DOĞU EROĞLU

Cumhuriyet Gazetesinde Alican Uludağ imzalı habere göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı soruşturma sonucunda oluşturulan 26 sanıklı Ankara Selefi yapılanması iddianamesinde, ODTÜ’deki mescit yapılanmasına da değiniliyor. Ancak ODTÜ Mescit Topluluğunun ismi yalnızca ODTÜ’deki mescit ve din hürriyeti tartışmalarıyla değil, ODTÜ’den Suriye’deki cihatçı grupların saflarında savaşmaya giden öğrencilerle de gündeme gelmişti. BirGün’ün araştırmalarına göre, şimdiye kadar ODTÜ Mescit Topluluğu üslendiği mescitte tefsir faaliyetleri yapmış 2 öğrenci IŞİD saflarına katıldı. Bu isimlerin IŞİD’e katılımından bir yıl önce, El Nusra’nın komutasında çarpışan örgütlerden birine katılan Suriye kökenli Tarık Karaca’nın Suriye’de yaşamını yitirdiği biliniyor. Kimliği bilinmeyen bir başka ODTÜ’lünün de IŞİD saflarında olduğu sanılıyor.

‘Eleman temini’ iddiası

26 sanıklı davanın iddianamesine göre, ODTÜ Kütüphanesinin altında yer alan mescitle ilişkisi bulunduğu aktarılan Kerem Balta isimli sanığın faaliyetleri arasında, ODTÜ Mescidi içerisinde oluşturduğu gruplarla düzenli toplantılar yapmak, Selefi görüşlerin yaygınlık kazanması için çalışma yürütmek ve Selefi silahlı örgütlere eleman temin etmek de var. İddianamede, ODTÜ Mescit Topluluğu üzerinde duruluyor ve Balta ile örgütlenmede önemli işleve sahip iki şahsın, Selefi değerlerin propagandası yaptığı aktarılıyor. ODTÜ Mescit Topluluğu kamuoyunun gündemine, dinlerini özgürce yaşayamadıkları iddiaları ve yeni ODTÜ yerleşkesinde yeni bir mescit yapılması talepleriyle gelmişti. ODTÜ’deki diğer öğrenci topluluklarının itirazı sonrasında yerleşkede yaşanan olaylar günlerce konuşulmuştu. Ancak ODTÜ Mescit Topluluğu yalnızca yerleşke içerisinde Aralık 2015’te yaşanan olaylarla bilinmiyor.

Mescitte örgütlenen en az 2 cihatçı IŞİD’e gitti

Tartışmalı ODTÜ Mescit Topluluğunun konuşlandığı mescitte Selefi ideolojiyle temas eden iki ODTÜ’lü, 2015 içerisinde cihatçı olarak IŞİD saflarına katılmıştı. BirGün’ün yaptığı araştırmada, Ocak 2015’te IŞİD’e katılan ODTÜ Fizik Bölümü mezunu Raşid Tuğral’ın, Selefi ideolojiyle ilk temasının ODTÜ Kütüphanesinin altında yer alan mescitte gerçekleştiği anlaşılmıştı. Öğrenci olduğu sırada, Nisan 2014’te mescitte Selefi okumalara başlayan Tuğral, mezuniyetinin ardından devam ettiği Jyväskylä Üniversitesi Fizik Bölümündeki yüksek lisansını yarım bırakıp IŞİD’e katılmıştı. Aynı tefsir derslerine katılan bir başka ODTÜ Fizik öğrencisi Adem Kocaöz de Tuğral’ı takip etti. Kocaöz IŞİD’e katılımından önce BirGün’e konuşmuş ve arkadaşı Raşid Tuğral’ın IŞİD’e katılımı hakkında şunları söylemişti: “Selefi ideolojiye uzlaşmadık; bu görüşü benimsememiz zaten kaynağa dönüş anlamı taşıyor. Okumalarımızda bunu anladık. Zaten bir Müslüman inancının kaynağını sorguladığında Selefi ideolojiye, yani Hadis ve Kuran’a varır. İslam, ortaya çıkışından sonra onla birlikte oluşan kültürü de yüzyıllar içinde kapsamıştır. Ancak bu kültür aslında İslam’a dahil değildir, çoğu vesvesedir. Koşullar gerektirdiğinde cihat etmek İslam’da farzdır.”

