ZEYNEP YÜNCÜLER
[email protected]
@yunculerzeynep


Gazete ve dergilerin yayın hayatlarını sürdürebilmeleri için ekonomik destek sağlayan resmi ilan ve reklamlarla ilgili yönetmelikte değişiklik önceki gün Resmi Gazete yayımladı. Basın İlan Kurumu’nun, ‘Terörle Mücadele Kanunu’ kapsamında dava açılan çalışanlarının işine son vermeyen gazetelerin ilanlarının kesilmesine olanak sağlayan yönetmelik hakkında BirGün’e konuşan eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, söz konusu değişikliği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Şimdi de herkesi susturabilirim’ uygulaması olarak tanımladı.

Hukukun kırıntısı kalmadı

Söz konusu uygulamanın hukuki hiçbir karşılığı olmadığını belirten Av. Kazan şöyle devam etti: “Bunu hukuki açıdan gerçekten tanımlamak çok zor. Hukuk ile Anayasa’daki haklar ile ilgili ya da insanlığın ortak değeri olan temel insan hakları ile ilgili konularda bir hukukçu olarak artık Türkiye’de konuşmak artık o kadar zor ki. Çünkü, Türkiye’de artık hukukun en küçük kırıntısı bile kalmamıştır. OHAL uygulaması ile de gerçekten inanılmaz bir süreç yaşanıyor. Bu nedenle hukukun zerresinin bile kalmadığı bir ortamda hukuki değerlendirmeler yapmanın bir anlamı yok. Bir hukukçunun böyle bir şey söylemesi ne acı ama, ne yazık ki gerçek bu. “

Demokrasi mücadelesi sürecek

Söz konusu değişikliğin, muhalif ve demokratik basın organlarının seslerini kesmeye yönelik, bir uygulama olduğunu belirten Av. Kazan, “Bunun karşılığı, ‘Şimdi herkesi susturabilirim’ uygulamasının tam karşılığıdır. Yani herkes sussun, tek o konuşsun. Medyada çalışan insanlar beni işten atarlar korkusuyla hareket etsin, gazete sahibi ‘aman ilandan yoksun kalmayalım’ desin, herkes kendisine otosansür uygulasın ve otosansür yapmayan herkes ya içeri alınsın ya görevden atılsın istiyorlar. Türkiye’yi bir korku imparatoruğuna dönüştürüp, her şeyin yasaklanacağı tek bir başkanın konuşacağı bir Türkiye yaratmak istiyorlar. Ama demokrasi mücadelesi devam edecektir. Umutsuzluğa yer yok” diye konuştu.

‘OHAL’i fırsat bildiler’

Av. Kazan şöyle devam etti: “Bir darbe kalkışmasının üzerine OHAL ilanını anlayış ile karşılamak mümkün. Çünkü bir darbe girişimi olmuştu, dolayısıyla bunların faillerinin tam anlamıyla yakanılması için bir OHAL gerekli diye düşündüm. Bazı temel hakları askıya alabilecek normlar koyabilecekler diye bekledim. Ancak bu siyasal iktidar kendisine OHAL’i fırsat saydı. Ancak, bu toplum için bir demokrasi fırsatı olabilirdi. Çünkü gerçekten Fettullah Gülen yapılanması Türkiye için, demokrasi için, hepimizin hayatı için, hepimizin insan hakları için çok büyük tehlikeyi bağrında taşıyordu. İlk başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP, demokrasi için değil kendileri için bu OHAL’i fırsat saydılar.”

Kaynak: Birgun.net