Onur Erem
[email protected]
@onurerem

ABD’de başkanlık seçimi için Demokrat Parti bugün son önseçimini California’da yapacak. Bugüne kadar yapılan önseçimlerde Hillary Clinton delegelerin çoğunu almayı başardı. Ancak delegelerin, partinin başkan adayının resmen açıklanacağı Temmuz’daki kongrede oylarını değiştirebiliyor olması nedeniyle Hillary’nin başkan adaylığı hâlâ kesin değil. Yine de, Sanders ile arasında yüzlerce delege farkı olması nedeniyle Hillary’nin adaylığı büyük ihtimal olarak görülüyor. Bu da akıllara “O zaman Berine Sanders ne yapacak” sorusunu getiriyor. ABD siyaset sahnesine sıradışı bir açılım getiren, komünizmin şeytanlıkla bir görüldüğü ABD’de açıkça sosyalist olduğunu söyleyen, siyasi devrim çağrısı yapan Sanders ‘kaybettim’ deyip köşesine mi çekilecek?

Sanders’ın önünde iki seçenek var. Birincisi, bağımsız aday olarak seçime girmek. Taban hareketlerinin desteklediği ve en heyecan verici olan bu seçenek gerçekleşirse, seçimde beş aday yarışacak. Çok düşük oy alması beklenen Yeşiller Partisi ile Özgürlükçü Parti’nin adaylarını bir kenara bırakacak olursak seçim Cumhuriyetçiler’in neredeyse kesinleşen adayı Donald Trump, Hillary Clinton ve Bernie Sanders arasında geçecek. Demokrat Parti’nin oylarının Clinton ve Sanders arasında bölünmesi ise Trump için avantaj olacak. Fakat bugüne kadar bağımsız siyaset yapıp başkanlık için Demokrat Parti’den aday adayı olan Sanders’ın kampanyasının başlangıcında “Demokrat Parti önseçimlerinden çıkan karara saygı duyacağım, kaybedersem bağımsız aday olmayacağım” demiş olması bu ihtimali azaltıyor.

İkinci seçenek, Sanders’ın Temmuz’daki kongrede delegelerin oylarını değiştirmeleri için mücadele vermesi. Sanders’ın bağımsız aday olmama sözünü tutacağını varsaydığımızda en büyük ihtimal bu gözüküyor. Ancak Demokrat Parti’de çoğunluğu oluşturan, siyasi kariyer hesapları yapan ve büyük sermaye ile içli dışlı olan siyasetçilerin parti dışından gelen ‘demokratik sosyalist’ Sanders’a kıyasla Clinton’u tercih etmesi bekleniyor. Bu nedenle Sanders’ın bu ihtimali denemesinden daha olası olan şey, delegeleri kazanmayı başaramaması. TeleSUR yazarı Jack Rasmus’a göre Sanders bu seçeneği denerse, muhtemelen kaybettikten sonra “Demokratlar içinde bir devrim lazım, parti dönüşmeli” diyerek geri çekilecektir.

Rasmus’un da dikkat çektiği gibi, Sanders’tan çok Clinton’a bağlı olan bir üçünü seçenek de var: Sanders’ı başkan yardımcısı adayı olarak göstermek. Clinton güneydeki muhafazakar eyaletlerde daha popüler olsa da kuzeydeki liberal eyaletlerde ve özellikle her eyaletteki gençler arasında popülaritesi çok daha yüksek olan Sanders’ın seçmenlerine Clinton’un ihtiyacı var. Bu gençler, Occupy hareketlerinin sesi olarak gördükleri Sanders’ı desteklerken sermayenin adayı olarak gördükleri Clinton’ın aday olması durumunda oy kullanmayacaklarını söylüyorlar. Bu da Trump’ın seçimi kazanma ihtimalini güçlendiriyor. Clinton bunu düşünerek Sanders’a başkan adaylığı teklif etse de Sanders’ın bunu kabul edip etmeyeceği meçhul.