MSF, geçen yıl AB kurumlarından ve 28 üye devletten 56 milyon euro yardım almıştı.

''Sığınmacı kavramı tehlikeye atıldı''

Deutche Welle'de yer alan habere göre, örgütten yapılan açıklamada: ‘'MSF bugün utanç verici caydırıcı politikalarını ve insanların çektikleri acıları Avrupa kıyılarından uzak tutmak için giderek daha fazla çaba göstermelerini protesto etmek amacıyla Avrupa Birliği ve üye devletlerden maddi destek almayacağını açıklıyor'' ifadeleri kullanıldı.

MSF Uluslararası Genel Sekreteri Jerome Oberreit, insanları korumaktan çok caydırmaya yönelik Avrupa politikasını eleştirerek, ‘'AB-Türkiye Anlaşması bir adım daha da ileri giderek ‘sığınmacı' kavramını ve bu kavramın sunduğu korumayı tehlikeye atmıştır'' diye konuştu.

MSF Almanya Sorumlusu Florian Westphal da örgütün aldığı kararın nedenlerini şu sözlerle açıkladı: ‘'Yürüttüğümüz projelerde her gün AB'nin ne kadar fazla acıya sebep olduğunu görüyoruz. Çalışanlarımız her gün AB'nin sınır dışı poltikalarının ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların; özellikle de hamileler, çocuklar ve bir başlarına kaçış yoluna düşen gençler gibi kırılgan gruplar üzerindeki yıkıcı etkilerine tanıklık ediyorlar.''

Brüksel'den MSF'ye net cevap

MSF'in bu radikal kararına AB'den yanıt ise gecikmedi. Brüksel'de konuya ilişkin açıklama yapan AB Komisyonu sözcüsü Türkiye'yle 18 Mart'ta varılan mutabakatı, ‘'AB Komisyonu, Türkiye - AB Anlaşması'nın hukuka uygunluğuna ilişkin Avrupa Konseyi, birliğe üye 28 devlet ve Birleşmiş Milletler'in görüşlerini dikkate alır'' sözleriyle savundu.