Muğla Milas’a bağlı Güllük beldesinde, Akfen İnşaat firması tarafından işletilen atık su terfi istasyonunda üç yıl önce yaşanan, 7 işçinin ölümüyle sonuçlanan iş cinayetine ilişkin davaya yarın (7 Ekim) devam edilecek. Darbe girişiminin ardından davaya bakan hâkimlerin başka illere atanması nedeniyle, 12’nci duruşma yeni gelecek heyetle yapılacak. Bu duruşmada mahkemenin, patronları aklayan ve ölenleri suçlayan son bilirkişi raporuna yönelik müşteki avukatlarının itirazlarını değerlendirmesi ve sonuca bağlaması bekleniyor.

Bilirkişi patronları akladı, ölenleri suçladı
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 25 sanıklı davada, 15 Şubat’ta mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, Akfen İnşaat’ın yönetim kurulu üyeleri ile İller Bankası ve Güllük Belediyesi yöneticisi ve çalışanı 17 kişinin kusursuz olduğu öne sürülmüştü. Akfen yönetiminin yetkilerini devrettiği eski Genel Müdür Ahmet Tuna Ozaner ile yerine gelen İsmail Kürşat Tezkan ise tali kusurlu sayılmıştı. Raporda, faciada hayatını kaybeden İşletme Müdürü Mustafa Öztürk tek asli kusurlu sayılmış, yaşamını yitiren 5 işçinin ise tali kusurlu olduğu savunulmuştu.

Ailelerden itiraz: Rapor kabul edilemez!
Adalet Arayan İşçi Ailelerinin gönüllü hukukçularından müşteki avukatı Av. Murat Kemal Gündüz, bu rapora itiraz ederek yeni bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmişti. Mahkemeye sunulan itirazda özetle şöyle denildi:

» “Bilirkişi raporu, sanık yönetim kurulu üyelerini aklama çabası içine girmiştir. Raporda ‘meydana gelen iş kazasının, bir anlık ihmal sonucu olarak değil, uzun süre içindeki ihmaller zincirinin sonucu olduğu görüşmektedir’ tespiti yapılmış, buna rağmen asıl sorumlular yerine ölen işçilere kusur verilmiştir.

» Bilirkişi heyeti, iddianameyi ve hazırlık soruşturması aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınmış olan bilirkişi raporunu dikkate almamıştır. İller Bankası ve Belediye yetkililerinin sorumluluğu/kusuru ile ilgili sadece yapı ve proje merkezli değerlendirmede bulunmuştur.

» Sanık Yönetim Kurulu üyeleri, işçilerin yaşam hakkının ihlal edildiği bu ağır ve açık sorumluluğuna rağmen bilirkişi heyeti nezdinde tamamen kusursuz iken, insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanmış ve yine olabilecek en kötü şartlarda hayatlarını kaybetmiş işçilerin, sadece birbirlerine yardım etme çabası içinde iken ölmüş olmaları dolayısıyla kusurlu sayılmış olmaları, hukukun en ağır şekilde zorlanmasıdır.

» Açıklanan nedenlerle itirazlarımızın kabulü ve işbu raporun yok hükmünde sayılmasını, 15 Şubat 2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile diğer iki rapor arasında çelişki olduğu dikkate alınarak dosyanın yeni bir heyete tevdiine karar verilmesini talep ederiz.”

Heyet değişti
Mahkeme, 27 Mayıs’ta görülen son duruşmada bilirkişi raporuna ilişkin bu itirazların incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Yarın görülecek duruşmada mahkemenin itirazlara ilişkin kararını ve yeni bir bilirkişi incelemesinin yapılıp yapılmayacağını açıklaması bekleniyor. Öte yandan 15 Temmuz’dan sonra hâkimlerden ikisinin başka illere gönderildiği, davanın yeni heyetle devam edeceği öğrenildi.

Kaynak: Birgun.net