Bundan yaklaşık sekiz sene evvel Taksim’de bir barda oturuyorduk. Kapının önündeki Vosvos’u gören Mireira ve Javier içeri girip aracın sahibini sorduğunda tanışmıştık kendileriyle. Mekanda bolca muhabbet edip, ardından Vosvosla kısa bir akşam gezintisi yapıp onları otellerine bırakmıştık. İspanyol sevgililer ile irtiabtımız hiç kesilmedi, artık Vosvos nasıl bir duygu ise üç yıl evvel bir Vosvos minibüs (camper) alıp, iki yıl evvel de evlendiler. Şimdi o camper içinde ufak bebeklerini büyütüyorlar. Beşiktaş şampiyon olduğunda Javier beni, Barcelona şampiyon olduğunda ben Javier’e tebrik ediyorum.

İznik’te 2012 yılında büyük bir Vosvos buluşması yapmıştık. Yurt dışına çağrı yapmıştık, ne yalan söyleyeyim pek ihtimal vermiyordum onca yolu aşıp birilerinin buluşmaya geleceğine. Yanılmışım. Dimitri, Thanasis ve Angelos ile o buluşmada birbirimize “Kalimerhaba” dediğimizden bu yana dört yıl geçmiş. Artık her sene görüşüyor, uluslararası buluşmalarda bir araya geliyoruz ve hatta evlerine, sofralarına misafir oluyoruz. En mutlu olduğumuz anlardan biri de geçtiğimiz yılbaşında Dimitri’nin küçük kızları Zoi ve Katerini’den gelen kartpostal oldu. İşte bunlar hep Vosvos!

Müzik yaparak geziyorlar



Yukarıda sadece iki küçük tesadüf sonrasında gelişen hikâyelerin, sadece bir kısmından bahsettim. Yazının devamı ise Maria ve Viktor’a ait. Rusya’dan 10 ay önce yola çıkan çift, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya, Hırvatistan, Karadağ, Makedonya ve Yunanistan’ın ardından Türkiye’delerdi geçtiğimiz iki ay boyunca. Yalova’daki bir çiftlikte gönüllülük yapan Maria ve Viktor, arada sırada Yalova merkezine inip müzik yapmayı da ihmal etmediler. Zira Maria keman, Viktor da akordeon çalarak, sokak müziği yapıyorlar. Topladıkları para da gezilerinin yakıtına gidiyor. Ha, bu arada kendileri 1978 model Volkswagen T2 ile, yani bir Vosvos minibüsle bu gezilerini gerçekleştiriyorlar!

Birkaç ay önce Viktor, Facebook üzerinden bana ulaştı. O anda Yalova’da olduklarını, araçlarında rulman problemi olduğundan bahsetti. Viktor’un Bursa ve İstanbul’daki arkadaşlarımızla irtibat kurmasını sağladık. Ardından geçtiğimiz hafta içinde İstanbul’a geldiler. Kadıköy Yoğurtçu Parkı yakınlarına park ettikten sonra Kadıköy’ün Vosvos objeleriyle bezeli mekanı Tosbağa Cafe’de buluştuk. “Ne içersiniz” sorusuna, gülerek “Çay” dediler. Yalova’da kaldıkları süre boyunca çaya alışmışlar besbelli. Muhabbet muhabbeti açtı, masamız uzadı da uzadı.
Ertesi sabah güzel bir kahvaltı masasında karşıladık onları. Ardından sorunlu malzemeyi temin edip, yılların emektar ustası Talip amcanın ellerine bıraktık 78 model Vosvos‘u. Nihayetinde de vedalaşarak ayrıldık. Şimdi onlar Bulgaristan ve Romanya üzerinden Orta Avrupa’ya doğru yollarına devam edecekler. Meydanlarda sokak müziği yapıp, topladıkları parayla yakıt deposunu doldurup yeniden yollara vuracaklar kendilerini.
Evet, bir Vosvosunuz varsa, bu tip hikâyeler yaşam boyunca karşınıza çıkar. Bursa’dan Trabzon’a, Selanik’ten Barseolana’ya, Beyaz Rusya’dan Sırbistan’a arkadaşlarınız, hatta ailecek görüştüğünüz dostlarınız olur. Vosvosla hem yollar, hem de yaşam rengârenk hale gelir.

Kaynak: Birgun.net