Gençlik Muhalefeti Akademi Çalışma Grubu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında görevinden uzaklaştırılan binlerce kamu personeli ile ilgili bir açıklama yaptı.Açıklamada,Laik demokratik ve özerk bir üniversite düşüncesiyle mücadele eden ve bu sebepten görevinden ihraç edilen tüm bilim emekçilerinin yanında olduklarını ifade ettiler.

Gençlik Muhalefeti Akademi Çalışma grubundan yapılan açıklama şöyle:

15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle beraber içine girdiğimiz süreç daha da çetinleşerek devam ediyor. Devlet kadrolarına yerleştirilen cemaat ile bu yerleştirmeyi yapan iktidar arasında ki güç savaşının kazananının kim olduğu tartışılabilir ama tartışmaya kapalı tek konu memleketin uygulanan politikalarla karanlığa sürükleniyor olmasıdır.

Darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile yargı ve meclis fiilen ortadan kaldırılmış, ülke olağanüstü KHK’lar ile yönetilmeye başlamıştır. Birçok kurum ve kuruluş kapatılmış, binlerce kamu personeli görevinden uzaklaştırılmıştır.

Daha dün adli yıl açılışında yargı bağımsızlığından, darbe girişimiyle alakası olmayanlarla ilgili işlem yapılmayacağından bahseden Erdoğan’ın, bugün 2346 öğretim görevlisinin ihracıyla bir kez daha darbe girişimini kendi dikta rejimini derinleştirmek için kullandığına hep birlikte tanık oluyoruz.

Darbe girişimi sonrası dahi yıllarca cemaate karşı mücadele vermiş ilerici akademisyenler “FETÖ” üyesi olmakla suçlanıp tutuklanmış, cemaatin işleyişini, amaçlarını, örgütlenme tarzını anlatan kitaplar incelemeye alınmıştır.

Daha önce de çeşitli öğretim görevlilerini, işyerlerinde hakları için grevde olan emekçileri ve dahi birçok ilerici, demokrat insanın hak arama çabalarını OHAL uygulamasıyla engelleyip, gözaltı ve tutuklamalarla baskılamaya çalıştığına şahit olduk.

Bu sabah karşılaştığımız manzara da AKP’nin FETÖ’yle mücadele altında ilerici, demokrat akademisyenlere saldırısından başka bir şey değildir. Tunceli’den Kocaeli’ne, Ankara’dan Niğde’ye kadar ülkenin birçok üniversitesinde akademisyenlere yönelik cadı avı derinleşerek genişletilmiştir. AKP illa ki FETÖ üyesi arayacaksa kendi içine bakması yeterlidir. Yıllardır öğrencilerle birlikte cemaat yapılanmalarına karşı mücadele eden, demokratik ve özerk üniversite mücadelesinde her an yanımızda olan bilim emekçilerinden cemaat üyeliği çıkarmak absürt bir komedi filminden başka bir şey değildir.

Bu gelişmelerden sonra soruyoruz. İhraç edilen akademisyenlerin yerine gelecek öğretim üyesi ihtiyacı nereden ve nasıl sağlanacaktır? İhraç edilen akademisyenlerin vermekle yükümlü olduğu derslerin içeriğinde ve işlenişinde bir değişiklik yaşanacak mıdır?

Bizce bu soruların cevabı, ülkemizin içerisinde bulunduğu İslamizasyon sürecinde aranmalıdır. Çünkü 2346 akademisyenin ihraç edilmesi demek, Gülen cemaatinden boşalan kadroların yerini başka bir tarikat ve cemaatin doldurması, derslerin içeriğinin ise bu kadrolarca yeniden hazırlanması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu uygulamalar bilime ve akademiye vurulmuş bir darbedir. Bu KHK ile birlikte üniversitede akademik özerkliğe dair hiçbir kırıntı kalmamıştır ve bunun da mimarı AKP iktidarıdır. Askeri darbe girişimini engellemekle övünen siyasi iktidar kendi sivil darbesini yaparak olağan durumda kontrol altında tutamadığı kurumları kontrol altına almaya çalışmaktadır.

Tüm bu karanlığa karşı, üniversitenin tüm bileşenleriyle birlikte bir akademiyi savunma mevziisinin ihtiyacı çok daha açıktır. O halde, gün, hep birlikte özgür, özerk ve demokratik üniversite ve ülke mücadelesini daha güçlü, daha kararlı ve daha bir arada olarak büyütme günüdür.

Laik, demokratik ve özerk bir üniversite düşüncesiyle mücadele eden ve bu sebepten görevinden ihraç edilen tüm bilim emekçilerinin haklı mücadelelerinde bizler de yanlarında olacağımızı buradan en güçlü sesimizle bir kez daha yineliyoruz.

Ejderhayı korkutanlar yalnız değildir!

Özgür, demokratik ve özerk bir üniversite için akademiyi savunalım!

Gençlik Muhalefeti
Akademi Çalışma Grubu

Kaynak: Birgun.net