Göbeklitepe’ye ün kazandıran Alman arkeolog Klaus Schmidt’in eşi Çiğdem Köksal Schmidt, Göbeklitepe’de çalıştığı esnada ve sonrasında yaşadığı sorunları anlattı.

Türkiye’nin ve dünyanın son dönemdeki en önemli arkeolojik keşiflerinden Urfa’daki Göbeklitepe kazılarını yürüten ve 2014 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Klaus Schmidt’in çalışma arkadaşı ve eşi Çiğdem Köksal-Schmidt’e arşivde çalışma izni verilmediği ortaya çıkmıştı.

‘Artık ölmemi bekliyorlar ve umuyorlar’

Cumhuriyet’ten Pınar Öğünç’e konuşan, Alman arkeolog Göbeklitepe’de 20 yıl çalışan Çiğdem Köksal Schmidt, 1995 yılında başlayan kazı çalışmalarında ilk sorunun, bölgenin 2006’dan sonra popüler hale gelmesiyle başladığını söyledi.

Bakanlar Kurulu kararıyla Klaus Schmidt’e kazı başkanlığı verilecek olmasının, ‘rakipleri’ arasında huzursuzluk yarattığını ve o dönem ‘Niye Almanlar yapıyor, Türkler yapsın’ gibi haberlerin yaptırıldığını ifade eden Schmidt, 2014 ilkbaharında, dönemin müze müdürünün yaptıkları nedeniyle kazıdan kırgın ayrıldıklarını, bunun üzerine de kocasının “Her şeyi yaptılar olmadı, artık ölmemi bekliyorlar ve umuyorlar” dediğini anlattı.

‘Göbeklitepe rant oyuncağı oldu’

Schmidt, Göbeklitepe’nin adının ‘FETÖ gölgesinde’ anılmasına ilişkin “Çok üzgünüm! Kendi üzüntümün de ötesinde, olan Göbeklitepe’ye oluyor. Şimdiye kadar depodaki eserlerin yarısını çizmiş, belgelemiş, yayın konusunda önemli adımlar atmış olacaktık ama Göbeklitepe iki senedir ‘Ben, ben’ diyenlerin elinde rant oyuncağı haline geldi” diye konuştu.

‘Göbeklitepe’de çalışmak için ilkbaharda başvurmuştum’

Eşinin ölümünün ardından Berlin’de Alman Arkeoloji Enstitüsü’ndeki işine döndüğünde, Göbeklitepe’ye ilişkin hiçbir açıklama yapmamasına dair uyarıldığını belirten Schmidt, şunları anlattı: “Sosyal medyada Göbeklitepe’yle ilgili yazdığım her satır sonrası çalıştığım kurum aranıp şikayet ediliyordum, sanki Göbeklitepe’yle ilgili düşüncelerime sansür uygulayabileceklermiş gibi davranıyorlardı. Bu yıl ilkbaharda kendimi hazır hissedince Göbeklitepe’de çalışmak için ayrıntılı bir çalışma programı yaptım, başvurdum. Ekip listesi geldiğinde bir tek benim adım yoktu. Sonrasında ayrı bir başvuruyla uğraştım ama her şeyin çirkinleşmeye devam edeceğini görünce bıraktım.”

Şanlıurfa Müze Müdürü Müslüm Ercan’ın eğitiminin kazı başkanlığı için yeterli olmadığını ifade eden Schmidt, “Dünyanın en önemli, en çok yayın yapmış, en çok araştırma tecrübesi olan biri bile olsa mezuniyeti Klasik Arkeoloji olan birine Göbeklitepe kazı başkanlığını teslim etmek bir skandal için yeterli olurdu” dedi.

‘Tepkim son iki yıllık tavra’

Ercan’ın, eşiyle yaşadığı bir tartışma nedeniyle kendisinin kazı ekibinden atılmasını talep ettiğini aktaran Schmidt, “Sonra çalıştığım yeri arayıp benim yüzümden ekipte büyük kavga olduğunu, benim ona karşı çıktığımı söyleyip kazı ekibinden atılmamı talep etmiş” ifadelerini kullandı.

‘Artık çalışmam’

Schmidt, Ercan’ın müze müdürlüğüne atanmasını da ‘garip’ olarak nitelendirerek, kimsenin zor duruma düşmesine sevinmeyeceğini, tek derdinin ‘Göbeklitepe ve eşinin hatırasına karşı son iki yıldır takınılan tavır’ olduğunu kaydetti.

Schmidt, imkan doğması halinde dahi yeniden Göbeklitepe’de çalışmak istemediğini anlattı.

Kaynak: Birgun.net