Al Jazeera'nin haberine göre komisyon, kadınların hukuki organlar tarafından "manevi suçlar" çerçevesinde suçlanmasının ardından bu testleri yaptırmaya zorlandığını dile getirdi.

Test sonuçları, davada kanıt olarak sunuluyor.

Komisyon bazıları 13 yaşında olan ve evlilik öncesi cinsel ilişki suçlamasıyla 15 yıla kadar yargılanan 53 kadınla görüştü. Kadınların büyük çoğunluğu bu testlerin hükümet doktorları tarafından yapılmaya zorlandığını söylüyor. 20'si testleri birden fazla yaptırmış.

Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu ayrıca testlerde kullanılan metodların geçerliliğini de sorgulayarak testlerin bilimsel hata oluşturabilecek durumlar göz ardı edilerek yapıldığını ve bunların test sonuçlarını da etkilediğini belirtti.

Sahte Testler

Heather Barr, İnsan Hakları İzleme Komitesi Kadın Hakları Bölümü uzman araştırmacı, testleri sahte ve bilimsellikten uzak olmaları yönüyle eleştirdi.

Barr, uygulanan testleri "Birçok insan hatalı bir şekilde bakireliğin, kızlık zarının ilk deneyimden sonra yırtılması sonucu kaybedildiğini düşünüyor. Bu tek kelimeyle doğru değil. Bazı kadınlar kızlık zarı olmadan doğuyor; bazı kızlık zarları kendiliğinden yırtılıyor. Sözde bakirelik testleri Dünya Sağlık Örgütü'nün de açıkladığı üzere hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan ve sağlık çalışanlarının asla uygulamaması gereken testlerdir" şeklinde değerlendirdi. Ayrıca "gayrimeşru" suçlaması yöneltilen evlilik öncesi cinsel ilişkinin sık sık zorla evlendirilmekten, aile içi şiddetten ya da hükümet tarafından dayatılan testlerden kaçan kadınların tutuklanması için bir sebep olarak görüldüğünü belirtti.

Barr, "Afgan Cumhurbaşkanı Eşref Gani bu testlerin uygulanmasını durdurabilir. Herkesin bedenine saygı duymanın, insan haklarına saygı duymanın ve gerçek bilimin sözde bilimin üzerinde olması gerektiğinin fark edilmesi bunun için yeterlidir" dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr