En çok aranan cihatçılar listesinin 'kırmızı kategorisi'nde bulunan ve bulana 4 milyon lira ödül verilecek olan IŞİD'li İlhami Balı'nın 2012 yılından beri takipte olduğu ortaya çıktı. El Kaide davası iddianamesine göre Balı, 21 Mart 2012’de Ankara’ya gelerek Hacıbayram Veli Camii bölgesinde örgüt toplantısı yaptı. Balı’nın bu faaliyetleri Emniyet tarafından adım adım takip edildi fakat Ankara’dan ayrılmasına izin verildi.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre; 154 kişinin öldüğü Gar, Suruç, Diyarbakır ve Sultanahmet katliamlarının talimatını verdiği tahmin edilen IŞİD Emiri İlhami Balı’nın 21 Mart 2012 tarihinde Ankara’ya geldiği ortaya çıktı. AŞTİ’de örgütün Ankara ekibi tarafından karşılanan İlhami Balı, Hacıbayram Veli Camii Kitapçılar Çarşısı’ndaki bir kitapçıda, örgütsel toplantı yaptı. Keçiören’de bir evde kalan Balı, yılbaşı gecesi canlı bomba eylemi hazırlığındayken yakalanan IŞİD militanı Musa Canöz’ün akrabası Mustafa Canöz’ün Maltepe Pazarı’ndaki işyerine de gitti. Balı’nın Ankara’daki tüm faaliyetlerini, Terör ve İstihbarat polisleri fiziki takip ile adım adım izledi. Ancak Balı, gözaltına alınmadı ve Ankara’dan ayrıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, El Kaide’nin Ankara yapılanmasına yönelik 26 kişi hakkında açtığı dava dosyasından Türkiye tarihine geçen kanlı eylemlerin sorumlusu İlhami Balı’nın “polis gözetimindeki” Ankara ziyareti çıktı.

Buna göre, o dönem Hatay’da El Kaide ile bağlantılı faaliyet yürüttüğü şeklinde kayıtlara geçen İlhami Balı, 21 Mart 2012 günü otobüsle AŞTİ’ye geldi. Balı’yı burada iddianamenin şüphelilerinden Yusuf Aslan ve Osman Çolakoğlu karşıladı. Bu sırada TEM ve istihabarat ekipleri, savcılığın talimatıyla şüphelileri adım adım fiziki takibe başladı.

Hacı Bayram’da toplantı

3 şüpheli, buradan Osman Çolakoğlu’nun Keçiören’deki ikametine gitti. Yusuf Aslan ve İlhami Balı, Keçiören’den ayrılarak Hacı Bayram Veli Camiisi Kitapçılar Çarşısın’da faaliyet yürüten “Mavera” isimli kitapçıya girdi. Savcılığa göre Balı, burada örgütsel görüşme yaptı. Balı ve yanındaki şüpheliler, ardından Maltepe Pazarı’nda faaliyet yürüten ve daha önceki tarihlerde El Kaide'ye üye olmak suçundan dolayı gözaltına alınan Mustafa Canöz’ün dükkânına gitti. Mustafa Canöz’ün yılbaşı gecesi Mamak’ın Karakusunlar Mahallesi’ndeki TOKİ bloklarında evde eylem hazırlığındayken yakalanan IŞİD’li iki canlı bombadan Musa Canöz’le aynı soyismi taşıması dikkat çekti. Kaynaklara göre Musa ile Mustafa akraba. Musa Canöz, yakalandıktan sonra tutuklanmıştı.

İlhami Balı, yanındaki iki kişi ile birlikte Hacı Bayram Veli Camiisi avlusunda bulunan Fahrettin Konuralp Memeoğlu ile buluştu ve yeniden Mavera isimli kitapçıya girdi ve bir görüşme yaptı. Memeoğlu, aynı yıl Suriye’ye geçerek Esad’a karşı savaşmış ve öldürülmüştü.

Diğer yandan El Kaide üyesi şüpheliler, Ankara’dan Suriye’ye patlayıcı madde yapımında kullanılan malzeme de götürmeye çalışmış. Polisin fiziki takibine göre, 7 Nisan 2012 tarihinde saat 11.30’da şüpheli Yusuf Aslan, Osman Çolakoğlu’nun İvedik Organize Sanayi Sitesi’ndeki cam balkon işyerine geldi. Bir süre sonra Yusuf Aslan, omzunda ağır bir çuvalla buradan ayrıldı. Bu ziyaretleri adım adım takip eden polisin yaptığı çalışmalara göre; bahse konu çuvalın içerisinde patlayıcı madde yapımında kullanılan alüminyum tozu bulunuyordu. Bu maddeyi çatışma bölgelerinden Suriye’ye götürmeye çalıştıkları anlatılan iddianamede, ardından Osman Çolakoğlu’nun bu çuvalı Hatay’a kadar götürdüğü ancak oradaki irtibatı olan İlhami Balı’nın El Kaide'ye yapılan operasyonda yakalanması nedeniyle alüminyum tozunu teslim edemeden geri geldiği ifade edildi. Balı, gözaltına alındıktan bir süre sonra serbest bırakıldı ve Suriye’ye kaçtı.

Kaynak: Birgun.net