Dün, BirGün muhabiri Hüseyin Şimşek'in haberiyle duyurduğu tarım işçisi Suriyeli ailenin 9 aylık bebeğinin 18 yaşında bir Türkiye Cumhuriyet vatandaşı tarafından tecavüz edilmesine dair Özgürlük ve Dayanışma Partisi bir açıklama yayınladı.

Yapılan açıklamada, rezaletin sorumlusu olarak tacizi-tecavüzü aklayıp meşrulaştıran uygulamaları tepeden aşağı uygulayan siyasi iktidarın olduğu vurgusu yapılırken, "Ensar’ın arkasına dizilenler bugün Gaziantep'teki bu suça ortaktır" denildi.

ÖDP'nin açıklaması şu şekilde:

"TECAVÜZÜ CESARETLENDİRDİNİZ, AKLADINIZ, HESAP VERECEKSİNİZ!

Daha önce İslahiye ve Nizip'te sarsıldığımız Suriyeli çocuklara tecavüz haberiyle dün bir kez daha Gaziantep'te karşılaştık. İç savaştan kaçıp Gaziantep'e yerleşen Suriyeli ailenin 9 aylık bebeği cinsel istismara uğradı. Haberin ardından haberi yapan BirGün Gazetesi muhabirine ölüm tehditleri yağdı.

Bundan önce de uyarmıştık. Kamplardaki denetimsizliğe son verin, mültecilere insanca yaşama koşullarını sağlayın, mültecileri mezhepçi nüfus politikasının ve AB’ye karşı kirli şantajın malzemesi olarak kullanmaktan vazgeçin demiştik. Bugün yaşanan bu iğrençlik iktidarın itiraz ettiğimiz bu noktalardaki ısrarının, gerici politikasının bir sonucudur.

Bu rezaletin sorumlusu sadece tecavüz eden vahşi değil, tacizi-tecavüzü aklayıp meşrulaştıran uygulamaları tepeden aşağı uygulayan siyasi iktidardır. Dün İslahiye’ye, Nizip'e ses çıkarmayanlar, Ensar’ın arkasına dizilenler bugün Gaziantep'teki bu suça ortaktır. AKP, kamu kaynaklarıyla beslediği tecavüz yurtlarında işlenen insanlık suçlarının üstünü örtmeye çalışarak suç ortaklığı yapmıştır. İktidarın kadın düşmanı politikalarla, çocuk istismarına karşı uygulanan ceza indirimleriyle cesaretlendirdiği sapıklık her yeri sarmış durumdadır. Sadece fail değil, bu noktaya gelirken gereken önlemleri almayanlar, aklamaya çalışanlar, herkes utanç içerisinde hesap vermelidir.

Bir kez daha söylemekte fayda var. Kilis’te, Antep'te, Maraş'ta karşımıza çıkan toplumsal çürümenin çözümü daha önce dile getirdiğimiz gibi Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilip oy deposu olarak kullanmak değildir. İlk etapta yaşam koşulları iyileştirilmelidir. Çalışma hayatında mültecilere modern köle gözüyle bakılmamalıdır. Kamplardaki denetimler artırılmalı, giriş çıkışlar kontrol edilmelidir. AKP, mezhepçi-faşist bakış acısıyla mülteci sorununa yaklaşma tutumunu derhal terk etmelidir.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi

Göç ve Mültecilik Çalışma Grubu

20.08.2016"

Kaynak: Birgun.net