Belçika’daki saldırıların ardından BirGün’e açıklamalarda bulunan Gazeteci Fehim Taştekin, Belçika’nın uzun zamandır radikal İslamcılara göz yumduğunu ifade edip “Suriye, Irak gibi yerlere en fazla cihatçı gönderen ülke komundaydı Belçika. Bunlara yönelik bir tedbir alınmadı. Bunlar nasıl olsa tek gidişli biletlerle gidiyorlar, giderler ve dönmezler mantığıyla cihatçıların IŞİD ile tanışmasına göz yumdular. Şu an ise bunun bedelini ödüyorlar. Geri gelenlerin hepsini de tutuklayamazlar çünkü Suriye’den gelenler direkt Brüksel’e inmiyorlar farklı yollar kullanıyorlar. Hem en son 10-15 yılın laçka güvenlik anlayışı hem de Suriye ve Irak’ta giriştikleri vekalet savaşlarının, cihatçı çeteleri kullanmaya endeksli bu anlayışın kendi evlerinde bedelleri ödetiliyor.” diye konuştu.
IŞİD’in küresel bir fenomen haline geldiğine dikkat çeken Taştekin, örgütün özellikle dışlanmış, işsiz, okulunu bırakmış ve birçok açıdan ümitsiz olan gençler için Avrupa’da önemli bir ‘tercih’ olduğunu ifade etti. Avrupa’da bundan sonra nasıl bir sürecin yaşanabileceğini sorduğumuz Fehim Taştekin şunları söyledi: “Bu süreçten sonra Avrupa’daki göçmenlere daha sıkı önlemler alınacağı öngörülebilir, diğer öngörü ise bu terör eylemleri aşırı sağa yarayacak ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanmış olan Mülteci Anlaşması çerçevesinde geri kabul sürecini sekteye uğratacaktır. Zaten Yunanistan’da var olan mültecilerin yüzde biri bile dağıtılmamış durumda. Bu süreçten sonra mültecileri hangi ülke kabul edilebilir bunlar önemli soru işareti. Paris Katliamı’nda görüldüğü gibi göçmenlere olan düşmanlık daha da artacak. Bunun sonuçları Almanya’da aşırı sağ, göçmen karşıtı partiler, eyalet seçimlerinde merkez sağ ve merkez sol partileri ağır darbelerle vurdu. Bu nedenle bu saldırılar bu trendleri giderek arttıracaktır.”
Kaynak: Birgun.net