Halkların Demokratik Partisi Sözcüsü Ayhan Bilgen, Genel Merkez'de düzenlediği basın toplantısında televizyon ve radyo kapatmaları değerlendirdi. Yayınların durdurulmasının ileriye dönük bir tehdit olduğunun altını çizen Bilgen, yapılanların demokrasiyi hedef aldığını, karartmanın yalnızca bu yayın organlarının çalışanlarını etkilemeyeceğini söyledi. Karartmalarla birlikte ülkenin demokrasisinin ciddi tehdit altında olduğuna dikkati çeken Bilgen, parti binalarının önlerinde yaptıkları basın açıklamalarına dahi polislerin saldırdığını ifade etti. Bilgen, "Mitinglerimizi devlet olanaklarıyla yapmıyoruz. Hatta bizim yasal mitinglerimize canlı bombalar gönderiliyor" dedi.
"İkinci darbe iddiası göz korkutma"
OHAL'in bir yönetim tarzı haline getirildiğini ve bu yaklaşımın devam etmesi durumunda bölgesel ve ekonomik krizlerin ortaya çıkacağını bildiren Bilgen, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Haksızlıklara dikkat çektiğimizde mağdur edebiyatı yapıyorsunuz deniliyor. Dünya'nın hiçbir yerinde hak ihlalleri mağduriyet edebiyatı olarak gösterilemez. Bu, insan haklarına ilgisizlik ve duyarsızlıktır. İkinci bir darbe iddiası bir göz korkutma ve OHAL'de yaşananları örtme olabilir ancak böyle bir şey varsa da bunun önlemi demokrasi ve hukuk mekanizmalarını güçlendirmektir. Darbenin siyasi ayağına ilişkin bir adım atılmadığını biliyoruz. Bu konuda çalışmalarımız olacak. Yine Suriye-Irak tezkeresi Meclis'te üç partinin oyları ile kabul edildi. Bu, Yenikapı ruhunun devam ettiğini gösteriyor. Biz bölgedeki sorunların silahla çözülemeyeceğini, o ülkenin aktörleri tarafından çözüleceğini söyledik. Musul ve Rakka'nın NATO tarafından değerlendirilmesi yanlıştır."
HDP'li Ayhan Bilgen'den Erdoğan'a cevap: Kütüphanede poz vermeye benzemez
"Binlerce aile barınamıyor"
"Bölgede Şırnak başta olmak üzere binlerce aile barınma hakkında bile mahrum vaziyette. Bu durumun giderilmesi konusunda partimiz yapılan çalışmalara destek verecektir. Ayrıca
15 Temmuz gecesi yapılanlar sonrasında sokağa yapılan çağrıların bir suçmuş gibi değerlendirilmesi yanlış. Biz bunu böyle değerlendirmiyoruz ve seçilmişlerimize yönelik bir tutuklamaya karşı biz de tepkimizi sokakta göstereceğiz."