ZEYNEP KURAY [email protected]

MİT TIR’ları haberi nedeniyle yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül dün ikinci kez hakim karşısına çıktı. Kapalı yapılmasına karar verilen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya ilk etapta Dündar ve Gül’ün eşleriyle Dündar’ın annesi alındı. Oğlu Ege Dündar ise içeri alınmadı. Avukatların itirazı üzerine Ege Dündar da salona alındı.

Milletvekillerine ‘red’
HDP’li ve CHP’li milletvekillerinin mahkeme heyetinden davaya katılma talepleri ise reddedildi. CHP'li Barış Yarkadaş, Hilmi Yarayıcı, Tuncay Özkan ve Engin Özkoç'un TBMM'nin Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'nda görev yapmalarını gerekçe göstererek davaya gözlemci olarak katılma talebinde bulundu. 8 CHP'li milletvekili de suçtan zarar gördüklerini belirterek davaya müdahillik talebinde bulundu. Talepleri değerlendiren mahkeme, milletvekillerinin taleplerinin tamamını, "hükümet üyesi olmadıkları" gerekçesiyle reddetti.

457 avukat başvurdu
Duruşma öncesi yetki belgesi veren 457 avukat da duruşmaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, salon dolana kadar avukatların duruşmaya alınmasına karar verdi. Duruşma salonuna 100’ün üzerinde avukat girebildi.


Duruşmada, davaya konu olan tırların durulması görüntüleri izlendi. Ardından Dündar’ın savunmasına geçildi. Dündar, “İstihbarat teşkilatının ilaç ve silah taşıma yetkisi olmadığının altını çizerek, suçüstü yakalandıklarını kaydetti. Dündar, “Yaşananlar hem ulusal hem uluslararası suçtur. Hükümetin işlediği suçun hesabını burada biz veriyoruz. Hiçbir suç, devlet sırrı arkasına saklanamaz. Bir devlet, cumhurbaşkanından başbakanına kadar yalan söylüyorsa bunu ortaya çıkartmak hakkımızdır” diye konuştu. “Görüntüler kurguysa biz neden "devletin sırrını ifşa"dan yargılanıyoruz?” diyen Dündar, “Devletin suç işlediği bilgisinin gizli kalması görevim yoktur. Siyasilerin yalanını örtme görevim de bulunmuyor” dedi. Dündar, “Hangi devletin casusuyum? Buna dair tanık yok, delil yok!” diye kaydetti. Silahları nakledenlerin casusluk suçunu islemiş olabileceğini söyleyen Dündar, “Bu vatana ihanettir ve yargılanacaklardır” diyerek şöyle devam etti: “Biz cebir kullanmadık, Cumhuriyeti cebirle ortadan kaldırmayı çalışanları ifşa ettik.”

Yasak sürüyor
Dündar ve Gül’ün tutuklanmaları yönünde karar veren mahkeme, yurtdışı yasağının da kaldırılmamasına hükmetti.

***

Dündar: Sorunun muhatabı Erdoğan

Savunmanın ardından Dündar’ın sorgusuna geçildi. Sorgu sırasında savcı Evliya Çalışkan, Dündar’ın savunması hakkında, “Aslında bir kopuş savunması izledik” ifadesini kullandı. Can Dündar’ın “Ne kopuşu?” sorusu üzerine, savcı Çalışkan, “Sonra anlarsınız” diye yanıt verdi. Avukatların siyasi yorum olduğu gerekçesiyle sıklıkla konuşmasına itiraz ettiği savcı, Dündar’a “Görüntülerin yayınlandığı dönemde yayın yasağı vardı. Hangi saikle haberlerin yayınlandınız” sorusuna Dündar, “Hırsızın koyduğu yayın yasağını tanımıyoruz” yanıtını verdi. Savcının bu yanıta yorumu ise “Gazeteci olmak milli güvenliği yok saymak anlamına gelmez” şeklinde oldu. Duruşmada, dikkat çekici bir diyalog da davaya müşteki sıfatıyla müdahil olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatıyla Dündar arasında gerçekleşti. Erdoğan’ın avukatı Dündar’a “Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiğine dair yapılan algı operasyonunun merkezi nedir sizce?” diye sordu. Dündar’sa buna, “Recep Tayyip Erdoğan” karşılığını verdi.

Kaynak: Birgun.net