2007 yılında cemaatçi özel yetkili savcılar, ‘darbelerle ve derin devletle hesaplaşma’ adı altında soruşturmalar başlattı. AKP iktidarıyla birlikte yürütülen soruşturmalarda birçok asker, polis, gazeteci, öğrenci cezaevine atıldı.

Cemaatin gücünü zirveye çıkardığı tarih ise 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği referandumu oldu. Yargıda ve bürokraside neredeyse tek hâkim güç haline gelmiş ve “devletin tek fiili hâkimi” olmuştu artık.

Duygusal bir rekabet!

Cemaat şirketleri 2005’te MÜSİAD’dan ayrılıp TUSKON’u kurdu. İki dernek arasındaki ticari rekabette kazanan hep TUSKON oldu. Bugün terör örgütüne destekle suçlanan TUSKON, 2010’da Erdoğan’a ödül vermişti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr