AKP’ye yakınlığıyla bilinen Akit yazıişleri müdürü ve yazarı Ali Karahasanoğlu bugünkü köşesinde hem Zaman’a kayyum atanmasını hem de Boydak Holding’e yapılan gözaltı operasyonunu değerlendirdi. Akit yazarı, Zaman’ın başına gelenleri “Kendilerine de.. Müslümanlara da, yazık ettiler” diye yorumlarken, Boydak’lara yapılan operasyonu eleştirdi. Bu eleştiriye de gerekçe olarak, operasyon nedeninden yola çıkarak, bir gün kendisinin bile tutuklanabileceği örneğini verdi.

İşte Ali Karahasanoğlu’nun Akit’teki yazısından ilgili bölüm:

“(...) Dün yaşanan ikinci olay için..

Kayseri’deki Boydak’lara yönelik gözaltılar için..

Özellikle, Boydak’ların yakın tarihlerde yaptıkları açıklamalarla.. 

Gülen grubu ile hiçbir ilişkileri olmadığını, kalmadığını deklare etmiş olmalarına rağmen..

Gözaltına alınmalarına..

İddialar doğru ise..

“17 Aralık öncesi ve sonrası” kalın çizgisine dikkat edilmemiş ise..

Gözaltıların sebebi, “17 Aralık öncesinde, Boydak’ların Gülen grubu ile iyi ilişkileri” ise..

Bu yanlıştır..

Vahimdir..

“17 Aralık ihaneti”nin, sulandırılmasıdır.. 

Bir başka yanlışla, “17 Aralık”ın önemsizleştirilmesidir..

Bu vesile ile..

Belirtmeliyim..

17 Aralık öncesindeki “iyi ilişkiler” sorgulanacak olursa..

Sadece Boydak’lar.. 

Sadece şunlar, bunlar değil..

Biz de, topun ağzında oluruz. 

Sadece biz değil..

“Ne istediniz de vermedik” diyen, Tayyip Erdoğan da topun ağzında olur...

“Biz niye topun ağzında oluruz”u, kısaca izah edeyim..

Daha önce de itiraf etmişimdir..

Tekrar hatırlatmış olayım..

Dersane tartışmaları başlayana kadar.. Gülen’i öven yazım hemen hemen hiç yoktur ama..

Gülen aleyhine yazdığım yazı sayısı da, üçü beşi geçmez. 

Onların içinde en sertlerinden biri Mavi Marmara’dır.. 

Diğeri “Başörtü furuattır” konusu.. 

Diğeri “Gülen’in darbecilere şirinlik yaparak, Erbakan Hoca’ya yönelik mesafeli duruşu”dur...

Dindar camiadaki, Gülen’e yönelik bu ortak itiraz konuları dışında..  

Dersane konusu çıkana kadar.. Fetullah Gülen’i “alnı secdeli bir insan” olarak görüp, onu eleştirmediğimi itiraf edip..

Açıkça söyleyeyim..

Durumdan vazife çıkaran birileri..

Belki yarın öbür gün.. Beni de derdest etmeye kalkabilir..

Benim bu iyiniyetli, İslam kardeşliği eksenindeki tavrımı, bazı fırsatçılar cezai soruşturma konusuna çevirebilirler..

Bunun sonu yoktur..

“Selam verdin”, gel içeri..

“Selam aldın”, gel içeri..

Bu yanlış bir tavırdır..”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr