RTE ABD’ye giderken, TSK Suriye bataklığında daha da ilerleyeceğinin haberini verdi.
Ve ekledi; Kara Kuvvetlerine bağlı ‘muharip piyade sınıfları da Suriye’de olacak!”
Yani;
Açıkça bir savaşa girdik!..
Kimsede tık yok!..
Ne memleket hani…
• • •
1990 Körfez Savaşı sırasında Baba Bush’un baskılarıyla yönlenen Turgut Özal, Türkiye’nin neden ABD ile Ortadoğu’ya girmesi gerektiğini kendince açıklayan o meşhur söylevi sonrası, “Bu savaşa girersek 1 koyup 3 alacağız” diyerek Milleti kandırmaya çalışmıştı…
Bu garip ve bir o kadar da tehlikeli oyuna karşı duran dönemin ana muhalefet partisi SHP, “savaşa hayır!” mitingleriyle tüm ülkeyi ayağa kaldırmıştı.
Sonra, Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, bu maceraya dur demek için istifa etti.
Ve Özal’ın hevesi kursağında kaldı!..
• • •
1 Mart tezkeresinde ise; “Irak’ın Türkiye üzerinden işgaline TBMM’de benzeri ortak akılla dur denmişti.”
O gün tasarlanan Büyük Ortadoğu Projesi adlı tehlike içeren ‘emperyalist yayılmacılığın içine ülke sokulmamıştı!..’
• • •
Peki şimdi ne değişti?..
RTE, 14 Temmuz’daki RTE!..
O gün ne yapıyorsa bugün de aynısı yapıyor.
Kafasındaki hedefe ulaşmaya çalışıyor.
Anayasayı, hukuku, rejimi tanımıyor…
Dün olduğu gibi bugün de devletin tüm kurumlarında görev alanlar yetkilerini RTE’ye devretmiş. Sorumlulukları üzerlerinde yapılanlara bakıyor, emredilenleri yapıyor!..
Yargı, yasama ve yürütme erkleri Kaçak Saray’da toplanmış!..
• • •
15 Temmuz sonrası değişen tek şey!..
Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına sürüklenmesi.
Komşularımızla SAVAŞA girmesi!..
Üstelik bir kolunda emperyal güçler, diğer kolunda şeriat isteyen çeşitli adlardaki teröristlerle bu oyuna katılması!..
• • •
1 Ekim’de Meclis açılıyor.
2 Ekim’de TSK’nin sınır ötesi faaliyetleri için çıkarılmış olan ‘tezkerenin’ süresi bitiyor.
Meclis tezkerenin akıbetiyle ilgili ne karar verir belli değil.
Ayrıca bugün Suriye içerisinde yapılan bir harekat değil doğrudan adı açıklanmamış bir savaş!..
Savaş kararını ancak TBMM verir!..
Hâl böyleyken RTE nasıl pervasızca ‘savaşın’ boyutları üzerinde ahkam kesebilir?..
TBMM’den onay almadan yapılan savaş anayasa dışıdır ve vatana ihanetle eşdeğerdir.
Kim bu yetkiyi veriyor?..
Kimden güç alıyor?..
Belli!..
Ülkede muhalefet yok!..
Toplumsal muhalefetin önünde önderlik edecek siyasi parti yok!..
• • •
Bu savaş Suriye’de ya da Ortadoğu topraklarında kalmaz!..
Bu savaşın en acımasız boyutu ülkemiz içinde gerçekleşir!..
IŞID’in, PKK’nın ve FETÖ’nün başlatacağı iç çatışmalar, bombalar, iç savaşa dönüşebilir!..
Ölenlerin hesabını kim verecek?..
Tabii ki RTE ve ona bu boşluğu verenler!..
• • •
28 bine yakın öğretmen görevden alındı.
Sadece FETÖ suçlamalarından değil.
Barış eylemine katıldıkları ya da sendikaya üye oldukları içinde suçlanıyorlar…
Oysa barış, insanın temel hakkı olan yaşama hakkının gerçekleşmesinde en önemli değerdir!..
Sendika üyeliği ise ekonomik ve sosyal güvencesi için verilmiş anayasal haktır…
Bu hakları suç olarak gören bir zihniyet, doğaldır ki savaşın insanları katletmesinden zevk alır…
Kaya Mutlu için teşekkürler
Mersinlilerin ‘efsane başkan’ adını verdiği Kaya Mutlu’nun dün 7 yemeği vardı.
Bine yakın seveni katıldı. Hepsinin tek dileği Mersin’in bir yerine ‘Kaya Mutlu’ ismini vermek oldu.
Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, sağlığında belediyenin önünde yaptığı büyük parka Kaya Mutlu ismini vermişti. O tabelanın açılışındaki mutluluğunu unutamıyorum.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, bu haftaki Meclis toplantısında saygı duruşunda bulunarak, Kaya Mutlu’nun hizmetlerini anlatmış. Ve gelecek meclis toplantısında Kaya Mutlu’ya yakışan bir yere adının verileceğini söylemiş..
Tabii, marifet iltifat ister!..
Vefa gösterenler, vefa görürler!..
• • •
Ailece yaşadığımız bir mutluluğu paylaşmak isterim.
İnsanlar gerçek hizmet edene sahip çıkıyor. Arkasında iz bırakanlara saygı gösteriyor.
Kaya Mutlu için öncelikle CHP’nin tüm il, ilçe başkanları ve yöneticileriyle, eski ve yeni belediye başkanları, CHP örgütünün her kademesindeki üyeler telefon, telgraf ve bizzat gelerek acımızı paylaştılar. Dünyanın her köşesinde Kaya Mutlu’yu tanıyan, tanımayan duygularını iletmeye çalıştı…
Bizzat gelerek taziyelerini belirten eski CHP Parti Meclisi üyesi Dursun Bulut, Sancaktepe İlçe Başkanı Özgün Nama, eski Kültür Bakanı İstemihan Talay, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e teşekkür etmek isterim.
• • •
Günlerdir Kaya Mutlu’yu sevenlerini karşılayan, ağırlayan sevgili dostlarımıza, Sultan Öncü, Durmuş Yıldırım, Vedat Doğan ve Hasan Gökbel ile Ali Ataş, Nazan Aslan’a ve adını sayamadığımız can kardeşlerimize bugünlerde bizi yalnız bırakmadıkları için şükran borçluyuz..
