NURCAN GÖKDEMİR [email protected]

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin darbe girişimi sonrasında sık sık dillendirdiği ‘ihbar’, ‘ifşa’ çağrıları Meclis’te karşılığını buldu. 15 Temmuz sonrasında cadı avına dönen operasyon sonrasında teşvik edilen ihbarcılık, hükümet tarafından yasal bir kılıfa kavuşturuldu. Ayrıca soruşturmalarda müfettişlerin ve bürokratların tazminata mahkum olmasının da yolunu kapatıyor.

‘Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması’ hakkındaki kanunda değişiklik yapan Torba Yasa Tasarısı’nda ihbar konusunda da düzenleme yapıldı. Buna göre muhbirin adı ve adresi bulunmadığı, somut belgelere dayanmadığı gerekçesiyle işleme konulmayan ihbar mektuplarıyla sonuç alınmasına olanak sağlanırken teftiş ve denetim elemanlarına yürüttükleri işlemlerden dolayı tazminat davası açılmasının da yolu kapatıldı.

Tazminat idareye
Bunun yanı sıra yapılan bir başka düzenleme ile de personel hakkında ön inceleme, disiplin soruşturması veya idari soruşturma yapmakla görevlendirilenler ile teftiş ve denetim elemanlarına tazminat davası açılmaması hükme bağlandı. Tazminat davalarının ancak idare hakkında açılabilmesine olanak sağlanarak soruşturmacıların sorumlulukları azaltılacak.Soruşturma ve incelemeleri yürütenlerin, personel hakkındaki işlemleri kin, garez ve hatıra dayalı olarak, baskı veya telkinle oluşturduğu veya değiştirdiği yargı kararıyla tespit edilirse, idare ödediği tazminatı bu kişilerden geri alabilecek.

‘Şikâyet hakkını da düşünmeliyiz’’
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Cumhur Çilesiz, komisyonda işleme konulmayan ihbar mektupları ile ilgili düzenlemenin gerekçesini açıklarken memurların görev suçlarından dolayı yargılama sürecinin başlamasının ihbar ve şikâyetin belli şartları taşımasına bağlı olduğuna dikkati çekti. Çilesiz, bu şartları, “Şikayetin soyut ve genel olmaması, kişi ve olayın belirtilmesi, iddianın ciddi bulgu ve belgelere dayanması ve şikayetçinin ya da muhbirin adı soyadı, ikamet adresinin bulunması’’ olarak sıraladı. Yasanın bu durumda şikayeti alan cumhuriyet savcısı veya idari makama başvuruyu işleme koymama yetkisi verdiğini belirten Çilesiz ancak buna karşı bir itiraz yolunun olmadığını kaydetti. Çilesiz, madde ile işleme koymama kararlarına karşı itiraz yolunun açıldığını belirtti.


Çilesiz, bunun güvencesizlik olarak yorumlanmaması gerektiğini savunarak, “Yani bir de işin tersini düşünmek lazım, vatandaşımızın da şikâyet hakkını vesairesini de düşünmek lazım. ….Burada biz şikâyetçiye bir hak tanıyoruz. ‘Bu ciddiye alınacak bir şikâyettir, bu ön inceleme dediğimiz süreci başlat’ diyecek yargı’’ dedi. Bu açıklamanın ardından CHP’li Kadim Durmaz, “Muhbirlik sistemi yasal bir sisteme kavuşuyor’’ dedi.

CHP’li Musa Çam, düzenlemeye “Yani böylelikle kamu çalışanı daha güvencesiz hâle geliyor, soruşturmalar açılacak istediği gibi, yani eskiden imzasız gelen mektuplar bununla beraber dikkate alınacak ve bunlar kapsamında soruşturmalar açılacak, gelen müfettişler fezlekeleri tutacaklar, gönderecekler, devlet memuru gitsin mahkemelerde aklansın yani. Böyle bir güvencesizlik. Devlet memurları bu şekilde güvencesiz bırakılacak’’ sözleriyle itiraz etti.

***

Memurlara ‘Demokrasi nöbeti’ sorgusu

Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü, (KYK) personele “Neden katılmadınız, mazeret bildirin” diye sorgu başlattı. Ankara’daki KYK Genel Müdürlüğü’nden İzmir başta olmak üzere çeşitli illere gönderildiği öğrenilen faksta, çalışanların adı, soyadı, mitinge katılıp katılmadığı, katılmadıysa da mazeretini bildirilmesi istendi. Aynı faksın eşzamanlı mitinglerin düzenlendiği bölge müdürlüklerine de gönderildiği öğrenildi.

***

Belediyelere ‘sizde ‘FETÖ’cü var mı?’ genelgesi

Darbe girişiminin ardından, valilerin belediyelere gönderdiği bir genelgeyle “Fethullahçı” olarak bilinen isimlerin listesini istediği ortaya çıktı. Valilikler belediyelerden FETÖ’cülerin belirlenmesi için bir komisyon kurmalarını istedi.

Kaynak: Birgun.net