazla kayış seçeneğine sahip olması. Metal kayışlardan tutun, deri ve silikon kayışlara kadar çok geniş bir renk seçeneği ile ürünün görünümünü değiştirebiliyorsunuz. Bununla birlikte kablosuz şarj özelliği de iyi düşünülmüş bir özellik.
 
iPhone şart
Apple Watch’dan verim alabilmek için mutlaka bir iPhone 5-5C-5S-6-6SSE sahibi olmak gerekiyor. Ürünü kurmak için en azından iOS 8.2 sürümü ile çalışan bir iPhone 5 şart. Ekranda çıkan soruları yanıtladığınızda ve Apple Watch  Bluetooth ile telefona bağlandığında hızlı bir şekilde hazır hale geliyor. Apple Watch için binlerce uygulama yazılmış durumda. Ama bu uygulamaların çalışması için iPhone’un Apple Watch’dan çok uzak durmaması şartı aranıyor. Nedeni de, bu uygulamaların esasında iPhone’dan çalıştırıldığını ve Apple Watch’un bir gösterge aygıtı gibi görev yaptığını söylemeliyiz.
Apple Watch’un diğer akıllı saatlerle olan bir farkı analog saatlerden bildiğimiz ayar tekerleğine sahip olması. Bu tekerleği döndürdüğünüzde menünün içinde dolaşabiliyorsunuz veya resimleri büyütebiliyorsunuz. Bu tekerleğe  bir kere bastığınızda ana menüye dönüyor. İki kere bastığınızda uygulamalar arasında geçiş yapıyor, uzun süre bastığınızda da Siri açılıyor.
Yazının devamını okumak için buraya tıklayınız

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr