SEBAHAT KARAKOYUN [email protected] @ssenyaprak

AKP’nin kurucu genel sekreteri ve eski başbakan yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Saray’ın isteği doğrultusunda AKP’de yaşanacak lider değişikliği ve “fiili başkanlık” sistemi ile ilgili BirGün’e açıklamalarda bulundu. Tarafsızlık yemini etmiş bir cumhurbaşkanının bir partinin içişlerine karışma yetkisi olmadığını belirtti. Yalçınbayır’ın değerlendirmeleri satır başlarıyla şöyle:

Kayıtdışı durum
Türkiye kayıtdışılık cenneti. Siyasette, ticarette, her sahada kayıtdışılık var. Fiili durum, fiili başkanlık, bunlar hep kayıt dışı işler. Cumhurbaşkanı’nın kayıtdışı durumu buna örnektir. Kayıtdışı olarak başkanlığı yürüttüğünü ifade etmektedir. Milletvekilleri yasama meclisi üyesi olduklarını unutup cumhurbaşkanına sadakat çerçevesinde verdiği talimatları yerine getirmektedir. Bütün bunlar yozlaşmanın ürünüdür. Yozlaşma, yolsuzluğu da yasakları da derin anlayışları da beraberinde getirir. Derin devlet, derin parti, derin yapılanma... Bütün bunlar demokrasiyle bağdaşmaz.

İki dudak demokrasisi
AKP tüzüğü ve programı kuruluşundan bu yana birçok defa “fiilen” değiştirilmiştir. Yapacakları kongrede uymadıkları tüzük ve programı değiştirsinler. Partide tasfiye süreci yaşandı. Sadece kişiler değil partinin yazılı metinleri de tasfiye edildi. Şu anda partiye ‘iki dudak demokrasisi’ hakim.



Denetlenmeden olmaz
Bugün gidilen yer iyi bir yer değil. Herkes yaptığının karşılığını er geç görecektir, er geç hesap verecektir.
Bu yaşananlar Türkiye için bir milat, bir fırsattır aynı zamanda. Mevcut durumun devamı ise tehdittir, tehlikedir. AKP programında parlamenter sistem vardır, hiçbir yerinde başkanlık sisteminden söz edilmez. Sistemi değiştirmek istiyorlarsa önce partinin programını değiştirsinler.

Parti disiplini tabi olmak değildir
TBMM’de 24’üncü dönem Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda 60 madde üzerinde uzlaşma, 39 madde ile ilgili de büyük bir yakınlaşma sağlanmışken, Erdoğan başkanlık istedi ve komisyon bu öneri üzerine dağılmak durumunda kaldı. Parti disiplini denilen şey konuşmamak, tabi olmak değildir. Düşünmekten, düşüncelerini söylemekten, tartışmaktan korkuyorlar. Konuşup, tartışmak fitne fesat değildir. Parti zarar görmesin gerekçesiyle parti dışı etkenlere tabi olmak savunulamaz.

Kaynak: Birgun.net