İstanbul’da Halkalı 30 Ocak 2016’da arkadaşlık teklifini kabul etmeyen Nurcan Arslan’ı 11 kurşunla katleden evli ve 3 çocuklu Abdullah Melih Barış’ın yargılamasının, belirlenen duruşma gününden 6 gün önce yapıldığı ortaya çıktı.

MEMUR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

Mahkeme, duruşma gününü tensip tutanağına farklı, UYAP kaydına farklı geçen memur hakkında “Görevi ihmal” suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Mahkeme, Nurcan Arslan’ın yakınları Salih Arslan, Neşegül Arslan, Ferhat Arslan, Gülcan Arslan ve Murat Arslan’ın müşteki sıfatı ile duruşmalara katılma talebini kabul ederek duruşmaya devam etti.

Müştekilerin avukatları, UYAP kaydına yapılan yanlış kayıt nedeni ile 6 gün önce yapılan duruşmayı kabul etmediklerini belirterek, “Sanığın, bizim olmadığımız duruşmada ayrı bir günde çağrılarak savunması alınmış, soru sorma hakkımız kısıtlanmıştır” dediler. Müştekilerin avukatları ayrıca sanığın bizzat duruşmaya getirilerek sorgusunun tekrar yapılması talebi mahkeme tarafından kabul edilmedi.

Sanığın tutukluluk halinin devamına ve sanığın bundan sonraki duruşmalara tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

DURUŞMADAN SONRA BASIN AÇIKLAMASI

Duruşmadan sonra Nurcan Arslan’ın ailesi, arkadaşları ve avukatları bir basın açıklaması yaptılar. Avukatlar adına kısa bir açıklama yapan Nurcan Arslan’ın ailesinin Avukatı Sezin Uçar, “Şimdiye kadar erkeklere haksız tahrik indirimi yapanlar, kravat taktı diye, takım elbise giydi diye haksız tahrik indirimi uygulayıp daha az ceza vererek adeta kadın katillerini ödüllendirenler, şimdi de kadın katillerini mahkemeye getirmekten imtina ediyorlar” diye konuştu.

Dava dosyasının kendilerinden kaçırılmak istendiğini belirten Uçar, “Belirlenen duruşma tarihinden daha erken bir tarihte yargılama yapılarak bizim tanıkla, katille yüz yüze gelme hakkımız elimizden alınmış oldu” dedi.

Sezin Uçar açıklamasını şöyle bitirdi:

“Bugün de erkek sanık can güvenliği gerekçesiyle mahkemeye getirilmemeyi talep etti ve maalesef erkek yargı bu talebini kabul etti. Bu ülkede asla erkeklerin can güvenliği sorunu olmadı. Can güvenliği sorunu olanlar kadınlar oldu.” ()

Kaynak: Birgun.net