BURCU CANSU- [email protected]

İstanbul Valiliği, bu yıl için geçerli olmak üzere il genelindeki toplantı ve gösteri yürüyüşü alanlarını açıkladı. Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, toplantı ve gösteri yürüyüş alanında Taksim Meydanı yer almadı.

İlk toplanma alanı, yürüyüş güzergahı, toplantı alanı, dağılma güzergahları ile afiş ve pankart asılacak yerlerin belirlendiği açıklamada il genelindeki toplantı ve gösteri yürüyüşü alanları şu şekilde belirlendi: "Yenikapı Sahil Alanı, Maltepe Sahil Alanı, Kartal Meydan Alanı, Kadıköy Yeni Salı Pazarı Alanı, Pendik Cumartesi Pazar Alanı, Bakırköy Cumhuriyet Meydanı, Bakırköy Cumartesi Halk Pazarı Alanı ve Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camisi Otopark Alanı."

Yasağınızı tanımıyoruz
Emek ve meslek örgütleri ile siyasi partiler yasağa tepki gösterdi. BirGün’e konuşan KESK, DİSk, TTB ve Haziran Hareketi temsilcileri yasağı tanımayacaklarını bir kez daha vurguladı.

KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse:

Bunun tek bir anlamı var, o da Türk tipi başkanlık sistemi yani sultanlık rejiminin inşa sürecinde bütün direnç odaklarını ve bütün muhalif ve aykırı seslerin susturulması demek. Çünkü muhalif sesleri kendi rejimlerinin önünde engel olarak görülüyor. Onların gösterdiği yerlerin dışındaki her etkinliği yasa dışı faaliyet olarak tanımlayacaklar. Katılanları örgüt üyeliği ile suçlayacaklar buna sendikalar da dahil. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaymakamlara verdiği talimat ve yine emniyet müdürlerinin bütün illere yazdıkları talimatlar ortada hukuk kalmadı. “Size direk telefon bağlantısı kurdum, herhangi bir sıkıntıda beni arayın” demesi zaten bunların ön işaretleriydi. Şimdi sokağa çıkışların önünü tamamen kesmek üzerine bu kararlar alınıyor. Miting alanları belirlenirken toplumsal hafıza çok önemli. Taksim’de bir toplumsal hafıza mücadelesi sürmektedir. Bu iktidar sınıf hareketinin değil, bütün hareketlerin toplumsal hafızasını da sıfırlamak istiyor.”

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu:

“İstanbul Valiliği 1 Mayıs ile özdeşleşen Taksim Meydanı’nı yine işçi sınıfına ve emekçilere yasaklamak yönündeki eğilimlerini devam ettiriyor. Ama bizler 1 Mayıs ve taksim meydanı konusundaki sözlerimizi ve yaklaşımlarımızı sürdürüyoruz. 1 Mayıs meydanı bizim için İstanbul’da Taksim Meydanı’dır diyoruz. Bu yıllarca verilen bir mücadelenin sonucunda 77 yılında yitirdiğimiz arkadaşlarımızın anısına ve yine uzun mücadele dönemlerinde yitirdiğimiz bütün arkadaşlarımızın anısına bizim açımızdan Taksim, 1 Mayıs meydanıdır. 1 Mayıs’ın herhangi bir miting olmadığını, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu söylüyoruz. O nedenle İstanbul Valiliği’nin bu konudaki bu açıklamaları kabul edilemez. Bizler yürüttüğümüz mücadelenin ve verdiğimiz sözlerin bugün de dün olduğu gibi arkasındayız. 1 Mayıs konusundaki yaklaşımımızı da dün olduğu gibi devam ettiriyoruz.”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan:

“Taksim bizim için emek, demokrasi ve mücadele alanıdır. Hükümetin Taksim’i yasaklama inadını anlayamıyoruz. Emek mücadelesi alanında bir baskı aygıtı olarak görüyoruz. Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak emekçilerin en doğal hakkıdır. Buna rağmen yıllardır Taksim Meydanı’nı işçilere emekçilere kapatarak adete Türkiye’de işçi sınıfına tarihini unutturmaya çalışan bir iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız. Bizler Taksim’e çıkma kararlığı ile hareket ederken, iktidar da polis şiddeti ile idari baskı ile karşı karşıya bırakıyor. Taksim Meydanı sanki işçiler için yasaklı meydan haline gelmiş durumda. Bunun anti-demokratik, emek düşmanı bir uygulama olduğu ortadadır.”

Haziran Hareketi İstanbul Yürütmesi’nden Deniz Demirdöğen:

İktidarın her alandaki yasakçı zihniyeti bir kez daha kendisini göstermiştir. Kitlelerin sokağa çıkmasından hakkını aramasından ve demokratik hakların kullanılmasında rahatsız olan bir zihniyet söz konusu. HAZİRAN’ın var oluş nedeni bu yasakçı zihniyete karşı eşitlik ve özgürlük taleplerini dile getirmesinden kaynaklanıyor. Sokakları halka kapatanlara karşı mücadelemiz sürecektir. Dünyanın her noktasında meydanlar halka açılırken bizim ülkemizde meydanlar halka kapatılmaktadır. Bunun nedeni de çok açıktır. Halkın sözünden ve eyleminden korkan bir iktidar. ‘Milli irade’ yalanına her fırsatta sarılanlar milyonların taleplerini yasadışı ilan edemez. Karanlığa ve yasaklara karşı HAZİRAN ülkesi kurulana kadar mücadelemiz sürecektir. Meydanları halka kapatamayacaklarını Gezi’de kendileri de dahil olmak üzere herkes gördü hatırlatmakta fayda var.

Kaynak: Birgun.net