SEBAHAT KARAKOYUN
NURCAN GÖKDEMİR

Türkiye yaklaşık üç yıl süren çatışmasızlık ortamından bir yıl önce uzaklaştı ve bu sivil, asker ve polis olmak üzere binin üzerinde yurttaşın hayatına mal oldu. AKP ve Erdoğan her gün artarak akan kanın faturasından kurtulmak için verdiği demeçlerle okları 14 yıldır anamuhalefette bulunan CHP’ye yönlendirdi. Asker ve polis cenazelerinde CHP’li vekillere atılan yumruklarla ortaya çıkan ‘tepkiler’, Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne fırlatılan mermi ile korkutucu bir hal aldı.

Ülkenin bugün içine sürüklendiği savaş ortamı Hükümet ile HDP arasında başlayan ve yaklaşık üç yıl süren “Çözüm süreci”nin bizzat Erdoğan tarafından “Müzakere süreci”ne dönüşmeden sonlandırılması ile başladı, operasyonlar ve PKK’nin saldırılarıyla devam etti. AKP’nin çözüm sürecine ilişkin niyetinin kesin olarak ortaya çıkması ile gelinen aşama, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ağzından Erdoğan’a “Seni başkan yaptırmayacağız” sözleriyle duyuruldu.

Bu süreçte HDP örgütleri ve seçim bürolarına yönelik 150’yi aşkın saldırı oldu, seçimden iki gün önce HDP’nin Diyarbakır mitinginde bombalar patladı.

Bu ortamda gidilen 7 Haziran seçimlerinden AKP Erdoğan’ı tek başına başkan yapabilecek çoğunluğu elde edemeden çıktı.

“Tek masum” Erdoğan

Erdoğan bizzat yönettiği üç yıllık süreci yok sayarak önce “Dolmabahçe Mutabakatı’ndan haberim yok” dedi. “Mutabakat süreci buzdolabına kaldırıldı” açıklamasıyla da kendine göre tarihi yeniden başlattı.

Çatışma ortamı daha da büyüdü, tartışmalı, provokasyon kokan eylemler birbiri ardına yaşandı.

Ülkenin Güneydoğu’sunda mahalleler yerle bir edilirken neredeyse tüm illere giden asker ve polis cenazeleri ile oluşan tepki, uygulanan algı yönetimi ile HDP’nin yanı sıra anamuhalefete ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltildi. Osmanlı Ocakları aracılığıyla varlığı kanıtlanmaya çalışılan tepkilere, CHP’lilerin “Melih Gökçek’in işi” dedikleri ve Ankara bulvarlarına asılan afişler de büyük katkı sağladı. Gündeme gelen dokunulmazlık tartışması Erdoğan’ın başkanlığa ulaşmaya yönelik yola döşediği taşlardan biri olarak görüldüğü için gerginliği daha da büyüttü.

CHP’ye ağır suçlamalar

Erdoğan ülkede oluşan gerginliği CHP’ye yöneltmek için ağır suçlamalar içeren demeçlerini birbiri ardına sıraladı. Erdoğan’ın, karar mekanizmasında olmayan, 20 yıldan bu yana muhalefet görevini sürdüren CHP’ye yönelik tepkiyi artırmakla sonuçlanan sert demeçlerinden bazıları şöyle:

»Bunların bölücü terör örgütüyle ne farkı var. Bunlar parlamento içinde siyasi terör estiriyorlar.

»Birileri yurtdışına gidip, PYD-YPG terör örgütü değil diyorlar. Bal gibi de terör örgütüdür. Bu ifadeyi kullananlar bu terör örgütlerinin avukatı konumundalar. Hele hele bunlar bir de ana muhalefet partisinin mensupları olunca durum çok farklı bir hal alıyor.

»Terör operasyonları sadece 2 partinin Genel Merkezi’ni rahatsız ediyor. Biri Kandil’den talimat alan malum parti, diğeri anamuhalefet partisi. Kendi devletinin karşısında terör örgütünün yanında yer alarak siyaset yapılmaz, siyasetçi olunmaz. “

Giderek Kılıçdaroğlu’na yönelen tepkiler şehit cenazelerinin kaldırıldığı cami avlusunda önüne “öldürüleceksin” anlamına gelen kurşun fırlatma ile sürdü. Erdoğan, buna karşın hız kesmeden eleştirilerini, Kılıçdaroğlu’nun “Biz yeri geliyor hastanelerdeki PKK’lıları ziyaret ettik, yeri geliyor DHKP-C’lileri ziyaret ettik” sözlerine sert karşılıklar vererek sürdürdü. CHP’lilerin “Azmettirici” suçlamalarına muhatap olan Erdoğan, son olarak “Ben milletin idaresine bunları havale ediyorum. Bunlara gereken dersi milletim verecek...” dedi.

“AKP’liler de vardı”

CHP’li Veli Ağbaba, Kılıçdaroğlu’nun cezaevlerine yapılan ziyaretlerle ilgili açıklamasının Saray ve sözcülerince “Hastanede teröristleri ziyaret” olarak çarpıtılmasına, Meclis tutanakları ve İnsan Hakları Komisyonu raporlarıyla yanıt verdi.