ODTÜ’den toplamda 4 cihatçı

Ancak Tuğral ve arkadaşı Kocaöz dışında birinin kimliği kesinleşmiş, 2 cihatçının daha Suriye’de geçip radikal İslamcı silahlı örgütlere katıldığı biliniyor. ODTÜ’de öğrenim hayatını sürdürürken Suriye’deki cihatçı hareketlere katıldığı teyit edilen ilk kişi, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi, Suriye kökenli Tarık Karaca olmuştu. El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’ya yakınlığıyla bilinen Islah Haber isimli internet sitesi, Karaca’nın 21 Mart 2014’te, Suriye’de Ermeni ve Alevi nüfusun yoğun olduğu Keseb’e düzenlenen saldırı sırasında öldüğünü duyurmuştu. Karaca’nın bu saldırıda ortaklaşa hareket eden El Nusra, İslami Cephe, Ensar’uş Şam, Şam İslami Hareketi veya Bayır Bucak Türkmen Tugayı örgütlerinden birine mensup olduğu sanılıyor. ODTÜ’lü 4’üncü cihatçının duyurusuysa yine Raşid Tuğral tarafından yapılmıştı. Tuğral, Şubat 2016’da attığı bir tweet’te, kendisi ve yüzleri gizlenmiş iki şahsın bulunduğu bir fotoğrafı, “Üç ODTÜ’lü Raqqa’da bir araya geldi” ifadesiyle paylaşmıştı. Fotoğraftaki şahıslardan birinin Adem Kocaöz olduğu sanılıyor ancak diğer şahsın kim olduğu belirlenemedi. Kocaöz ve kimliği belirlenemeyen diğer ismin hayatta olup olmadığı bilinmiyor ancak Tuğral kişisel Twitter hesabından, Rakka’daki yaşamının ayrıntılarını gösteren fotoğraflar paylaşmayı sürdürüyor.

Mescit Topluluğu organik bağı hep reddetti

İHH ve diğer İslamcı yardım kuruluşlarına yakınlıklarını gizlemeyen ve çeşitli dönemlerde bu kuruluşların kampanyalarını ODTÜ’ye de taşımaları sebebiyle yerleşkede gerginlikler yaşanmasına yol açan ODTÜ Mescit Topluluğu, Tuğral ve Kocaöz’ün IŞİD’e katılımından sonra yaşanan tartışmalar sırasında, IŞİD’le aralarında organik bağ bulunmadığının altını çizmişti. Fakat Kocaöz’ün IŞİD’e katıldığı kamuoyunca henüz bilinmediği sırada yapılan bir paylaşımın değiştirilmesi soru işareti yaratmıştı. ODTÜ Mescit Topluluğu Facebook sayfasından mescitte yapılan bir toplantının fotoğrafını paylaşmış, fotoğrafta IŞİD’e sempatisi bilinen Kocaöz’ün toplantıyı yürüttüğü görülünce Topluluğa gelen tepkilerin ardından fotoğraf, Kocaöz’ün silindiği haliyle yeniden yayına konmuştu. Bu tartışmanın birkaç gün sonrasından, Kocaöz’ün IŞİD’e katıldığını BirGün duyurmuştu.

ODTÜ'DEN IŞİD'E BİR MÜCAHİT DAHA

ODTÜ'DEN FİNLANDİYA'YA, ORADAN DA RAKKA'YA BİR CTÇININ ANATOMİSİ

Kaynak: Birgun.net