Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yıllardır birlikte çalıştığı için eleştirildiği Gülen Cemaatiyle ilgili olarak acayip bir özeleştiri yaptı:

-Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Rabbim de milletim de bizi affetsin!

Allahın işine karışılmaz. O nasıl biliyorsa öyle yapar. Erdoğan’ın milleti ise onu rahatlıkla bağışlayacaktır. Ana ve yavru muhalefet partileri de onun yanında saf tuttuklarına göre, geriye bizim gibi münafıklar kalıyor:

-Apoletsiz darbeye de karşıyız!

Gülen Cemaatinin faaliyetlerine müsamaha gösterilmesindeki en önemli ölçü “Allah” demeleriymiş.

Erdoğan ve AKP’nin desteğini almak için “Allah” demek yeterliyse bunu en güçlü biçimde yapanlar da var. Mesela IŞİD her eyleminden önce işine Allah’ın adıyla başlıyor:

-Allah-u ekber!..

Sonra IŞİD canlı bomba eylemcisi üzerinde taşıdığı patlayıcıların pimini çekiyor! Bir anda ortalık cehenneme dönüyor.

Geçenlerde Bağdat’ta bir “eşek şakası” yapıldı. Kalabalık bir pazar yerinde görünmeyen bir kişi yüksek sesle haykırdı:

-Allah-u ekber!..

Herkes kendini bir yana fırlattı! Bu eşek şakasının mimarları da uzaktan çekim yapıyorlardı. İnsanların zavallı haline gülüyorlardı.

Diyeceğimiz o ki, “Allah” adı fenalıkların inşası için referans olamaz!

Bir de askerleri Silivri’ye hapseden Balyoz ve Ergenekon davaları var. Erdoğan bu davalar konusunda da özeleştiri yaptı. TSK kadrolarına karşı yöneltilen suçlamalar ve tutuklamalar konusunda ciddi şüpheleri oluştuğunu söyledi:

-Suçlamaların gerekçesi beni ikna edemedi!

İkna olmamış haliyle söylediklerini hatırlıyoruz:

-Ben bu davanın savcısıyım!

İnanmadığı dosya ve davanın savcısı olmanın faturası da Gülen’e kesilemez her halde!..

Saf(!) ve temizliğin(!) bu kadarı da bulunduğu makama hakaret olmaz mı?

İşin asıl tuhaf yanı bu kadar siyasi bir metnin okunduğu toplantının adında saklı: Din Şûrası!

Şûra’nın gündemi ise şu başlıkta altında topanlanmıştı:

“15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi!”

Din adına toplanmış bir delegasyon huzurunda siyasi gündemi belirlemek “Din İstismarının” neresine sığar acaba?

Cumhurbaşkanının samimiyetinden şüphe duymamak gerekiyor. Söylediklerine inanıyor ve inanılmasını istiyor. Tıpkı seçim zaferlerinden sonra yaptığı “balkon konuşmaları” gibi… Sadece küçük bir sorun bulunuyor: Yukarıdaki cümlelerin tümünü eleştiri olarak yapıyor. Özeleştiri değil! O zaman en iyimserinden bakarak şöyle diyebiliriz:

-Erdoğanizm pardon dedi!

Müslüman kardeşlere soru: Darbe Araştırılsın mı?

AKP’liler 15 Temmuz Darbe Girişimi konusunda en fazla aktivite gösterenlerin başında geliyorlar. İktidarda AKP olduğuna göre darbenin başarısızlığına sevinmeleri elbette onların hakkı.

Her askeri darbede okkanın altına gidenlerin başında solcuların gelmesini bir yana koyarak, sağcı bir kitlenin askerin müdahalesine karşı militanca direnmeleri ülke adına sevindiricidir.

Üstelik her dönemde “devletin yanında” olmakla övünenlerin sokaklara çıkmaları da her türlü takdirin ötesinde olmalıdır.

Amaaaa….

Bu darbe girişimin araştırılması gerekmiyor mu?

Çatısı bombalanmış bir TBMM’nin “çatısı altında” kurulacak bir araştırma komisyonu pek çok gizli noktayı ortaya çıkaracaktır.

Gelgelelim darbenin “en büyük mağduru” AKP böylesi bir araştırma komisyonunun kurulması için yeterli ilgili göstermiyor. Hatta bir adım ötesine geçip kurulmaması için çaba harcıyor.

AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan, adli soruşturmalar sürerken TBMM’de bir komisyonun kurulmasının çok makul olmayacağını söyleyiverdi!

Daha davalar açılmamışken, soruşturmalar sürerken, Yüksek Askeri Şurada generalliğe terfi ettirilip, üç gün sonra TSK’dan ihraç edilmelerin yaşandığı toz duman ortamda, bir KHK ile okulların, üniversitelerin kapatılma kararları alınırken, TBMM’sinin kenarda sessizce oturup beklemesini istemek samimi bir davranış mı?

Parlamentosu çalıştırılmayan bir parlamenter demokrasi olabilir mi?

Demokrasi Nöbetlerine eyvallah!

Biz, Milli İrade saygısına şapka çıkartalım.

Ama siz de Milli İradenin çatısı altında bombalardan daha etkili işlevsizlik önermeyin AK demokrat Müslüman kardeşler!

Kaynak: Birgun.net