Isparta’ya bağlı Kuyucak köyünde yerel kalkınmanın en güzel örneklerinden biri yaşanıyor. Lavanta üretimiyle ismini duyuran köy, bu yıl turizm atağına geçti.

Sadece kokusu için değil, yağı romatizmalara iyi gelen, uykusuzluk ve depresyon hastalarına kullanılması tavsiye edilen lavanta yağına talep oldukça fazla. Türkiye’nin lavanta ihtiyacının yüzde 93’ü ise bu bölgeden karşılanıyor.

Uçsuz bucaksız, genişliği 3 bin hektarı bulan lavanta tarlaları köyün girişinden itibaren yolcuları hem kokusu hem de manzarası ile büyülüyor. Durum böyle olunca bölge fotoğrafçıların ve turistlerin gözde ziyaret noktası haline gelmiş. Daha önceden neredeyse harabe olan 3 ev pansiyon haline dönüştürülmüş.

Özellikle kadınların oldukça ilgi gösterdiği üretimde 17 kadın birleşerek bir kooperatif kurdu, hem lavantadan hem de turizmden gelir kazanmaya başlamış.

Kooperatif, gelen misafirleri lavanta tarlalarında gezdirdikten sonra dondurmadan kahveye, çaydan gözlemeye kadar lavantayı ana maddesi olarak kullanan bir lokantada ağırlıyor.

Kuyucaklı kadınların aynı zamanda bir mesajı da var. Onlar bütün kadınlar hep beraber olsun, başka köydeki kadınlar da kooperatif kursun istiyorlar. Gülşah Özcan da özellikle bu dileği seslendiriyor: “Olmuyor diye bir şey yok, beraber çalışınca her şeyin mümkün, taşı sıksak bile suyunu çıkarıyoruz.”