BİRGÜN - ANKARA

Milli Eğitim Bakanlığı, 2 bin 507 maarif müfettişini görevden alarak, yerlerine mülakatla atama yapmaya hazırlanıyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, MEB 652 sayılı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile eğitimde denetim sistemi ve maarif müfettişleri ile ilgili köklü değişikliğe gidileceğini söyledi. Karaca, eğitim sisteminin en temel kurum ve kurallarının alt üst edildiğini ifade ederek tepki gösterdi.

Karaca, Eğitim Sen genel merkez binasında toplantısı düzenleyerek değişikliği değerlendirdi. Başkan Karaca, “Yasal düzenlemeler, iktidar tarafından ‘torba yasa’ düzenlemeleri ile hayata geçirilmektedir. Değişiklik yapılacak yasalar muhataplarına ve onların taleplerine göre değil, iktidarın siyasal ihtiyaçlarına göre düzenlenirken, eğitim sisteminin en temel kurum ve kuralları alt üst edilmektedir” dedi.

Sınavla gelen gidecek

Tasarı ile eğitimde denetim ve maarif müfettişleri ile ilgili köklü değişikliğe gidildiğinin altını çizen Karaca, şunları söyledi:

“Kanun tasarısı özellikle personele ilişkin geçiş hükümleri başlığıyla oluşturulan geçici madde ile maarif müfettişi ve müfettiş yardımcılarını hiçbir işleme gerek kalmadan ‘eğitim uzmanı’ kadrolarına atanmış saymaktadır. Düzenlemede, mesleğe yarışma ve yeterlik sınavıyla girenlerden denetçi, müfettiş ya da maarif müfettişi unvanını daha önce kazanmış olanların, bakan onayı ile Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndaki Bakanlık maarif müfettişliği kadrosuna ‘mülakat yoluyla atanabilmesi’ hüküm altına alınmaktadır. Başka bir ifade ile sınavla iş başına gelen maarif müfettişleri, mevcut kadro ve dereceleri ile alt bir göreve atamaları yapılarak, bir kez daha hukuksuz bir uygulama hayata geçirilmek istenmektedir.”

Laikliği savunan maarif müfettişleri gönderiliyor

Karaca, Türkiye’de 81 ilde 2 bin 507 maarif müfettişinin görev yaptığını ve maarif müfettişlerinin hem laik, bilimsel, nitelikli eğitimin güvencesi hem de inceleme ve soruşturmalarda hakkaniyetin temsilcisi olmaları bakımından eğitim sisteminin sigortası niteliğinde olduğunu söyledi. Karaca, bakanlığın maarif müfettişlerini hedef seçme nedenini şöyle anlattı:

“Neden, maarif müfettişlerinin büyük çoğunluğunun karma ve laik eğitim yönünde tutum sergilemeleri, hukuk dışı talimatlar karşısında her zaman hukukun yanında saf tutmalarıdır. Maarif müfettişlerinin inceleme ve soruşturmalarda hakkaniyetli davranmaları, hukuk düzeninden yana tutum sergilemeleri, iktidarın istediği gibi tetikçilik yapmamaları sonucunda çözüm olarak tasfiye amaçlı böyle bir tasarı hazırlanmıştır.”

******

Tasarı Kanunlaşırsa;

-Eğitim kurumlarının büyük kısmı yıllarca gerçek anlamda denetim göremeyecek, eğitim kurumlarında siyasi kadrolar eliyle keyfi tutum ve uygulamalar artacaktır. Ayrıca son dönemde belirgin bir şekilde artan usulsüzlük, yolsuzluk, çocuk istismarı gibi durumların belirgin bir şekilde artacak ve çoğunun üzerini örtülecektir.

-Ülkenin her yerinde okul öncesi eğitimin gelişmesi için üstün gayret gösteren müfettişlerin bakanlık tarafından sahadan çekilmesi, kaçak ve resmi olmayan (sıbyan mektepleri) okul öncesi kurumların, çeşitli kaçak eğitim kurumlarının hızla artmasına yol açacaktır.

-Son yıllarda fiilen uygulanmaya başlanan okullarda karma eğitim uygulamasına adım adım son verme girişimleri hızlanacak, kız ve erkek öğrenciler ayrı katlarda, ayrı binalarda hatta ayrı kampuslarda öğrenim görecek, eğitimin dinselleşmesi süreci hızlanarak laik ve bilimsel eğitim anlayışından uzaklaşılacaktır.
-Hiçbir yeterliliğe sahip olmayan, tamamen siyasi tercihlerle, kendisini atayanlara biat edecek, tetikçilik yapacak şahsiyetler maarif müfettişi yapılacak, iktidardan farklı düşünenlerin üzerinde baskı aracı olacaktır. Zorlu süreçlerden geçerek bu mesleğe kabul edilenler ise "eğitim uzmanı" kadrolarında tutularak tasfiye edilecek, kariyer ve liyakatleri yok sayılacaktır.

-MEB ve eğitim politikaları açısından son derece önemli olan inceleme ve soruşturma işleri bu konuda hiçbir uzmanlığı olmayan kişilerce taraflı olarak yapılacak, denetimlerde hukukilik ve objektiflik ilkesi ayaklar altına alınacak ve telafisi mümkün olmayan mağduriyetler ortaya çıkacaktır.

Kaynak: Birgun.net