BURAK ABATAY - @abatayburak

İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin yandaş müdüre sırtını dönmesiyle başlayan gerici eğitime dönük eylemler silsilesine İzmir Çiğli Fen Lisesi de katıldı.

Gerici eğitime karşı bir çağrı da İzmir Çiğli Fen Lisesi’nden

Paylaştıkları bildiriyle öğrenciler üzerindeki gerici baskıların ve uygulamaların bir an önce son bulmasını isteyen Çiğli Fen Lisesi öğrencileri, “benzer baskılar altındaki diğer okullarda eğitim gören arkadaşlarımızı bizimle kol kola durmaya çağırıyoruz” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.

Çiğli Fen Lisesi öğrencilerinden yapılan açıklama şu şekilde:

“İstanbul’dan arkadaşlarımızın gerçekleştirdikleri hepimize umut oldu. Bir kez daha liselilerin karanlığın karşısında yanyana ve omuz omuza durabileceğini gördük. Bizler, gerici öğretmenlerin verdiği eğitimden, etek boylarımıza karışılmasından, sapık öğretmenler tarafından taciz edilmekten, gerici okul idareleri tarafından tehdit edilmekten bıktık. Bilimsel ve laik eğitimin yuvası olması gereken okullarımız, gericiliğin ve kindarlığın yuvası olmuş durumda. Biz bu kalıba sığmayacağız, liselerimizi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. İstanbul’daki arkadaşlarımızın çağrısına cevap veriyoruz ve gerici okul yönetimlerine sesleniyoruz: Arkadaşlarımızla beraber, yanyana, kararlı bir şekilde karanlığın üzerine yürümeye devam edeceğiz!

Şimdi tüm liseli arkadaşlarımıza sesleniyoruz; beraber olursak başarabiliriz, yanyana durursak okullarımıza sahip çıkabiliriz. Umudumuzu her zaman korumaya devam edeceğiz ve omuz omuza durarak karanlığın karşısına dikileceğiz!”

Yandaş müdüre sırtını dönen İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin yayımladığı bildirinin ardından, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Bornova Anadolu Lisesi ve Vefa Lisesi de bildiri yayımlamıştı.

***

Vefalı Öğrenciler: ‘Karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız!’

Vefa Lisesi öğrencileri tarafından “Benzer sorunlardan yakınan diğer okullarla beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız!” diyerek sunulan bildiri şöyle:

“144 senelik köklü bir çınar olan ve Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermeden eğitimini sürdüren Vefa Lisesi öğrencileri olarak “Proje Okul” adı altında okulumuzda yapılan kısıtlamalardan hoşnut olmadığımızı ve bu kısıtlamalara karşı sessiz kalmayacağımızı belirtmek isteriz.

Biz tarihi boyunca ülke menfaatlerini en üst düzeyde tutan, akademik başarılarımızla adımızdan söz ettiren; bilim,sevgi,hoşgörü anlayışından ödün vermeyen ve kendi fikirlerini başka fikirlere saygı duyarak oluşturmuş bir ailenin fertleriyiz. Farklı siyasi ve dünya görüşlerini bir arada demokratik bir şekilde barındırabilen Vefa Lisesi’nde bu çok seslilik, çok renklilik belli bir güruh tarafından yok edilmeye çalışılmaktadır.

Biz ve bizim gibi adından söz ettirmiş köklü okulların son yıllarda maruz kaldığımız baskılara karşı duruşumuzun asla değişmeyeceğini göstermeyi vazifemiz biliriz.
Bu bildiriyi yazma amacımızı özetleyecek olursak;

- Vefa Lisesi adıyla bütünleşmiş geleneksel etkinliklerimize engel olunmak istenmektedir. 14 senedir düzenlemekte olduğumuz geleneksel şenliklerin gerçekleştirilmesi, tutar yanı olmayan bahanelerle okul müdürümüz tarafından engellenmiştir.

- Eğitim camiasında bir geçerliliği olmayan kişi ve kuruluşların yanlı düşüncelerini öğrencilere empoze etmek amacıyla vermek istedikleri konferanslar okul müdürümüzce desteklenmiş, bütün okulun katılımı zorunlu tutulmuştur.

