İstanbul’da 16 Mart’ta eş zamanlı yapılan baskınlarla gözaltına alınan ve 3 gün sonra serbest bırakılan ardından ikisi tutuklanan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyelerinin de olduğu toplam 50 kişi yarın hâkim karşısında çıkacak. ÖHD, duruşma öncesinde “Bu zulme karşı, Savunmayı savunmak için tüm baroları ve hukuk örgütlerini meslektaşlarımızla yarın görülecek duruşmaya dayanışmaya bekliyoruz” sözleriyle çağrıda bulundu.

T24'te yer alan habere göre, ÖHD üye ve yöneticileri; Sinan Zincir, Raziye Öztürk, Ruşen Mahmutoğlu, İrfan Arasan, Ayşe Acinikli, Hüseyin Boğatekin, Şefik Çelik, Adem Çalışcı, Ayşe Başar, Tamer Doğan, Ramazan Demir ve Mustafa Rüzgar'ın da aralarında bulunduğu toplam 50 kişi hakkında hazırlanan iddianamede avukatlar “PKK’nın cezaevi yapılanmasının kurye avukatları” olmakla ve “avukatlık görevini icra etmenin avantajlarını kullanarak cezaevlerine aktarım, iletişim faaliyetlerini gerçekleştirmekle” suçlanıyor.

Sokağa çıkma yasaklarını AİHM’e taşıyan Demir ve Acinikli 6 Nisan’da tutuklandı

Cizre’de sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlallerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyan ÖHD’li avukat Ramazan Demir ve TUAD yöneticisi Ayşe Acinikli, savcılığın itirazı üzerine 6 Nisan’da tutuklanmıştı. Demir, tutuklanmadan önce sorgu hâkimliğine verdiği ifadede, “Tutuklama halinde bir süre alıkonulacağız belki ama orada da AİHM'e başvurup itirazlarda bulunacağım, tutuklama amacınız gerçekleşmeyecek. Özgürlük dilenmeyeceğim zira mesleğime hakarettir. Kovsanız da buradayız, her gün adliyedeyiz. Burası sadece savcı ve hâkimlerin değil" demişti.

Acinikli ise, “Biz avukat olarak tutuklanma ile karşı karşıya kalınca müvekkiller de mağdur oluyor. Gelmediğim süre zarfında tutuklanmam durumunda hangi dosyayı hangi arkadaşıma teslim edeceğimi ayarladım” diye konuşmuştu.

“Hiçbir irade bizi zindanlar ile ıslah etmeye kalkışmasın”

ÖHD İstanbul Eş Başkanı Sinan Zincir ile TUAD-DER yöneticisi Raziye Turgut da 11 Nisan’da İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkmıştı. Hâkim, “Hiçbir irade bizi zindanlar ile ıslah etmeye kalkışmasın. Bizi öldürmekle, bizi katletmekle, bizi diri diri yakmakla ıslah edemeyenler, bize diz çöktüremeyenler faşizmin zindanları ile bizi denemeye kalkmasın” diye savunma yapan Zincir ve Turgut’un tutuksuz yargılanmasına karar vermişti.

Sinan Zincir’in Tahir Elçi için yaptığı Facebook paylaşımı suç sayıldı!

İddianamede ÖHD üyelerine atfedilen suçlar arasında Avukat Sinan Zincir’in 28 Kasım 2015’te öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi üzerine Facebook’ta yaptığı paylaşım da yer aldı. Zincir, Elçi’nin ölümünün ardından Facebook’ta şu paylaşımda bulunmuştu: “Ne kadar çok ölüyoruz... Gerçekten şair doğru söylemiş. Ölenlerin matemi için bize zaman bile bırakmıyor cellatlar... Dün Tahir abı, bugün Dilan...”

ÖHD: Savunma yargılanamaz!

ÖHD, duruşma öncesinde yaptığı yazılı açıklamada ‘Savunma yargılanamaz’ diyerek avukatları ve baroları dayanışmaya çağırdı. ÖHD’nin açıklamasında şöyle dendi:

“ÖHD, kurulduğu 2010 yılından beri demokratik hukuk mücadelesi yürüten özgürlükçü, demokratik, komünal değerleri esas alan alternatif hukuk mücadelesi yürüten Kürt halkının statü mücadelesinde taraf olan bir hukuk kurumudur. ÖHD tüzüğünde yer alan amaçları doğrultusunda, ezilen halkların, Kürtlerin, sömürülen işçilerin, şiddet mağduru kadınların, Gezi’de direnenlerin, LGBTİ bireylerin, tüm ötekileştirilenlerin, yaşam alanları yok sayılanların avukatlığını yapmış ve yapmaya devam edecektir. Bizler, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı Nusaybin, Cizre, Sur, Gever halkının avukatlarıyız.

Silopi’de Sokak ortasında ölü bedeni günlerce alınamayanTaybet Ana’nın, bodrum katında kolluk güçleri tarafından diri diri yakılan Mehmet Tunç'un, kokmasın diye cenazesi buzdolabında günlerce saklanan Cemile’nin avukatlarıyız.

Bizler, devrimcilerin, Kürtlerin, sosyalistlerin avukatlarıyız. Devrimci avukatlık yapmaktan, ezilenlerin, ötekileştirilenlerin avukatlığını yapmaktan onur duyuyoruz. 2011 de başlayan soruşturma dosyasının bugün işleme konması ve arkadaşlarımızın tutuklanmasının sebebi; derneğimiz avukatlarının Kürdistan kentlerinde halka karşı işlenen savaş suçlarını raporlaştırılması ve uluslararası hukuk kurumlarına taşımasıdır. Tekrar ediyoruz bu dosya gerçeklerin üzerine örtülmek istenen kara bir perdedir.

Bu zulme karşı, Savunmayı savunmak için tüm baroları ve hukuk örgütlerini meslektaşlarımızla yarın günü görülecek duruşmaya dayanışmaya bekliyoruz.”

Ne olmuştu?

Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) İrfan Arasan, Ayşe Acınıklı, Hüseyin Boğatekin, Şefik Çelik, Adem Çalışcı, Ayşe Başar, Tamer Doğan, Ramazan Demir ve Mustafa Rüzgar 16 Mart’ta sabaha karşı yapılan baskınlarla, 24 kişiyle birlikte gözaltına alınmıştı. Avukat Mustafa Rüzgâr, avukat İrfan Arasan, Ahmet Kapçan ve İlkin Bulut adli kontrol talebiyle, yedisi avukat 27 kişi ise tutuklama talebiyle 18 Mart akşamı hâkimliğe sevk edildi. Adli kontrol istemiyle hâkimliğe sevk edilen ikisi avukat dört kişi serbest bırakıldı. Avukatlar Ayşe Başar, Ramazan Demir, Tamer Doğan, Âdem Çalışçı, Şefik Çelik, Hüseyin Boğatekin, Ayşe Acinikli ile 20 kişi de tutuklama istemiyle sevk edildikleri mahkemece 19 Mart’ta serbest bırakılmıştı. Ardından savcılığın yaptığı itiraz üzerine önce Hüseyin Boğatekin ile Ayşe Gösterişlioğlu, ardından Ramazan Demir ile Ayşe Acinikli tutuklanmıştı. Boğatekin ve Gösterişlioğlu tutukluluğa yapılan itiraz sonucu tahliye edilmişti.

Kaynak: Birgun.net