SEBAHAT KARAKOYUN / [email protected]
@ssenyaprak

AKP iktidarı, art arda yapılan düzenlemelerle yaz-boz tahtasına çevirerek kuşattığı yargıya son darbeyi vuracak tasarıyı Meclis’e sundu. Yargıtay ve Danıştay’ı yeniden yapılandırmak üzere “yargı paketi” adı altında hazırlanan tasarı, AKP’nin bayramdan önce ivedilikle Meclis’ten geçirmeyi planladığı öncelikli yasalar arasında yer alıyor.

Danıştay ve Yargıtay’ın üye yapısını değiştirmek üzere daha önce 2011 ve 2014 yılında iki “iş yükünü hafifletmek” adı altında yasal düzenlemeler yapan ve yeni daireler kuran AKP iktidarı, her iki yüksek yargı kurumuna tümüyle nüfuz etmek üzere bu kez daire sayılarını azaltarak, üyeleri tümüyle yenilemek üzere 36 maddelik yeni bir paket hazırladı. Meclis’e sunulan tasarı ile Anayasa’ya aykırı olarak “yüksek hâkimlerin azli” olanaklı hale getiriliyor.

12 yıl sınırı

TBMM ye sunulan tasarı, Anayasa’ya aykırı hükümler içeriyor. Tasarıya göre, Danıştay’ın daire sayısı 17 ‘den 10’a üye sayısı da kademeli olarak 195’den 90’a indirilecek. Yüksek yargıda görev yapan üyelerin tasfiyesine yönelik düzenleme ile Yargıtay’ın daire sayısı 46’dan 24’e, üye sayısı da 516’dan 200’e düşürülecek.

Yargıtay ve Danıştay üyeliğini 12 yılla sınırlandıran tasarı yasalaşırsa, yürürlüğe girdikten sonra her iki yargı kurumu boşalmış sayılacak. HSYK beş gün içinde görevi sona eren üyeler arasından yeni Yargıtay ve Danıştay üyelerini belirleyecek. Görev süresi sona eren ve yeniden seçilemeyen yüksek yargıçlar, doğabilecek tazminat yükümlülüğü göze alınarak kazanılmış hak ve aylık dereceleri saklı kalarak bölge adliye veya ilk derece mahkemelerine atanabilecek. İktidarın, yaptığı hesaplamalarla yüksek yargıçların “azli” anlamına gelen bu düzenleme nedeniyle açılacak tazminat davaları ile büyük bir mali yükü göze aldığı belirtilmiyor.

Gerici kadrolaşma için sözlü sınav

Tasarı hâkim ve savcı adaylarına meslek öncesi eğitim sonunda yapılan yazılı sınava ek olarak sözlü sınav zorunluluğu getirilerek yargıdaki gerici kuşatma hızlandırılacak. Hâkim ve savcılar hakkında kanun yolu incelemesi aşamasında kanun yolu değerlendirme formu düzenlenmesine yönelik değişiklik de tasarı da yer alacak. Bu kapsamda 2011’de kaldırılan Yargıtay tarafından incelenen dosyalarda ilgili hakim ve savcılar hakkında not verilmesine ilişkin uygulama yeniden getirilecek.

Kayyumlar tazminat yükünden kurtarılıyor

Tasarının en tartışmalı maddelerinden biri de el konulan şirketlerin kayyımlarını talimatla verdikleri hukuk dışı kararlarda ellerini rahatlatmaya yönelik. Yapılan düzenlemeye kayyumların verdikleri kararlar nedeniyle bireysel tazminat ödeme yükümlülüğü kaldırılıyor. Bu maddeyle ilgili gerekçede, rekor maaşlarla şirketlerin yönetimine getirilen kayyumların “yaptıkları iş kamu görevi niteliği taşıdığı” gerekçesiyle “görevlerinden kaynaklanan tazminat istemleriyle bireysel olarak baş başa bırakılmamaları “ gerektiği belirtiliyor.

Yargılanma endişesi ile öne alma çabası

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, AKP’nin daha önce her iki kurumun daire sayılarını artırdığı zaman bunun “kadrolaşma” amacıyla yapıldığı uyarısında bulunduklarına dikkati çekerek, “Aynı iktidar şimdi yine siyasi amaçlarla daire sayısını ve üye sayısını düşürmeyi amaçlıyor. Bu tavır adalet kurumuna zarar verir. Zaten var olan güven kaybını artırır. Bir gün yargı yolunun açılması ihtimaline karşı AKP kendince ön tedbir almaya çalışıyor” dedi.

Sivil darbe

YARSAV Başkanı Murat Arslan da istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla birlikte Yargıtay ve Danıştay’ın artık içtihat mahkemeleri olacağı, iş yükünün hafifleyeceği gerekçesiyle gündeme getirilen bu tasarının arka planına bakılması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Herkesin aklına gelmesi istenilen arka plandaki gerekçe ise bu kurumlardaki cemaatçi üyelerin tasfiye edildiği. Ancak bu tam olarak doğruyu ifade etmiyor. Bu yasayla, siyasi iktidara mutlak biat etmeyen tüm üyeler tasfiye edilecektir. Bu değişikliğin yargıda reformla falan bir ilgisi yoktur. Reform adı altında getirilen tüm düzenlemelerin gerçekte yargıyı araçsallaştırıp bir intikam aracı haline getirmekten başka bir amacı bulunmamaktadır. Son değişiklik tam anlamıyla majestelerinin yargısını oluşturma hedefindeki son engelin de aşılma hamlesidir. İktidar söz konusu yasa değişikliğiyle her iki Yüksek Mahkemeyi kendine uygun kişilerle ‘dolduracaktır’. Bu tür uygulamalar darbe dönemlerine mahsus uygulamalardır.”

Kaynak: Birgun.net