ERK ACARER [email protected]
@eacarer

Diyarbakır Başsavcılığı, darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ve mal varlığına tedbir konulan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu Diyarbakır Valiliği yaptığı dönemde kamu kaynaklarını cemaat dershanelerine göndermekle suçluyor.

Dosyaya göre, Valilik bünyesindeki SODES projesi kapsamında 500 yoksul çocuğun eğitim masraflarını karşılamak için 2007- 2010 yılları arasında 3 yıl süre ile Diyarbakır Valiliği yapan Hüseyin Avni Mutlu’ya başbakanlık Devlet planlama Teşkilatı’nca 500 bin TL’lik ödenek çıkarıldı.

Suçlamaya göre projede görev alan emniyet içindeki cemaate bağlı polis ve emniyet amirleri, yaklaşık maliyet çıkarmayıp, idari ve teknik şartname hazırlamadı. Daha uygun teklif veren başka dershaneler olmasına rağmen ihale 425 bin lira bedelle ruhsatsız olan ve şartnameye uymayan cemaat bünyesindeki Kardelen Pratik SBS dershanesine verildi. Para ihale dökümanı hazırlanmadan, maliyet çıkarılmadan, ilan işlemleri yapılmadan ve açık ihale çıkarılmadan mevzuata aykırı bir biçimde doğrudan cemaat dershanelerinin hesabına aktarılmadı.

Bakanlığın sorumluluğu
Devlette açık ihaleyle yapılması gerekirken, kanunda, ‘idarece öngörülmeyen nedenler’ gibi bir takım boşluklara dayandırılarak gerçekleştirilen binlerce davetiye usulüyle yapılmış ihale örneği var. Sayıştay raporları da bunlarla dolu. Bu suçlamaya göre AKP dönemindeki pek çok başka bürokratın da hesap vermesi gerekiyor.
Vali Mutlu’ya isnat edilen suç, 4734 kamu ihale kanununa aykırı davranış; ihaleyle yapılması gereken işin ihalesiz yapılması. Ne var ki AKP döneminde isnat edilen bu suçun pek çok örneği var. Yani söz konusu suçun sadece Cemaat kapsamında değerlendirilmemesi gerekiyor. Öte yandan Vali Mutlu’ya yöneltilen suçlamayla ilgili önemli bir nokta daha dikkat çekiyor. Devletin denetim birimleri bu harcamanın usulsüz olduğunu görüp bunu uyarması gerekiyordu. Ancak üç sene boyunca bunun denetlenmediği anlaşıldı. Olayda sorumluluğu olan İçişleri Bakanlığı’na herhangi bir suçlama yöneltilmedi.

Vali devletten bağımsız ‘bütçe’ adımı atamaz
Uzmanlar, Hem bütçe hem de idari olarak İçişleri bakanlığına bağlı olan Valiliklerin devletin denetimi olmadan bütçe konusu ile ilgili adım atamayacağını belirtiyor. 5018 sayılı Kamu Mali yönetimi kontrol kanunu ile 6085 sayılı Sayıştay kanununa göre, İçişleri bakanlığına bağlı valiliğin tüm hesaplarının didik didik incelenmesi gerekiyor. Bunlarda bir kanunsuzluk olursa Sayıştay bunu yakalayıp Meclis’e getiriyor. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, konuyla ilgili olarak şunları aktarıyor: “Valiliğin yaptığı harcamaların devletin ve devletin denetlediği diğer kurumlardan habersiz olması mümkün değildir. Valinin devletin tasvip etmediği harcamalar yapamaz.”
Peki, şu anda emniyette gözaltında bulunan ve usülsüz harcama yapmakla suçlanan eski Vali Mutlu’nun, belgesiz işlem yapması mümkün mü? CHP Vekili bu konuya da şöyle açıklık getiriyor: “Bu usulsüz para kullanmaktır. Valilerin böyle bir suç işlemesi mümkün değildir. Çünkü bu suç yıl sonundaki bütçe görüşmelerinde hemen ortaya çıkar. İmza sırasına göre sorumlular belirlenir. Belgesiz harcamaya kimse imza atmaz. Sayıştay’a çarpar ya da müfettiş denetlemesinde ortaya çıkar.”

Kaynak: Birgun.net