[email protected]
@semihguvenn


Başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminin ardından OHAL ilan eden Hükümet, çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamu kurumlarını hızla sermayeye altın tepsiyle sunma peşinde. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen düzenlemeye göre 100 özel bütçeli kamu kuruluşunun özelleştirmesinin önü açıldı. 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin baş sorumlusu olduğu ifade edilen Gülen Cemaati'yle bağlantılı şirketlerin de çıkarılan yeni bir KHK ile önümüzdeki dönemde sermayeye devredilmesi öngörülüyor.

Cemaatin varlıkları 150 milyar dolar

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Gülen Cemaati'ne yönelik 'çatı iddianamesi"ne göre cemaat, Türkiye ve dünyada 150 milyarlık ekonomik değeri bulunan banka, üniversite, okullar, yurtlar, dersaneler, medya kuruluşları, matbaalar, yayınevleri ve kargo şirketlerine sahip. Cemaatle bağlantılı olduğu hükümet kaynaklarınca ifade edilen kuruluşlar arasında Kaynak Holding, Bank Asya, AKFA Holding, AKFA Holding ile ilişkisi olduğu iddia edilip önceki gün operasyon yapılan A 101 ile Koza İpek Holding gibi büyük kuruluşlar bulunuyor. Söz konusu şirketlerin özellikle AKP'nin iktidar olduğu 2002 yılından AKP-Cemaat gerginliğinin yaşandığı döneme kadar servetlerine servet katması dikkat çekiyor. Madenden medyaya birçok alanda faaliyet gösteren şirketler, önümüzdeki dönemde sermaye tarafından cazip bir alım fırsatı olarak değerlendirilmeye aday gözüküyor.


Öte yandan dün Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir Kanun Hükmünde Kararname ile de kapatılan vakıflara ait olan ve mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bulunan eğitim tesisleri, kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli karşılığında tahsis edilebilecek.

Kamuda büyük yağma geliyor

Darbe girişimini sermaye için fırsata çevirmek isteyen hükümet, yapılan yeni düzenlemeyle özel bütçeli devlet kuruluşlarında satışın önünü açıyor. Söz konusu şirketler arasında Atatürk Orman Çiftliği, Çay İşletmeleri (ÇAY-KUR) Genel Müdürlüğü, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Borsa İstanbul Anonim Şirketi Başkanlığı, Ziraat Bankası, Halkbank, Milli Piyango, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü (TRT) gibi sermayenin iştahını kabartacak 100 kuruluş bulunuyor. Hükümetin kaynak oluşturmak için hızla özelleştirme yoluna gitmesi, söz konusu kuruluşların değerlerini oldukça düşük fiyata sermayeye 'sunması' bekleniyor.

***

Civelek: Sonu çok kötü olabilir

Hükümetin kamu kaynaklarını özelleştirme, Varlık Fonu ve zorunlu bireysel emeklilik dayatmalarını Birgün’e yorumlayan Dünya Gazetesi yazarı ekonomist Uğur Civelek, Türkiye’de çok büyük kaynak sıkıntısı yaşandığını, atılan adımların günü kurtarmaya dönük adımlar olduğunu ve Türkiye’de hiper enflasyon yaşanabileceğini söyledi. Civelek, devletin elinde kalan varlıkları hızla özelleştirip özelleştiremediklerini Türkiye Varlık Fonu’na devredeceğini, fonun da bu varlıkları teminat gösterip gelir ortaklığı senedi çıkaracağını söyledi. Civelek, “Ancak birilerinin Türkiye Varlık Fonu’nun çıkaracağı gelir ortaklığı senetleri ya da teminatlı senetleri alması için piyasaya kaynak aktarılması lazım. İş dönüp dolaşıp Merkez Bankası’na patlıyor. Piyasada bunu karşılayacak ölçüde bir tasarruf birikimi olduğuna inanmıyorum. Zorlamanın da Türkiye’yi hiper enflasyonla tanıştırma riskinin yüksek olduğunu düşünüyorum.Yani çırpınmayı bırakıp, gerçekleri kabul edip ona göre çözüm üretilmesi lazım ama siyasi irade görüntüyü kurtarmak adına çırpınmayı tercih ediyor. Yanlış bir tercih. Sonu çok kötü olabilir” diye konuştu.

Kaynak: Birgun.net