NN ÇETİN

Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, Türkiye’nin uluslararası arenada nasıl bir rota izleyeceği konusunda BirGün'e açıklamalarda bulundu. "Dışişleri, Gülen Cemaati’yle ilişkiyi kesti, daha ötesinin olacağını sanmıyorum. Zaten Sayın Bakan Mevlüt Çavuşoğlu da Gülen'in iadesi gerçekleşmezse ABD ile ilişkilerin etkileneceğini açıkladı” diyen Ünal Çeviköz, Yenikapı Mitingi’nin ardından dış politikada ortaya çıkabilecek etkiler hakkında şunları söyledi: “Milyonları meydanlarda arkasına almak, Türkiye'nin geleneksel Batı ilişkilerine sırtını çevirmek için bir bahane olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Batı ile ilişkileri kesmeye niyeti olduğunu sanmıyorum, sadece ABD ile ilişkiler şu anda biraz sıkıntılı olduğu için birtakım mesajlar vermek istiyordur.”

Emekli Büyükelçi Çeviköz AKP’nin üst kanadınca sıkça dillendirilen idam söylemlerinin oluşturacağı hava konusunda ise şöyle konuştu:
“Eğer bazı konularda "Meydanların talebidir” denilerek demokratikleşmeyi sarsacak, insan hak ve özgürlüklerine aykırı kararlar alınırsa Avrupa Birliği ile ilişkiler çok ciddi anlamda tehlikeye girer. Örnek olarak idam tartışması ve hukukun üstünlüğü özelliğinden vazgeçilmesi. İdam kararının alınması, Türkiye'nin hukuk devleti özelliğini kaybetmesine neden olabilir. Aynı şekilde tutuklamalar ve sorgulamalar sırasında adalete aykırı davranışlar içerisinde bulunulması hukukun üstünlüğü ilkesini zedeler. Avrupa Birliği çok ciddi bir şekilde Türkiye'yi izliyordur ve bir değerlendirmeye alacaktır. Sadece Avrupa Birliği değil, Avrupa Konseyi de Türkiye'deki uygulamaları çok yakından takip ediyordur.

Kolay düzelmez

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında dün gerçekleştirilen buluşmaya da değinen Çeviköz bu konuya ilişkin şu noktaların altını çizdi:

“Sayın Cumhurbaşkanı, Rusya'yla görüşmelerin yeni bir dönem başlatacağını söyledi. Bunun altından ne çıkacağını zamanla göreceğiz. Türkiye ile Rusya arasında 9 aydır duraksamaya uğramış olan ikili ilişkilerin yavaş yavaş düzelmeye başlayacağına inanıyorum. Fakat birden bire, her şey 23 Kasım’da olduğu duruma geri dönecekmiş gibi bir beklenti içinde değilim. Çünkü devletler arasında -özellikle iki devlet arasındaki- ilişkilerin iyi bir seviyeye gelmesi için çok emek verilmesi gerekir. Fakat daha sonra bu ilişkilerin yıkılması çok kolay olur. Çabucak yıkılan ilişkilerin tekrardan eski hale dönmesi için, yıkılmasından çok daha fazla emek sarf edilmesi gerekir. Bu nedenle sayın Cumhurbaşkanımızın, Putin ile olan görüşmesi ısınmanın bir başlangıcı olacaktır.”


Sorunlar baki

Ünal Çeviköz konuşmasına şöyle devam etti: “İki devlet de karşılıklı olarak birtakım sorular soracak ve sözler verecek. Fakat birden bire köklü bir şekilde Türkiye'nin dış politikasında değişmeler olacağını beklemiyorum. Bundan sonra Türkiye-Rusya ikili ilişkileri ağırlıklı olarak gündemde olacaktır. Bunların başında da enerji dosyası vardır. Türk Akımı doğalgaz hattı, Türkiye'nin Rusya'dan almakta olduğu doğalgaz fiyatının yüksek olması, bu fiyatların indirilmesi talebi gündemde olacaktır. Akkuyu Nükleer Santralı'nın inşaatı durdurulmuştu, Türkiye onun tekrardan başlaması talebinde bulunacaktır. Bununla birlikte Rusya'nın Türkiye'ye yapacağı yatırımların başlatılması, Türk ihraç ürünlerinin yeniden Rusya'ya yönelik ihracatında kolaylıkların sağlanması, Rus turistlerin Türkiye'ye ziyareti için yeniden imkanların yaratılması, müteahhitlik hizmetlerimizin Rusya'da tekrardan hızlandırılması, bütün bunların hepsi ikili ilişkiler bağlamında gündeme gelecek konulardır.”

Rusya’yla masada Suriye konusunun da görüşüleceğine işaret eden Çeviköz sözlerini şöyle noktaladı:

“İkili ilişkiler kapsamındaki konulara ek olarak belki Suriye konusu ağırlıklı olarak konuşulacaktır. Zannediyorum ki Suriye konusunda iki tarafın da görüşleri birbirinden farklı. Bu görüş farklılıkları ne kadar giderilebilir, ne kadar birbirine yaklaştırılabilir ziyaretlerin sonunda göreceğimize inanıyorum."

Kaynak: Birgun.net