AYM’nin avukatlara yönelttiği 7 soru arasında “başvurucuların silahlı olup olmadığı, çatışma sonucunda mı yaralandıkları, yoksa güvenlik güçlerinin silahsız kişilere ateş etmesi sonucu mu yaralandıkları” sorularının yanıtları istendi.

Anayasa Mahkemesi, Cizre’de bir evde yaralı olarak bekleyen 23 kişinin ambulanslarla alınarak tedavi edilmeleri için yapılan başvuruya ilişkin avukatlara ilginç sorular yöneltti. Avukatların dün (27 Ocak) 14 kişi adına yaptığı başvuru ile ilgili olarak AYM’nin elde ettiği bilgi ve belgelere göre başvurucuların hiçbirinin sağlık hizmetine erişmek için doğrudan kamu kurum ve kuruluşlarıyla iletişime geçmedikleri belirtilen yazıda “Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın kamu kurum ve kuruluşlarını arayarak olayla ilgili bilgi verdiği ve yardım talep ettiği, iddia edilen yaralanma olayının meydana geldiği 23 Ocak 2016 tarihinden itibaren bugüne kadar yaralıların bulunduğu yere ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ve resmi makamlara üç ayrı adresin bildirildiği, son olarak Faysal Sarıyıldız tarafından 28 Ocak 2016 günü yaralıların bulunduğu adresin bilinmediğinin ifade edildiği anlaşılmaktadır” denildi.

“İşbirliği yapmıyorlar”

AYM’ye bilgi veren resmi makamların başvurucuların tamamının veya bir kısmının yaralı olup olmadığını teyit etmedikleri ifade edilen yazıda “Başvurucularla doğrudan iletişime geçilememesi, dolaylı bilgi veren kişilerce de olaydan sonra farklı zamanlarda farklı adreslerin bildirilmesi, terör eylemleri nedeniyle belirtilen adreslere gidilememesi, adreslere yakın yerlere sağlık görevlilerinin intikal ettirilmesine rağmen olayla ilgili bilgi veren kişilerin işbirliği yapmamaları nedeniyle iddia edilen yaralıların sağlık kuruluşlarına sevkinin sağlanamadığı belirtilmektedir” denildi.

AYM, tedbir talebinin karara bağlanabilmesi için avukatlara 7 soru yönelterek avukatların yanıtları bilgi ve belgelerle birlikte en geç bugün (28 Ocak) saat 15.00’a kadar ulaştırmalarını istedi. AYM’nin soruları şunlar:

1-     Avukatlar, başvurucularla bireysel başvuru öncesinde ve sonrasında doğrudan iletişime girmişler midir?

2-     Avukatlar, başvurucularla doğrudan iletişime girmekteyseler, bu iletişimi hangi vasıtayla sağlamaktadırlar?

3-     Avukatlar, başvurucularla doğrudan iletişime girmemişlerse, iddia edilen yaralanma olayı; başvurucuların sağlık durumları, bulundukları adres, isimleri ile ilgili bilgileri ne şekilde temin etmişlerdir?

4-     Başvurucuların yaralanması hangi koşullar altında gerçekleşmiştir? Başvurucular olay sırasında ve hâlen silahlı mıdırlar? Güvenlik güçleriyle girdikleri çatışma sonucu mu, güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmalardan dolaylı olarak etkilenme sonucu mu, güvenlik güçlerinin silahsız kişilere ateş etmesi sonucu mu yaralanmışlardır?

5-     Başvurucuların bulundukları yerle ilgili olarak süreç içinde resmi makamlara ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine farklı adreslerin bildirildiği dikkate alındığında bu durum başvurucuların yer değiştirmesinden mi yoksa başvurucuların nerede bulunduğunun tam olarak bilinmemesinden mi kaynaklanmaktadır? Başvurucular yer değiştirmişlerse bu değişiklik hangi ihtiyaçtan kaynaklanmıştır?

6-     Avukatlar, Mahkememize bildirdikleri yaralıların bulunduğu iddia edilen adreste hâlen bulunup bulunmadıklarını teyit etmekte midirler? Başvurucular bireysel başvuru yapıldıktan sonra adres değiştirmişlerse yeni adres bilinmekte midir?

7-     Başvurucuların bulundukları adrese ilişkin olarak başvurucular dışındaki kişilerin resmi makamlara verdikleri bilgilerin farklı olduğu dikkate alındığında, bu hususta sağlıklı bilgi verebilecek durumda olan başvurucular neden resmi makamlarla doğrudan iletişime geçmemektedirler?

 Avukatlar “acil tedbir” istemişti

Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukatlar tarafından 14 başvurucu adına dün AYM’ye yapılan başvuruda Cizre’deki sokağa çıkma yasağının uygulanmamasına ilişkin geçici tedbir kararı verilmesinin yanı sıra “Cudi Mahallesi Bostancı sokak. No:23 Cizre adresinde ağır yaralı olarak bekletilen, hastaneye kaldırılmasına ve tedavisi için ambulans geçişine izin verilmeyen başvurucular açısından derhal gerekli tıbbi imkanların sağlanmasını ve yaşam hakkı ile fiziksel bütünlüğünün korumaya alınması için acilen geçici tedbir kararı verilmesi” istenmişti.

Avukatların başvurusunda, başvurucuların telefonla ulaşıp yardım istedikleri, AYM’ye başvuru için yetki verdikleri belirtilerek “Mahkemenizden bu konu ile ilgili eksik belgelerin sokağa çıkma yasağı kalktıktan sonra ikmal edilmek üzere fiili imkansızlık halinin de göz önünde bulundurularak öncelikli tedbir talebimizin görüşülmesinde engel olarak değerlendirilmemesini talep ederiz” denilmişti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr