İçişleri Bakanlığı tarafından 17 Kasım’da Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan ve yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın kayyum olarak atandığı Ahmet Türk’ün Mardin kent merkezindeki evine dün saat 10.15 sıralarında giden poliler Türk’ü gözaltına aldı. Ahmet Türk, Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, evinde yapılan arama saatlerce sürdü.

Eş zamanlı olarak Mardin merkez Artuklu Belediye Eşbaşkanları Emin Irmak ve Leyla Sevinç Bozan, Mardin Belediyesi Genel Sekreteri Baran İlhan, Artuklu Belediye Başkanı Yardımcıları İsmet Birtek ve Mehmet Yıldırım, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Meclis Üyesi Mehmet Ali Amak, belediye çalışanları Şeyhmuz Amak, Sultan Bingöl ve Artuklu Belediyesi avukatı Ziya Baği de gözaltına alındı. Ahmet Türk’ün gözaltına alındığı soruşturma için 5 günlük kısıtlılık kararı verildiği belirtildi. Alınan kısıtlılık kararı nedeniyle Ahmet Türk’ün 5 gün boyunca avukatları dahil kimse ile görüşmesine izin verilmeyeceği, soruşturma konusuyla ilgili avukatlarla da bilgi paylaşılamadığı belirtildi. Soruşturma kapsamında şimdiye kadar 4’ü belediye avukatı olmak üzere 30 kişinin gözaltına alındığı ve 5 kişinin gözaltına alınma işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Türk’ün de aralarında bulunduğu 30 kişinin gözaltına alındığı soruşturmanın “terör örgütü üyesi olmak” suçundan başlatıldığını belirtti. Artuklu Belediye Eşbaşkanları Emin Irmak ve Leyla Sevinç Bozan’ın gözaltına alınmasının ardından belediyenin internet sitesi de durduruldu.

'Bu siyaset felaket getirecek demişti'

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alındığı gün Cumhuriyet’e konuşan Türk, ,“Kürt siyaseti olarak geçmişte de biz bunları yaşadık. Ama hiçbirisi sindirmeyle, zulümle başarılı olamadı. Şu andaki yönelim aslında sadece Kürtlere dönük de değil tüm muhaliflere ve vicdanlılara karşıdır. İşte Cumhuriyet gazetesine yapılanlar ortadadır. Muhalif basına yapılan baskılar, derneklerin kapatılması, basının tamamının kontrol altına alınmak istenmesi, tek bir ses haline getirilmesi ağır bir tablodur. Biz bunun ağır faturasını halkların ödemesini istemiyoruz. Gerçekten bu hukuksuz anlayışın sona ermesi için insanlarımızın daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Bu siyasetin halklarımıza bir felaket getireceği artık görülmelidir. Bu nedenle artık suskun kalınmamalıdır” demişti.

Cezaevleri ile Meclis arasında

Ahmet Türk, milletvekili ağabeyi Abdürrahim Türk’ün öldürülmesi ile siyasete girdi. 1973 yılında Demokrat Parti’den 15. dönem milletvekili seçilen Türk, daha sonra CHP’ye katıldı. Ahmet Türk, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından tutuklandı, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde ağır işkencelerden geçti. Türk, Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurucuları arasında yer aldı. Paris’teki Kürt Konferansı’na katıldıkları için HEP milletvekilleri SHP’den ihraç edildi ve HEP, 14 Temmuz 1993’te Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. 2 Mart 1994’te DEP milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı ve DEP’liler gözaltına alınarak tutuklandı. Ahmet Türk, iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ahmet Türk, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ve Demokratik Halk Partisi’nde (DEHAP) siyasete devam etti. Türk, 2005’te Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kurulmasıyla yine siyasete döndü. Çözüm süreci 3 Ocak 2013’te Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata’nın İmralı’da Öcalan ile görüşmesiyle başladı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr