ZEYNEP YÜNCÜLER
[email protected]
@yunculerzeynep

Kaybettiklerine, hiç değilse kayıplarının kemiklerine kavuşabilmek adına hakikat ve adalet arayışlarını “Kayıplarımızı istiyoruz!” diyerek ilk eylemlerini 27 Mayıs 1995’te gerçekleştiren Cumartesi Anneleri, yarın 600. haftalarına giriyor. Yaklaşık 5 bin gündür, her cumartesi saat 12.00’de Galatasaray Meydanı’nda barışçıl eylemleri için bir araya gelen Cumartesi Anneleri aynı soruyu, yarın da sormaya devam edecek; “Kayıplarımızı İstiyoruz”

Türkiye tarihinin en uzun eylemini gerçekleştiren ve halen adalet arayışına devam eden Cumartesi Anneleri’den Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun ve İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci BirGün’e konuşarak, 600. hafta için çağrıda bulundu.

‘Ülkemin duyarlı insanları bu kadar olmamalıyız’

36 yıl önce İstanbul’da gözaltında kaybedilen, Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren:

“Benim için 1. hafta ile 600. hafta arasında hiç bir fark yok. Gözaltında kaybedilen sevdiklerinize ulaşmak, onların faillerinden hesap sormak, adalet aramak, gözaltında kaybetmenin insanlık suçu olduğunu anlatmak için çıktığımız bu yolda aynı taleplerle oturmaya devam ediyoruz. Önemli olan sadece sonu sıfırlı haftalarda değil bu ülkenin duyarli insanlarının, bu ülkenin kanamaya devam eden gözaltında kaybetme gibi onemli bir sorunu her zaman görmeli, her zaman parmak basmalı. Çünkü bizim oturma sebeplerimizden biri de başka gözaltında kayıplar olmasın, başka anneler ağlamasın diyedir. Sıranın size gelmesini beklemeyin sonra çok geç olabilir. Arjantin’de olduğu gibi milyonlar sahip çıkmalı, ülkemin duyarlı insanları bu kadar değiliz. Bu kadar olmamalıyız.”

21 yıl önce Diyarbakır’da gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun:

“İnsan Hakları Derneği’nde (İHD) bir araya gelen aileler Arjantin’de Plaza De Mayo annelerinden esinlenerek bir oturma eylemi başlatma kararı aldılar, toplumun hafızasını zinde tutmak ve yeni gözaltılar olmasın diye. 27 Mayıs 1995’te hakikat ve adalet arayışlarınına Galatasaray Medyanı’nda başladılar. Bu arayışta yitirdiklerimiz oldu. Çok yaşlılar da var meydana gelemeyen. Bizler de ikinci kuşak olarak, hak adalet arayışını devr aldık. Bu bizim için bir onur ama bu ülke için büyük bir utanç. Çünkü 3. kuşağı da biz bu meydanda büyütüyoruz, bizim çocuklarımız bugün bu meydanda. Aradan 21 yıl geçti, kaybettiklerimizi sağ bulamayacağımızı biliyoruz ama, yakınlarımızın mezarlarını istiyoruz. Bu sadece bir mezar bulma mücadelesi değil. Ben sadece babamın mezarını istemiyorum, mezarı bulsam da bu mücadele devam edecek. Failler yargılana kadar bu mücadele sürecek. Herkesi, sadece 600. haftada değil, bütün haftalarda annelerin hakikat, adalet ve barış taleplerini desteklemek için çağrıyoruz.”

22 yıl önce İstanbul’da gözaltında kaybedilen, İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci:

“Bireysel çağrım şudur: Adalet arayışımıza destek olsunlar. Başka kayıplar olmaması için oturan ailelerin acılarını da hissetsinler. Ne kadar kalabalık ve güçlü olursak bu hukuksuzluk karşısında sonuca daha çabuk ulaşır ve haklı çıkarız. 600. Haftaya girerken, iki gözaltı kaybı var. Tolga Ceylan ve Hurşit Külter. Daha da kaybımız olmasın diye, her cumartesi bir araya geliyoruz, beraber oluyoruz. Ve akıbetler çözülünceye kadar, suçlular cezalarını alıncaya kadar oturmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: Birgun.net