Gazeteci Ahmet Şık’ın annesi oğlunun yeni bir kitap hazırlığında olduğunu ve tutuklanabileceğini söylediğini aktardı. Antalya’nın yerel gazetelesi Körfez Gazete’den Müzeyyen Yüce’nin Ahmet Şık’ın annesi Fatma Şık’la röportajı şöyle:  

“-Öncelikle geçmiş olsun diyerek başlamak istiyorum. Ahmet Şık ikinci kez tutuklandı. Şık’ın tutuklanma sürecini konuşacağız; ancak ben öncelikle Ahmet Şık’ın geçmişten bugüne olan yolculuğunu merak ediyorum. Nasıl bir çocuktu Ahmet Şık?

Ahmet bizleri yaptığı esprilerle güldürmeyi başaran, başarılı, zeki bir çocuktu. Küçüklüğünden bu yana haklının, mazlumun, sesi çıkmayanların yanında oldu. Yanlış giden bir şey gördüğü an hemen müdahale eder, o yanlışı düzeltene kadar mücadele ederdi. Sorgulayan, araştıran bir çocuktu Ahmet. Her davranışın ve işin doğru, iyi ve güzel yapılmasını isterdi. Bu yüzdendir ki, “Ya hukuk okuyup mazlumların haklarını savunacağım, ya da gazeteci olup mazlumların, haklıların sesini duyuracağım” derdi. Nitekim gazeteci oldu.

-Gazetecilik bölümünü kazandığı zaman ne hissettiniz? Ahmet Şık’ın gazeteci olmasını destekliyor muydunuz?

1989 yılında sınava girdi ve İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik Bölümü’nü kazandı. Ahmet her konuda başarılı olduğu için mesleğinde de güzel işler yapacağını biliyordum. Ama bir anne olarak, oğlumun haksızlıklar karşısında susmama, mazlumun yanında olma tavrının başına iş açacağından korktum her zaman. Mesleğine aşık bir gençti. Bu yüzden henüz üniversite birinci sınıftayken başladı gazetelerde staj yapmaya. Önce Milliyet gazetesinde, daha sonra üçüncü sınıfa geçtiği dönemde stajyer olarak Cumhuriyet’te çalışmaya başladı. Okul bittikten sonra çeşitli gazetelerde çalıştı. Ahmet çok idealist bir kişidir. Zalimin yanında hiç olmadı. Zulüm görenlerin yanında oldu. En büyük amacı da buydu zaten. Biz de her zaman destekledik onu. Çünkü ona haksızlıklar karşısında susmamayı biz öğrettik.

-Aile olarak sosyal demokrat bir yapıya sahip olduğunuzu biliyoruz. CHP’de uzun yıllardır siyaset yapıyorsunuz? Çocuklarınızın şu anki karakterlerinin bu anlayış doğrultusunda şekillendiğini düşünüyor musunuz?

Biz atalarımızdan CHP’liyiz. Çocuklarımızı da bu düsturla yetiştirdik. Her zaman sesi olmayanın sesi olup, haksızlıkların karşısında durduk. Çocuklarımıza da bu anlayışı aşıladık. Her biri de doğruların üzerine gitti, haklıların ve mazlumların yanında oldu. Çocuklarım ile gurur duyuyorum.

“OĞLUM BİR KİTAP YAZIYORDU”

-Ahmet Şık, ilk olarak 2011 yılında ‘FETÖ’ soruşturmasında hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışına kaçan eski savcı Zekeriya Öz’ün yürüttüğü Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanmış, 375 gün cezaevinde kalmıştı. O dönemde FETÖ karşıtı bir kitap yazıyordu. Şimdi de FETÖ propagandası yapmak suçlamasıyla tutuklandı. Suçlamalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Oğlum her dönemde gazetecilik yaptığı için yargılanıyor. İktidarın işine gelmeyen yanlışları ortaya çıkarıp halkı bilgilendirdiği için susturulmak isteniyor. 2011 yılında tutuklandığında FETÖ’nün devlet yapılanmasını ortaya çıkaracak olan kitabı yüzünden yargılanmıştı. Şimdi ise FETÖ propagandası yaptı deniyor. Bu ne kadar inandırıcı? Benim çocuğum haksızlıklara karşı susmadı, susmayacak. Bu ülkede hukuk namına bir şey kalmadı. Siyasiler hedef gösteriyor, hâkim ve savcılar ‘emir demiri keser’ diyerek hareket ediyor. Biz acılara alıştık artık. Bu süreci 5 sene önce de yaşadık. Bizi bu şekilde sindiremezler. Adalet geç de olsa tecelli edecek. Ahmet yine özgür kalacak. Ahmet’in tek suçu muhalif olmak. Ben de muhalifim, sokaktaki çocuklar da iktidara muhalif. Ahmet’in 90 yaşındaki gözleri görmeyen babası da muhalif. Ben çocuğuma helal ekmek yedirdim. Biz işçi ve emekçi bir aileyiz. Çocuğumun hiçbir örgütle alakası yok.

Haberin devamı için tıklayınız

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr