Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen HDP'li Kürkçü, "Dokunulmazlıklarımızı kendi ellerimizle Tayyip Erdoğan'a teslim edecek değiliz. Her bir milletvekilimizin dokunulmazlıklarını kaldırmak için bir meydan savaşı vermek zorundalar. Erdoğan'ın çağırdığı düelloya icabet etmeyeceğiz" dedi.

Gündoğdu Meydanı'nda bugün yapılması planlanan Newroz etkinliğine, İzmir Valiliği tarafından gününden önce olduğu ve güvenlik gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Karara tepki gösteren HDP İzmir İl yönetimi, parti binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, parti yöneticileri ve yaklaşık 500 partili katıldı.

Polisin çevrede yoğun güvenlik önlemi aldığı görüldü. Gruptakiler 'AKP gidecek, başka yolu yok', 'Hırsıza, katile diz çökme' sloganları attı. Parti yöneticisi Çağla Kaplan basın açıklamasını okudu. Kaplan, Newroz etkinliğine izin verilmemesine ve eylem yapacakları bilgisi doğrultusunda bugün sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen, 20 kişinin gözaltına alındığı operasyona tepki gösterdi. Daha sonra HDP'li Kürkçü kalabalığa seslendi.

"ZULMÜN BİTTİĞİ GÜN HESAPLAŞMA GÜNÜDÜR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Kürkçü, şunları söyledi:
"Ne yazık ki partimizden olduğu gibi Newrozumuzdan da korkanlar bize alanları kapattılar. Ancak bu alanları kapatanlara şunu hatırlatmak isterim, alanları kapatabilirsiniz, gazete, radyo ve televizyonları kapatabilirsiniz, her yere kendi adamlarınızı doldurabilirsiniz ama halkların kalbini kapatamazsınız. Newroz her yerde. Erdoğan, 'Tayyip Erdoğan gitsin diyenler devletin sonunu getirmek istiyorlar' diyor. Dünyada sonu gelen bütün diktatörler sonu gelmeden hep aynı cümleyi söylediler, 'Devlet benim' dediler. Bütün hırsızlıkların bütün katliamların her türlü zulmün hesabı eninde sonunda verilir. Zulmün bittiği gün hesaplaşma günüdür. O zaman herkesin yaptıkları bütün defterler açılır, herkes sorar, sorulacaktır da. 'Sende ne var oğlum' derken ne demek istiyordun diye sorulacaktır mutlaka."

"HİÇ KİMSE MEBUSLUK MERAKLISI DEĞİL"

HDP'li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının kolay olmayacağını savunan Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her kim hayatını kaybetmişse sarayın yüzünden kaybetmiştir, kimse ölümü hak etmedi. Hiç kimse mebusluk meraklısı değil, biz hapishanede, sokakta, okulda, kışlada siyaset yaparak buraya geldik. Biz idam sehpası altında bile siyaset yapmayı biliyoruz. Bizim mecliste olma hakkımızın teminatı 6 milyon halkın Halkların Demokratik Partisi milletvekillerine verdiği ruhsattır. Dokunulmazlıklarımızı kendi ellerimizle Tayyip Erdoğan'a teslim edecek değiliz. Her bir milletvekilimizin dokunulmazlıklarını kaldırmak için bir meydan savaşı vermek zorundalar. Hiçbir şey o kadar kolay değil. Bize dayattıkları suç, her yerde söylediğim sözlerdir."

"TERÖRİSTİ BİLE ÖYLE KOLAY ÖLDÜREMEZSİNİZ"

7 Haziran seçimlerinden sonra düzenlenen operasyonlarda ölenlerin yüzde 60'nın sivil olduğunu ileri süren Kürkçü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da seslendi. Kürkçü, "Bir hukuk devletinde teröristi bile öyle kolay öldüremezsiniz. Yaşama hakkı herkese doğuştan verilmiş, yasayla korunan bir haktır. Sayın Kılıçdaroğlu'na seslenmek istiyorum, sana oy veren insanlar, sen Tayyip Erdoğan'ın halka karşı zulmüne ortak ol diye vermediler. Suriye'ye asker yolla diye oy vermediler. Demokrasi için çaba göster diye oy verdiler. O halklara karşı HDP'yi suçlayan bir partinin lideri olarak o halka hizmet ediyor olamazsın. CHP'li seçmenlere sesleniyorum, yönetiminiz sizin verdiğiniz oya sadık kalmıyorlar" dedi.

CHP milletvekillerinin, HDP milletvekilleriyle yan yana görünmemek için oradan oraya kaçırılmaya çalışıldığını ileri süren Kürkçü, " Siz siz olun onlara ayar verin. Ya demokrasi ayarı verin ya da Deniz Baykal'ın peşinden Tayyip Erdoğan'ın yanına gitsinler, sarayın başköşesinde tamah etsinler. Tayyip Erdoğan'a da sesleniyorum, bizi çağırdığın düelloya icabet etmeyeceğiz. Biz halkın antifaşist mücadelesiyle, senin karşına geliyoruz. Bekle bizi Ankara, bekle bizi Beştepe" dedi.
Kürkçü'nün konuşmasının son bölümünde, "Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı ve kendisi çözüm masasına oturmalıdır" demesi üzerine, gruptakilerden bazıları Abdullah Öcalan lehine sloganlar attı. Polis, bu sloganın yasadışı olduğunu belirtip devam edilmesi durumunda müdahalede bulunacağı yönünde anons yaptı. Kürkçü, herhangi bir gerginlik yaşanmasını istemediklerini, ancak sloganın suç olmadığını dile getirdi. Gerginlik grubun slogan atmayı kesmesi üzerine son buldu. ()

Kaynak: Birgun.net