- Her bireyin hür iradesiyle hareket etmesini destekleyen bu koca çınarın öğrencileri, okul müdürü tarafından kılık kıyafet konusunda birtakım tehdit ve aşağılamalarla baskı altına alınmak istenmiştir.
Bütün dayatmalara, tehditlere, aşağılamalara karşı, Vefa’lı öğrencilerin senelerdir oluşturduğu ilkeler doğrultusunda, çizgimizden asla sapmadan bu sorunlara tüm Vefa camiası olarak tepkimizi ortaya koymaktayız.
Benzer sorunlardan yakınan diğer okullarla beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız!

​​​​​​​​​​​​​​​​​​​​​VEFALI ÖĞRENCİLER"

***

Bornova Anadolu Lisesi de iktidara başkaldırdı

Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından yapılan açıklamada“Bizler okuldan giden müdürün mü yoksa yeni atanan müdürün mü daha dinci olduğunu anlamaya çalışmaktan bıktık” denilerek, “Padişah yalakalarına sırtını dönen sizler sayesinde bu saldırıların, bugüne kadar ülkemizde iyiye, güzele, doğruya dair biriken ne varsa hepsini hedef aldığını bir kez daha hatırladık.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Ülkemizin en köklü liselerinin öğrencilerinden okullarımızı esir almaya yeltenen dincileşmeye karşı yükselen sesleri büyük bir heyecanla izliyoruz.

İzmir’in en köklü okullarından birisi olan Bornova Anadolu Lisesi’nde okuma şansına sahip olan öğrencileriz. Okulumuzun kapısından girdiğimizde andan itibaren omuzlarımızda gururla taşıyor olduğumuz bir gelenekle karşılaştık.

Ülkenin her bir köşesine, her bir derdine dair sorumluluk bilinci… BAL’da okuyarak elde ettiğimiz olanaklara sahip olamayan tüm kardeşlerimize ve insanlığa karşı borçlu olma bilinci… Zorbalığa, çürümüşlüğe boyun eğmeme bilinci… Eşitlik gibi, özgürlük gibi, laiklik gibi en temel değerlerimize karşı yapılan saldırılara karşı direnme bilinci ve daha fazlası…

Ancak gördük ki okulumuza ilk adım attığımızda sevinçle önümüzde bulduğumuz ve sahiplendiğimiz bu değerler tartışılır, planlı bir biçimde ortadan kaldırılmaya çalışılır olmuş. Koca bir BAL geleneği…

Yani “bize” dair olan her şey…

Yerine koyulmaya çalışılan ise insana yabancı olan her şey… Dincilik, baskı, cehalet…

Bizler okuldan giden müdürün mü yoksa yeni atanan müdürün mü daha dinci olduğunu anlamaya çalışmaktan bıktık. Yolsuzluk yaptığı için sürüleni de gördük, ‘abileriyle’ bozuşup küseni de… Artık bunları takip etmek istemiyoruz.

Padişah yalakalarına sırtını dönen sizler sayesinde bu saldırıların, bugüne kadar ülkemizde iyiye, güzele, doğruya dair biriken ne varsa hepsini hedef aldığını bir kez daha hatırladık.

Aynı şekilde BAL’ın yalnız olmadığını da anladık. Yani memlekete dair sorumluluk bilinci taşıyanların, zorbalığa ve yolsuzluğa boyun eğmeyenlerin, eşitlik, özgürlük ve laiklikten vazgeçmeyenlerin, padişah yalakalarına sırtını dönenlerin yalnız olmadığını…

Bu cesaretle, ilk çağrımız BAL mezunlarına. Bizi yalnız bırakmayın. Gelin okulumuzdan başlayalım. Geçmişi kederle veya vurdumduymazlıkla anmayalım. Bizden sonra gelecek BAL öğrencilerini heyecanla bekleyelim. Onlara utanacağımız bir okul bırakmayalım.

İkinci çağrımız da ülkenin dört bir yanındaki tüm liseli arkadaşlarımıza: Gelin padişah yalakalarına hep birlikte sırtımızı dönelim.

Bornova Anadolu Liseli öğrenciler”

***

İEL'den öğrenciler: "Karanlığı yok etmek için okuduk"

İstanbul Erkek Lisesi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde, tüm öğrenciler müdür Hikmet Konar’ın konuşması sırasında sırtlarını dönmüşler ve bu protestoyu da yandaş müdüre, gerici ve karanlık eğitim politikalarına karşı yaptıklarını bir bildiriyle açıklamışlardı.

İşte İEL'den öğrencilerin o bildirisi:

"Karanlığı ve esareti gördük.

