ELÇİN YILDIRAL [email protected]

Muğla’da bir firma için yıllarca evlerindeki tezgâhlarda üretim yapan, kayıtdışı ve tüm haklarından yoksun biçimde çalıştırılan iki kadın, işçi olduklarının tespiti için hukuk mücadelesi başlattı. Ev Eksenli Çalışanlar Sendikası (Ev-Ek-Sen) Genel Sekreteri Habibe İnan ve sendikanın kurucu üyesi Hafize Kapız, İş Mahkemesi’ne açtıkları davada, İş Kanunu’ndan doğan, ancak bugüne kadar gasp edilen haklarının verilmesini istiyor. Dava, ev eksenli çalışanlar için büyük önem taşıyor.
Hafize Kapız 2005 yılından 2012 yılına kadar, Habibe İnan ise 2002’den 2015’e kadar MELSA El Sanatları adlı firma için çalıştı. MELSA, 1995 yılında kurulan, Muğla’nın çeşitli yörelerinde bağlama, nakış, dantel ve kanaviçe gibi el işleri yapan kadınların ürettikleri ürünleri kullanan bir firma. Dokumacılığın geçim kaynağı haline getirilmesi fikriyle 1994’te kadın üreticilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan kooperatif, MELSA’nın temelini attı. Yörenin kadınları o gün bugündür evlerinde bu firma için dokumacılık faaliyetlerini yürütüyor.

Kayıtdışı çalıştırıldılar
Kapız ve İnan da, evlerinde, MELSA’ya ait dokuma tezgâhlarında ince dokuma yapan, fason çalışma yöntemiyle yaptıkları işin karşılığında ücret alan kadınlar arasındaydı. Verilen işleri yetiştirebilmek için sabah 7’den akşam 20.00’ye kadar öğle yemeği, öğle namazı ve ihtiyaç molaları dışında aralıksız çalıştılar. Ücretleri uzun yıllar elden verildi. İş hukukunun getirdiği hiçbir haktan yararlandırılmadılar. Sigortası yapılmayan, kayıtdışı ve her türlü güvenceden yoksun çalışan Kapız ve İnan, şimdi geriye dönük haklarını alabilmek ve işçi olduklarını tespit ettirmek için hukuk mücadelesi başlattı.

Sorun mevzuat değil
Kapız ve İnan’ın avukatı Tamer Doğan, 2003 yılında kabul edilen 4857 sayılı İş Kanunu ile evden çalışmanın yasa kapsamına girdiğini, yasaya evden çalışmayla ilgili özel hükümlerin eklenmesine ilişkin bir tasarının da Meclis’te olduğunu hatırlattı. İş Kanunu’nda henüz bu konuda özel hükümler yer almadığından, 2012’den bu yana yürürlükte olan Borçlar Kanunu’ndaki özel düzenlemelerin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Doğan, “Ancak müvekkillerim, İş Kanunu’na göre işçi statüsünde olmalarına karşın yasadaki çalışma standartlarından yararlandırılmadı. Sürekli çalıştıkları halde sigortaları yapılmadı, sağlık ve güvenlik önlemleri alınmadı” dedi.

“Sorunun temelinde, evde çalışanların çalışma hayatını düzenleyen yasaların kapsamı dışında kalmaları yatmıyor. Temel sorun, işin görüldüğü yer olan evin kolaylıkla kayıt dışında bırakılabilmesi ve denetim mekanizmasının kayıtdışılığa göre organize olmaması” diyen Doğan, bu açıdan açtıkları davanın büyük önem taşıdığını belirtti.

***

‘Bizim gibi daha binlerce kadın var’
Dava açan kadınlardan Ev-Ek-Sen Genel Sekreteri Habibe İnan ise şunları söyledi: “Bizi yıllarca çalıştırdılar, gece 12’lere kadar çalıştığımız oldu. Ne sigorta yatırdılar, ne haklarımızı verdiler. Bizim gibi bu yörede çalışan binlerce kadın var, ne ücretleri ne saatleri belli. Biz istiyoruz ki hepimiz güvenceli, sigortalı çalışalım, verdiğimiz emeğin karşılığını alalım. Yıllardır uğraşıyoruz bunun için, davayı da bu yüzden açtık.”


Kaynak: Birgun.net