BURAK ABATAY

AKP'nin OHAL sansürü büyüyor. Hayatın Sesi, İMC, Zarok, Jiyan, Van, Denge’nin de aralarında bulunduğu 12 televizyon kanalının yayınının Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile durdurulmasının ardından dün de bu kanalların internet sitelerine erişim engeli getirildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından getirilen yasaktan Özgür Radyo da payına düşeni aldı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) kararıyla İMC TV, Hayatın Sesi, Özgür Radyo ve TV 10’un internet sitelerine erişim engellendi.

TÜRKSAT'tan çıkarılan televizyon kanalları yayınlarını internet üzerinden sürdüreceklerini açıklamıştı. TÜRKSAT tarafından önceki gün OHAL KHK’si kapsamında Hayatın Sesi TV, Denge TV, Jiyan TV, Zarok TV ve Van TV’nin de aralarında bulunduğu 12’ye yakın TV kanalının yanı sıra Yön Radyo’nun da aralarında bulunduğu 11 radyonun da yayını kesilmişti.

‘Teslim olmayacağız’

İMC TV’nin internet sitesinde duyurduğuna göre BTK’nin web sitesinde söz konusu karar şöyle duyuruldu: “5651 sayılı Kanun uyarınca yapılan teknik inceleme ve hukuki değerlendirme sonucunda bu İnternet sitesi (imctv.com.tr) hakkındaki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nın 30/09/2016 tarih ve 490.05.01.2016.-151547 sayılı kararına istinaden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından idari tedbir uygulanmaktadır.”

Aynı kararla kapatılan Van TV, Denge TV ve Özgür Güneş Radyosu’nun binası mühürlendi. Kapatılan kurumlardan birçoğu internet üzerinden yayınlarını sürdürmekte kararlı. Muhalif kanal ve radyoların kapatılarak erişiminin engellenmesi birçok yerde protesto edildi.

22 yıllık radyo da kapatıldı

Urfa’da ağırlıklı olarak Kürtçe yayın yapan Radyo Karacadağ kapatıldı. Dün öğleden sonra kapatılmasına karar verilen 22 yıllık radyonun bulunduğu binaya gelen polisler, önce içeride arama yaptı. Aramanın ardından polis ekipleri, içerideki görevlilere, radyonun kararname ile kapatıldığını belirtti ve bu konudaki kararı tebliğ etti. Tebligatın ardından polis, radyo yayında kullanılan cihazlara ve müzik arşivlerinin bulunduğu dijital veriler ile dokümanlara el koydu.

Özgür Radyo, OHAL kararnameleriyle muhalif televizyon ve radyoların kapatılmasına karşı radyo binasında özgürlük nöbeti başlattı. Radyo, tüm dinleyicilerini, sanatçıları, aydınları, dostlarımını, Kadıköy’de bulunan radyo binasında dün saat 18:30 itibariyle başlatılan nöbete katılmaya davet etti.

*****

Kararatmalar tek sesli toplum oluşturma çabasının bir parçası

Radyo ve televizyon kanallarının kapatılmasını RTÜK’ün CHP’li üyesi İsmet Demirdöğen, Hayatın Sesi televizyonun programcılarından Zeliş Irmak ve İMC TV Genel Koordinatörü Eyüp Burç BirGün’e değerlendirdi.

RTÜK’ün CHP’li üyesi İsmet Demirdöğen: İletişim özgürlüğüne açık bir müdahaledir

Kapatma kararlarının RTÜK’ün dışında geliştiğini belirten Demirdöğen, “Anayasa ile güvence altına alınan haberleşme hürriyeti başlıklı maddelerin tamamına aykırı bir uygulama” dedi. Kapatmaların tek sesli bir toplum oluşturma çabası gibi göründüğünü söyleyen Demirdöğen, “Ben gazete, televizyon ve radyoların gerçek sahiplerinin dinleyici ve okurları olduğuna inanıyorum. Bir kurumun kapanıp kapanmayacağına okur ve izleyicileri karar verir. Yasadışı bir uygulama varsa da bağımsız yargı karar verir. İdari mekanizmanın yasalarda yer almayan bir yetkiyi kullanarak yargının da yerine geçerek kapatma kararı vermesi iletişim özgürlüğüne açık bir müdahaledir, kişinin haber alma hakkına açık bir engeldir. Kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Demirdöğen, muhalif seslerin yok edilme çabasının fısıltı gazeteciliği ile daha tehlikeli bir yol açıldığını işaret edip şu sözleri söyledi: “FETÖ ile mücadele adı altında tümüyle toplumsal muhalefetin kendisini ifade edebileceği bütün alanlar ortadan kaldırılıyor. Bu da toplumun bilgiden yoksun bırakılması ve dedikodu ile idare edilmesini sonucunu doğurur ki, aslında bu kararları alanların buna dikkat etmesi gerekiyor.”