Ağbaba, cezaevlerine TBMM İnsan Hakları Komisyonu çalışmaları kapsamında yaptıkları ziyaretlerde, aralarında AKP’lilerin de bulunduğu tüm üyelerle birlikte ayrım yapmaksızın tutuklu ve hükümlülerle görüştüklerini söyledi. Ağbaba, ziyaretlere daha önce, şu anda Saray’da danışman olarak görev yapan eski AKP milletvekili Ayşe Türkmenoğlu’nun şimdi de Mehmet Metiner’in başkanlık ettiğine dikkati çekti.

“Erdoğan sorumlu”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Erdoğan’ın “yalanları gerçek gibi anlatarak” algı operasyonu yaratmaya çalıştığını belirterek, “Cumhurbaşkanı başta genel başkanımız tüm CHP’lileri bir algı operasyonu sonucunda, provokatörlerin yardımıyla lince tabi tutmaya, hedef göstermeye çalışmaktadır. Bundan sonra yapılacak her türlü fütursuzca davranış cumhurbaşkanının sorumluluğundadır. Yarın öbür gün birilerinin burnu kanadığında kimse ‘neden oldu’ demesin. Ahmet Hakan’ı, Tahir Elçi’yi daha önce nasıl hedef gösterdiklerini biliyoruz” dedi.

*****

CHP’liler saldırıyı protesto etti

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Vezneciler’deki bombalı saldırıda hayatını kaybeden polisler için düzenlenen cenaze töreninde mermiyle tehdit edilmesinin yankıları sürüyor. İstanbul ve İzmir'de partililer olayı protesto ederken, İstanbul'daki eylemde CHP'lilere Haliç Köprüsü üzerinden yumurta atıldı. Olay yerine gelen polislerle CHP'liler arasında tartışma çıkarken, polis biber gazıyla saldırdı.

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın çağrısıyla Sütlüce’de toplanan partililer, AKP İl Başkanlığı’na yürümek istedi. Bayrak ve CHP flamaları taşıyan grup sık sık Kılıçdaroğlu’na destek sloganları atarken polis grubun yürümesine izin vermedi. Polis müdürleriyle CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat arasında yapılan görüşmelerin ardından grubun Haliç Kongre Merkezi girişine kadar yürümesine izin verildi. Burada bir konuşma yapan Canpolat, "12.5 milyon oy alan bir partinin genel başkanının önüne mermi atanlar şunu bilsinler ki, 12.5 milyon insanı evlerinde zor tuttuğumuzu bilmelerini istiyorum" ifadelerini kullandı.

Ancak dağılan gruba Haliç Köprüsü üzerinden yumurta atıldı. Yürüyüşü engelleyen polisin bu durum karşısında tepkisiz kalmasını eleştiren CHP'lilerle, bazı polisler arasında tartışma yaşandı. Tartışma sırasında polis gruba gaz sıkarken, diğer partililerin araya girmesiyle olay yatıştırıldı.

Fail Saray'dır

İzmir'de de CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, il ve ilçe yönetimleri de saldırıyı kınadı. Saldırganların piyon olduğunu belirten Yüksel, "Buna seyirci kalan düşük profilli Başbakan, İçişleri Bakanı ve bu kişileri yönlendiren kaçak saray zihniyeti bu saldırının gerçek faildir" dedi. Aziz Kocaoğlu ise, bilinçli bir şekilde uzun bir süredir CHP’ye saldırı düzenlendiğini belirterek, şöyle konuştu; “Burada sindirme politikası izlenmekte. Hiç kimse sokağa çıkmasın, hiç kimse fikrini beyan etmesin, hiç kimse protesto yapmasın. Gittikleri yol yol değil, yaptıkları işler iş değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşaması için, dünyada barışın, ülkede barışın tesisi için uğraşıyoruz, didiniyoruz, siyaset yapıyoruz. Bu yoldan da dönmeyeceğiz, kimse de döndüremeyecek"

Öte yandan Başbakanlık ofisi önüne siyah çelenk bırakmak isteyen CHP Konak İlçe örgütü ise polis tarafından engellendi.

Yıldırım'la konuşup mermi atmıştı

Önceki gün İstanbul’da bombalı araçla düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren polis memurları Gökhan Topçu ve Kadir Cihan Karagözlü için Fatih Camii’nde yapılan cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tekbir getiren bir grup tarafından ‘protesto’ edilmiş ve kendisine kurşunda atılmıştı. Kurşunu atan İrfan Cengiz'in AKP Büyükçekmece İlçe Yöneticisi olduğu ortaya çıkarken, bu olaydan kısa bir süre önce Başbakan Binali Yıldırım’la sohbet ettiği görülmüştü. CHP Milletvekili Eren Erdem ise TBMM'de düzenlediği basın toplantısında olayın arkasında Osmanlı Ocakları üyeleri olduğunu iddia etmişti. Cengiz ve beraberindeki üç kişi gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.

Kılıçdaroğlu geçen haftalarda da Ankara’da katıldığı bir cenazede yumurta atılmış, ‘eylem’i gerçekleştirenlerin 'Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in adamları' olduğunu söylemişti.

Kaynak: Birgun.net