Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 'Rusya Günü' milli bayramını vesile ederek Rusya Devlet Başkan Vladimir Putin’e yazdığı mektup, Rus uçağının düşürülmesinden sonra ilk “doğrudan temas” sayılarak önemsenirken, Rusya’da farklı tepkiler buldu. turkrus.com'da yer alan habere göre, Kremlin şimdilik sadece “mektubun alındığını” teyit ederken, analistler “özür ve tazminat şartı” yerine getirilmeden Erdoğan’ın temas çabalarından sonuç beklenmesinin gerçekçi olmayacağına vurgu yapıyor. Ancak "diplomatik formül arayışları" da öne çıkarılıyor.

Devlet ajansı Ria, “Cevapsız mektup: Moskova’nın Erdoğan’dan gelen mektuba tepki vermesine gerek var mı?” başlıklı bir haber analiz yayınladı. Ajansa konuşan Kremlin’e yakın önde gelen analistlerden Fyodor Lukyanov, “Özür dileyen tarafın da kendini küçük düşürülmüş hissetmeyeceği bir özür formülü bulunması gerektiğini” söyledi.

"Güvensiz stratejik ortaklık olmaz"

"Rusya-Türkiye ilişkilerinin normalleşme ihtimali olduğunu ancak eski haline dönmesinin artık mümkün olmadığını" savunan Lukyanov şöyle dedi:

“Kırılan dostluk tutkal ile onarılamaz. Halbuki ilişkilerde çok yüksek seviyeye ulaşılmıştı. Stratejik partnerlik konuşuluyordu. Bunu yeniden sağlamak mümkün değil. Stratejik partnerlik stratejik güven ister. Yaşananlardan sonra güvenden söz etmek çok zor.”

Lukyanov’a göre bundan sonraki gelişmeler, Erdoğan’ın yarattığı imaj ve yönetim tarzı itibarı ile veremeyeceği Rusya’nın taleplerinin ne kadar esnek olabileceğine bağlı. Rus analist, “Erdoğan’ın kendisi için yarattığı sert, uzlaşmacılıktan uzak politikacı imajı var. Bu duruş onun politikasının temel direklerinden. Ondan bu kendi kurduğu bu direği sallamasını beklemek muhtemelen sonuç vermez. Bu durumda beklenen, sorunun daha da ağırlaşması. Ama bir şekilde ona kendi imajını yıkmadan esneklik gösterilip bir şans verilmesi halinde Erdoğan ilişkilerin buzunun çözülmesine gidecek yola girebilir” görüşünü dile getirdi.

"Bir özür formülü bulunmalı"

Lukyanov bunları söylerken Rusya’nın taleplerinden vazgeçmesi gerektiğini söylemediğini vurguladıktan sonra, “İşte diplomasi sanatı, özür dileyen tarafın da kendini küçük düşürülmüş hissetmeyeceği bir özür formülü bulunmasını gerektiriyor” diye ekledi.

Bir diğer önemli akademisyen analist Dmitri Danilov ise, mektubun “Ankara’nın ilişkileri normalleştirme çabası” olduğunu belirterek, “Mevcut durumda sorun sadece Rusya ile olan ilişkiler değil. Tüm bu gelişmeler (Rusya ile barışma çabaları) Türkiye’nin NATO dahil tüm partnerleri ile ilişkilerinin son derece zorlaştığı bir döneme denk geliyor” dedi.

Rus uzmana göre Erdoğan Rusya ile ilişkileri düzeltmek istiyor ama nasıl başlayacağını bilmiyor. Danilov şöyle konuştu:

“Erdoğan’ın mesajlarını Moskova büyük kuşku ile karşılayacaktır. Rusya’nın pozisyonu başından beri netti: Hatanızı kabul edin ve bunlar için özür dileyin. Ama bu şu ana kadar gerçekleşmedi, devam eden gelişmeler Ankara’nın bu konudaki pozisyonunun aslında değişmediğini gösteriyor. Sözler ve temenniler hariç, ilişkileri düzeltmek için Ankara gerçek adımlar atmış değil.”

Danilov, Moskova’nın taleplerinde esneme beklenmemesi gerektiğini savunarak, Ankara’nın son hamlelerinin “hem Türkiye ekonomisinin kayıpları, hem de Erdoğan’ın ülke içinde bulunduğu zor durum karşısında yaptığı yeni bir manevra” olduğunu ileri sürdü.

Mektup diplomasisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım 2015'de başlayan uçak krizinin ardından dün ilk kez Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e hitaben özel bir mektup yazmıştı. Erdoğan, "Saygıdeğer başkan!" hitabıyla başlayan mektubunda "ilişkilerin yeniden hak edilen düzeye çıkması" temennisini dile getirmişti. Erdoğan mesajında, "Türk halkı adına şahsınızda Rusya halkının bayramını kutlarım. Bu vesile ile Türkiye-Rusya ilişkilerinin hak edilen düzeye çıkmasını temenni ederim" ifadelerini kullanmıştı.

Başbakan Binali Yıldırım da, Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev'e benzer bir kutlama mesajı yollamıştı. Bu iki mesaj, Ankara'nın yeni dönemde Moskova ilke ilişkileri düzeltme arzusunun ifadesi olarak değerlendirildi.

Kaynak: Birgun.net