UĞUR ŞAHİN / [email protected]
@uugurs

OHAL kapsamında geçen günlerde yayımlanan 3 ayrı kararname ile 50 bin 589 kamu çalışanı ihraç edildi. Listelerde ise kamuoyunun muhalif kimliğiyle tanıdığı bilim insanları var. İhraç edilenler arasında bulunan ve halk sağlığı alanındaki çalışmalarıyla bilinen Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu BirGün’e konuştu. Hamzaoğlu, kararnamenin ardından ihraç edilen akademisyen sayısının Barış İçin Akademisyenler’in sayısına eşit olduğunu ve bunun da bildiriye imza atan akademisyenlerin tümü çıkarttılar şeklinde yanlış anlaşıldığını aktardı. Hamzaoğlu, “Hâlbuki 2 bin 218 imzacıdan, 44’ü bu kararname içerisinde. Kararnamenin içerisinde, bizim üniversitemizden bütün imzacılar var. Bazı üniversitelerden beş, bazı üniversitelerden de dört akademisyen var. Bütün bu yaşananlar, üniversite rektörlerinin Yükseköğretim Kurumu’na ‘öğretim üyeliğinden ve memuriyetten çıkartılmak’ talebiyle gönderilen dosyaları içeriyor. Üniversite yönetimlerinin talebi yerine getirilmiş oldu. Yani isimler, üniversitelerin yönetimlerinin iradesi dışında, yukarından belirlenmiş değil. İsimleri, aşağıdan üniversite yönetimlerinin kendisi verdi” diye konuştu.

Hukuki mücadeleye devam

“Mahkeme sürecine hazırlanıyoruz” diyen Hamzaoğlu, “İdare Mahkemesi’nden sonuç alamazsak Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağız. AYM’den de sonuç çıkmazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeyi düşünüyoruz. Ne pahasına olursa olsun, görevlerimize iade için hukuki mücadelemize devam edeceğiz.“ şeklinde konuştu.

Tasfiyeler büyüyecek

KHK’lerin geçerli olabilmesi için TBMM’de görüşülmesi ve kanunlaştırılması gerektiğini hatırlatan Hamzaoğlu, muhalefet partileriyle görüşeceklerini kaydetti. Hamzaoğlu, “Biz dayanışma içerisindeyiz, herkesin emeklilik hakkı yok, çoğunluktaki genç arkadaşlarımızın mağdur olmaması için çaba göstereceğiz. Türkiye’deki üniversitelerde tasfiyeleri iki, biçimde yapılıyor. Bir tanesi bireysel tasfiyeler. Kişileri yıldırarak, kadrolarını ve terfilerini vermeyerek yapılıyor, bireysel tasfiyeler. Bir de kitlesel tasfiyeler var. Her ikisinde de üniversitelerle ilgili muhalefeti yok etmek, dikensiz bir gül bahçesi yaratmak amaçlanıyor. AKP üniversiteleri yeniden kurmak hedefinde. Bizimle başlayan bu 44 kişilik tasfiye süreci, daha da büyüyecek gibi duruyor. Biz hem üniversiteden atılmamıza hem de üniversitelerde yapılan yeni düzenlemelerle birlikte daha da kötüye gitmesine karşı mücadelemize devam edeceğiz. Biz hiç umutsuz değiliz, en kısa zamanda üniversiteye geri döneceğiz” dedi

Kaynak: Birgun.net