Cemaat bir Alamut Kalesi efsanesi, Fetullah Gülen ise Hasan Sabbah bilmecesi gibi çözülmeye çalışılıyor. İtirafçılar anlattıkça programcılar şaşırıyor.
‘Allah Allah nasıl oldu bu iş?’
• • •
Çatı iddianamesiyle tartışmaların kurgusu aynı! Örgütün işleyişi, mali yapısı, abiler, ablalar, imamlar... Maklube sıcak yenen bir yemektir...
‘Vay be devleti ele geçirmişler...’
• • •
FETÖ’nün yurtiçi yapılanması 22 bölüme ayrılıyor. Dipten il ve ilçe teşkilatlanmasından başlayan pramitin uç kısmı Türkiye imamına kadar gidiyor. Özel Hizmet Birimi’nde; Yargı, Emniyet, TSK, Milli Egitim, Mülkiye ve MİT imamları bulunuyor.
Kime ne soracaksın da...
Hasbel kader cevap isteyebilmiş olsak...
Peki, şimdiye kadar MİT içerisinden yargıya intikal edenler oldu mu? Ya da elini atsan imama çarpıyorken, nasıl oluyor da siyaset kurumu içerisinde hiçbir FETÖ’cü, imam bulunmuyor?
‘Aman, o sorulara hiç girmeyelim!’
• • •
Dosyanın ‘Suçlar’ bölümünde ‘Cemaat diktasından’ söz ediliyor. Max Weber’den alıntılar yapılıyor: “Zümre egemenliği, bir tarikat ya da cemaatin veya toplumun bir kesiminin diğer gruplar üzerindeki hegemonik üstünlüğünün kurulması anlamına gelir...”
Weber bunları anlatırken, arşivden başka sözler çıkıyor. Misal, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gülen’in devletin denetimi altında ‘hizmet’ yaptığından söz ediyor. Weber’in yalancısıyız... Cemaat diktasının sağlanmış olmasında parmağı olanlar belli o zaman...
‘Bunları yine de kurcalamayalım!’

• • •
FETÖ İddianamesi 15’er sayfalık dosyalardan oluşan kalınca bir klasör... Yine ‘örgütün işlediği suçlar’ bölümünde yok yok! Resmi evrakta sahtecilik, kişisel verileri kaydetmek, başkasına vermek, yaymak, ele geçirmek, casusluk... Özel açılmış bölümlerde tanımlanmış suçlar da var. Hrant Dink’e suikast, Yarbay Ali Tatar’ın intiharındaki sorumluluk, dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanması... Sır mıydı ki bunlar? Anayasal düzeni ortadan kaldırmak, silahlı terör örgütü kurup yönetmek bir anda ortaya çıkan bir Cumartesi akşamı fantezisi miydi yoksa? Yol verenleri açıkça görmüyor muyuz?
‘Oralar biraz karışık... Çok suç işlemişler; yine buralardan yürüyelim...’
• • •
Peki... Reyhanlı Katliamı’nı da bunlar sebep olmuşlar...
Şöyle ki; “FETÖ’nün emniyet ve yargı içerisindeki kadroları patlamaları önlemeye yönelik tedbir almayarak, açıkçası katliamın gerçekleştirilmesine sebebiyet vermişler...”
Amaçları; “Patlamayı Suriye istihbaratının örgütlediği kişiler gerçekleştirmişse de... Türkiye Devleti ve hükümetini Suriye politikasında başarısız ve zafiyet içerisinde göstermek, gerçekleşecek olayı MİT yapmış gibi kurgu geliştirip sahte deliller ortaya atarak...”
Vay be... Demek Suriye politikaları başarısız ve zafiyet içinde değilmiş!
Demek, çeşitli kurgular üzerinden Şam’da cuma namazı hiç düşünülmemiş!
Demek ki Reyhanlı’yı ‘Esed’ yapmış, FETÖ yol vermiş!
Bize sundukları üçü bir arada kahve gibi...
İster iç, ister gargara yap.
Kahvesi; zaten her şeyi FETÖ yaptı, katliamlara da o yol vermiştir!
Şekeri; iktidar ve devlet kurumları suçlu değildir!
Kreması; Reyhanlı ‘Esed’in işi!
• • •
İddianame bir yana... Rus uçağı, Dağlıca, Roboski ve Gezi’ye ilk müdahale de Cemaat’in işi diye dillendirilmeye başlandı.
Acaba iktidar ‘sıfırlama geleneğini’ sürdürüyor mu?
Kullanışlı aptallardan, ‘kullanılan ilkokul iki terk meczuba’ doğru yeni bir kurgu mu bu?
‘Bunlar tartışılacak şeyler değil!’
• • •
İnsanın içine başka kurtlar da düşüyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu sinyali veriyor: “Zaten FETÖ’nün PKK ile işbirliği yakın zamanda ortaya çıkacak!”
Yok artık, sapla saman bu kadar mı karışır?
Sakın bu ‘at kurtul, sıfırla’ taktiğiyle 14 yılın günâhları üzerine kalın bir yorgan örtülmek istenmesin? Kapatır mı ki?
‘Sapla saman da kafalar da karışsın, iyidir...’
• • •
Bir zamanlar dokunan yanıyordu. ‘O zamanlar konuşmayanlar’ şimdi bülbül kesildi. İtirafçılar, şemalar, şifreler...
Her şeyi FETÖ yaptı!
Dokunan bir kez daha yanmaktan korkuyor.
Zaten FETÖ bilmecesinin çözümü de Maklube...
Karışık bir yemektir!

Kaynak: Birgun.net