Suriye’de Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında Mare kasabasına giden ABD askerleri, ÖSO’ya bağlı Şam Cephesi tarafından protesto edildi. Protestoda ABD bayrağı yakılırken, ABD askerlerinin Suriye’den çıkması istendi. Bazı ÖSO grupları, daha önce ABD nedeniyle Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan çekilmişti.

ABD Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı bir grup asker, önceki akşam saatlerinde Suriye’nin kuzeyindeki El Bab Operasyonuna destek olmak amacıyla Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında Azez kentinin güneyindeki Mare kabasına gitti ancak ÖSO’nun tepkisiyle karşılaştı.

ABD askerlerinin Mare kasabasına geldiğini öğrenen Türkiye’nin desteklediği ÖSO’ya bağlı Şam Cephesi, kasabada ABD’yi protesto gösterisi düzenledi. Şam Cephesi üyesi silahlı 100 militan protesto gösterisinde ABD aleyhine sloganlar atarken, protestoda sık sık “Katil kafir ABD, Suriye’den defol” sloganları atıldı. Protestoda ABD bayrakları yakılırken, militanlar sık sık tekbir getirdi.

Protestoda bir konuşma yapan Şam Cephesi Mare Kotanı Ebu Velid, ABD’yi Suriye’de istemediklerini belirterek, ABD askerlerinin kafir olduğunu ve onlarla birlikte çalıştıkları halde kendilerinin de kafir olacağını söyledi. Velid, ABD askerlerinin Fırat Kalkanı Operasyonu’nu yenilgiye uğratmak için çaba gösterdiğini savundu.

El Nusra: ABD bizim yanımızda

Alman basınına konuşan Ebu el Ezz isimli bir El Nusra üyesi cihatçı ABD’nin kendilerine üçüncü taraflar aracılığıyla silah yardımı yaptığını iddia etti. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinden Jürgen Todenhöfer, 17 Eylül’de Halep’te üst düzey bir El Nusra Cephesi militanı ile konuştu. Ebu el Ezz isimli militan, röportajda ABD’ye yönelik çarpıcı bir iddia ortaya attı. El Ezz, “Evet, ABD Suriye’de bizi destekliyor ama doğrudan değil. Bizi destekleyen ülkeleri destekliyorlar. Ama bu destekten tatmin olmuş değiliz” dedi. El Ezz, ABD’nin desteğini yetersiz bulmasının nedenini ise şöyle açıkladı: “Savaş zorlu. Rejim güçlü ve Rusya’dan destek alıyor.”

Tanklar Türkiye’den

Örgütün sahip olduğu TOW füzeleri sayesinde başarılı olduğunu savunan el Ezz, “Bu roketler sayesinde rejimle denge sağladık. Tanklarımız Türkiye üzerinden Libya’ya oradan da bize geldi, BM-21 çok namlulu roketatarlara eklendi” dedi. El Ezz’e ‘Bu füzeler en başında El Nusra Cephesi’ne mi verildi, yoksa ÖSO’ya verildi ve daha sonra El Nusra’nın eline mi geçti’ sorusu da soruldu. El Ezz bu soruya, “Hayır, füzeler doğrudan bize verildi” yanıtını verdi. ‘Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, İsrail ve ABD’den yetkililerin Suriye’ye geldiğini’ söyleyen el Ezz, bu kişilerin ‘uydu kullanımı, roket, keşif ve termal güvenlik kameraları konularında uzman’ olduğunu belirtti.

El Ezz, cihatçıların arasında ABD’li eğitmenler olup olmadığı yönündeki soruyu ise “Amerikalılar bizim tarafımızda” diyerek yanıtladı. Bu arada el Ezz, Suriye hükümeti ve Hizbullah’a karşı tavrı bilinen İsrail’in de kendilerine destek verdiğini söyledi.

Öte yandan el Ezz bugüne dek kendilerine yöneltilen ‘cihatçılara finansal destek sağladıkları’ iddialarını reddeden bazı ülkelerin El Nusra’ya para yardımı yaptığı da kaydetti. Suudi Arabistan’dan 2.3 milyon dolar yardım aldıklarını söyleyen el Ezz, el Müslimiye’deki piyade okulunu ele geçirdiklerinde Kuveyt’ten 500 bin dolar, Suudi Arabistan’dan ise 5 milyon dolar aldıklarını öne sürdü.

El Ezz’in bu iddialarına ABD’den yanıt gecikmedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Her ne söylediyse, hayır” dedi. İddiaları ‘saçmalık’ olarak niteleyen Toner, “Hiçbir zaman El Nusra’ya bu türden bir yardım yapmadık” ifadelerini kullandı. Toner, “ABD değil ama Suriye’deki bazı grupları destekleyen ülkeler onlara silah vermiş olabilir” dedi.

Rusya geçikmeyi açıkladı

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Rus hava güçlerinin Suriye’deki cihatçı gruplara yönelik operasyonlarına ilk başladığında, bu operasyonların birkaç ay sürmesinin beklendiğini söyledi. Bogdanov, Rus parlamentosunun alt kanadı olan Federasyon Konseyinin uluslararası ilişkiler komitesinin toplantısında yaptığı konuşmada, “O dönemde operasyonun birkaç ay sürmesini bekliyorduk. Şimdiyse operasyonun birinci yılı dolmak üzere ve çalışmalarımızın sonu henüz görünmüyor” dedi. Bogdanov’a göre, operasyonun uzamasının nedeni ise ‘terörle mücadelenin ortak yürütülmesi gerektiğini herkesin anlayamamış olması ve geniş bir terörle mücadele cephesi oluşturulamamış olması.’

Kaynak: Birgun.net