‘Amaç demokratik sesleri susturmak’

Hayatın Sesi TV’den Zeliş Irmak ise açıklamasında televizyon kapatmalarının memleket halinden bağımsız tutmadığını belirterek, yayınların durdurmaların OHAL sürecinde yapıldığını hatırlattı. Irmak aynı zamanda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın OHAL’in uzatalım mı sorusuna kalkan evet ellerinin ve OHAL’in uzatılmasına destek veren MHP var. OHAL’in uzatılmasının bu alınan kararların hukuki yollarla önüne geçilemeyeceğini göstergesi” şeklinde konuştu.

Irmak, açıklamasında Evrensel ve BirGün’ün de defalarca farklı mecralar tarafından hedef gösterildiğini ve temel amacın demokratik sesleri susturmak olduğunu “Memlekette iyi şeylerin olmayacağını ve hiçbir farklı sese tahammülün olamayacağını anlamamız gerekir. Erdoğan’ın ‘Tek vatan, tek bayrak” söylemi ‘Tek yorum, tek manşet’e dönüştü“ şeklinde ifade etti..

Öte yandan Hayatın Sesi televizyonunun kapatılmasının hâlâ yazılı olarak tebliğ edilmediğini söyleyen Irmak, kararın kendilerine TÜRKSAT tarafından telefonla aktarıldığını söyledi. Öte yandan kanal kapatma ile beraber televizyonun mal varlığına da el konulabileceğini aktaran Irmak, televizyon yayının YouTube üzerinden sürdüğünü belirtti.

Hayatın Sesi TV, Youtube üzerinden yayınına devam ediyor

*****

İMC TV Genel Koordinatörü Burç: direnişi büyütelim

İMC TV Genel Koordinatörü Eyüp Burç ise yaptığı açıklamada, KHK’nin darbe girişimi sonrasında cemaatçi medya grupları için yapıldığını ancak şimdi demokratik kesimlerin de sesinin kesilmeye çalışıldığını ifade etti. Burç, darbe girişiminin ardından OHAL’le beraber yaşanan sansür sürecini şu sözlerle ifade etti: “Kişisel düşüncem darbe girişimi, otoriter bir sistem kurma çabası ve hevesi olma içinde olan kesime yeni bir darbe ebeliği yaptı. Dolayısıyla otoriter bir sistemin ilk hedefleyeceği kesimler de demokratik kesimler oluyor. Aslında oligarşik darbede başarılı çıkan taraf demokratik kesimlerin sesini kısmaya, onları yok etmeye çalışıyor. Yani, darbe başarılı olsaydı da bunlar olacaktı, olmasa da olacaktı”

TV 10’un Aleviler için, İMC ve Hayatın Sesi TV’nin ise sol-sosyalist ve emekçilerin, Azadi TV’nin de Kürtlerin sesi olduğunu belirten Burç, hedefin açık bir şekilde bu dinamikler olduğunu belirtti. Burç kapatılmalara karşı tek yolun birlikte demokratik direniş olduğunu hatırlatan Burç şunları söyledi:

“Önce sesler kesilir sonra zulüm yağar, umarım böyle bir şey olmaz ama gidişat odur ki, tüm bu yaşananlar daha çok zulmün daha çok baskının yaşanacağı günler ile karşılaşacağımızdır. Buradan çıkmanın tek yolu demokratik güçlerin birlikte demokratik direnişi ile mümkün. Otoriter sistemlerin yegâne karşıt gücü demokratik yapılardır. Yoksa başka türlü bu yapılar asla teslim olmaz ve asla gitmezler, direnirler. Biz demokratik güçlerin yayın organı olarak duyurumuzu, çağrımızı yaptık. Yeniden medya ihtiyacını yeteneklerimiz ile yeni bir yol bulup sesimizi hep beraber canlandırmamız gerekiyor.”

Kaynak: Birgun.net