Ateşi ve ihaneti gören abilerimize paydaş bidik kendimizi. Bizler daha dün, bu merdivenlerde haksızlığa, 181'e karşı bacaklarımız uyuşuncaya dekotururken, daha dün şu okul bahçesinde yağmurun altında donumuza kadar ıslanırken, bugün gidiyoruz şimdi.

Son kelimelerimiz, kimisinin kulaklarında küpe, kimisini uykularında sımsıcak tutan bir selam, kimisinin kabuslarında yankılanan kara ağıtlar ve kardeşlerim, sizin yolunuzu aydınlatan bir kılavuz olsun.

Ey ahali! Bilin ve bilelim ki;

Bu kurumda ayrım yapılmaktadır. Bu ayrımı yapan, bizatihi bizi yönetmekle birileri tarafından görevlendirilen sayın kimselerdir. Bizlere "Sen git hocan gelsin" diyen bu sayın kimseleri işine geldiğinde hocalarımıza, eğitimcilerimize emirler, hatta tehditler yağdırıp her şeyi oldu bittiye getirmekte ve yine bu sayın kimseler hiçbir hakkı olmadan resmi dilekçeleri yırtmakta, birilerinin maşaları olmaktadırlar. Duy bunları ahali!

Ülkemizin nice değerlerini hiçe sayanları, erk sarhoşluğu içerisinde kapılarda ceketlerini ilikleyip adeta baş tacı etmişlerdir.

Bu korkaklıktır!

Müdüriyet makamı, bizleri, bizim düşüncelerimizi dış mercilerde sonuna kadar savunmakla yükümlüdür. Bu zahmete girilmiyorsa, sorarım size eh ahali, ne gerek var bu makama? Etek yerine pantolon giymeyi zorunlu kılan, mezun abilerimizi muhattap kabul etmeyip dışarı kovan bir idareye ihtiyacımız yok bizim. Nitekim bir İstanbul Erkekli vicdani muhakemesiyle öz idaresini sağlayabilme gücündedir.

Sor kardeşim, "Tüm etkinlikler okul içerisinde yapılacaktır" diye o meşhur ilçeden yazı gelmişken malum konser neden Talebe Birliği'nde yapıldı? Nasıl izin alındı? Bu ülkede bir çok kültür sanat vakfı varken hiçbir eğitim kurumuna yakışmayan vakıflara neden davetiye gönderildi? Niye kimin yararına?

Sor kardeşim, tıkama kulaklarını, duy bunları, gör kardeşim!

Karanlığı ve esareti gördük. Karanlığı ve esareti gördük. Onların esaretinden, cesaret biriktirdik paltomuza. Karanlığı yok etmek için okuduk, kurtulduk dogmalarımızdan. Düştük, kaldırdı abilerimiz, ablalarımız. Bilirdik, arkamızda bizi kollayan hocalarımız vardı. Özledik o hocalarımızı; susmayan, bize güç veren, bize güvenen, üstümüze kilitler vurmayan, karakterimizin söküklerini dikmek için uyumayan o eski ailemizi özledik.

Kardeşlerim,

Sizi eğitmekle mükellef hocalar susuyorsa; idareciler rüşvet olarak izinler yazıyorsa, bursları birer sus payı olarak biliyorsa üzerinize karabasanlar çökmüştür. O zaman kaldırın başınızı artık test kitaplarınızdan. Yatağınızdan kalkın. Kurtulun karabasanlardan.

Toplanın, örgütlenin, durun kol kola herkes duyana kadar. Bağır bağır bağırın:

Bizler özgür düşünceden yanayız. Bizler demokrasiden yanayız. Bizler insan haklarından yanayız. Ve bizler sevgiyi, kardeşliği daima her şeyin üstünde tutacağız.

Bilin ki, nefesiniz kesildiğinde abileriniz, ablalarınız inletecektir bu koridorları.

Sizler cinayeti gören kör kayıkçılar, herkesin önünde kalkan tek yumruk, sizden sonrakilerin sırtını yaslayacağı aydınlar, bir kurtarıcı beklemeden kurtarıcınız kendiniz olmalısınız. Olacaksınız.

Bu güç sensin. Bu güç damarlarında, beyninde, sende.

Karayeller başına indirmeden çatını;

Artık ses ol, ışık ol, yumruk ol!"

Kaynak: Birgun.net