Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alman ZDF kanalındaki 31 Mayıs tarihinde "Neo Magazine Royal" adlı mizah programında kendisi hakkındabir şiir okuyan Alman mizahçı Jan Böhmermann hakkında bizzat suç duyurusunda bulundu.

Erdoğan'ın suç duyurusunu Alman Ceza Yasası'nın 194'üncü maddesine dayanarak "kişiye hakaret etmek" suçlamasını düzenleyen 185'inci maddesi gereğince yaptığı belirtildi. Alman Ceza Yasası'nın 194'üncü maddesi, hakaret soruşturması başlatılması için mağdurun şikayetçi olmasını öngörüyor. Mainz Savcılığı, Erdoğan'ın suç duyurusunun incelemeye alındığını açıkladı.

Öte yandan AKP hükümetininde, Böhmermann'ın 'yabancı devlet adamlarına hakaret" suçunu düzenleyen Alman Ceza Yasası'nın 103'üncü maddesinden yargılanması konusunda da Alman hükümetine sözlü nota verdiği belirtilmişti.

Alman Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı'ndan uzmanların oluşturduğu komisyon Türkiye'nin talebi üzerindeki incelemelerini sürdürdüğü bilgisi alındı.

Ceza Yasası'nın 103'üncü maddesinden ancak Alman hükümetinin onay vermesi halinde dava açılabiliyor. "Yabancı devlet adamına hakaret" suçlaması 3 yıla kadar hapis cezası öngörürken, normal vatandaşa yönelik hakareti düzenleyen 185'inci maddede öngörülen azami hapis cezası süresi ise 1 yıl.

Mainz Savcılığı, Böhmermann hakkında yapılan suç duyuruları üzerine geçen hafta 103'üncü maddeden soruşturma başlatmıştı. Savcılığın bu maddeyle ilgili başlattığı inceleme de sürüyor.

Fderal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert dün konuya ilişkin açıklamasında, komisyonun incelemesinin birkaç gün sürebileceğini belirtti. Seibert, Alman anayasasında güvence altına alınan 'temel hakların' hiçbir şekilde müzakereye açık olmadığının da altını çizdi ve Başbakan Merkel için Alman Anayasası'nın 5'inci maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğünün ''çok yüksek bir değer'' olduğunu vurguladı.

Alman siyasetçiler ne diyor?

Böhmermann vakası bir anda Almanya'nın gündemine oturdu. Federal Hükümet'in atacağı adım beklenirken, Alman siyasetçiler de konuya ilişkin görüşlerini beyan ediyor.

Alman Federal Meclisi İçişleri Komisyonu Başkanı Angsar Heveling, Rheinischen Post gazetesine açıklamasında, "Bence bir an önce bağımsız yargıya Böhmermann'ın söylemlerinin Erdoğan'a yönelik bir hakaret teşkil edip etmeyeceğini inceleme şansı verilmeli" dedi.

Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CSU) politikacı, bu tür bir incelemenin Almanya'da yargıya ilişkin konuların bağımsız yargıya teslim edildiğinin bir göstergesi olacağını belirtti. Angsar, Böhmermann'ın herhangi bir cezaya çarptırılmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann da "Türk hükümetinin bu denli olaya müdahil olması ve Almanya'da da yargıyı harekete geçirmeye çalışması kabul edilemez" dedi.

Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, federal hükümetin utanç verici bir manevra yaptığını, ancak bunun Türkiye'ye Almanya'da basın ve ifade özgürlüğünün ne anlama geldiğini göstermek için bir fırsat oluşturduğunu söyledi.

Sol Parti Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht ise Başbakan Merkel'in sanat özgürlüğünü koruyan bir tutum benimsemesi ve Türkiye'nin yargılanma talebini 'açıkça reddetmesi' gerektiğini söyledi.

Böhmermann hakkındaki tartışmalar nedeniyle gözler ZDF kanalına çevrilmişti. Kanal, Böhmermann ile işbirliğinin sürdüğünü ve programın şimdiye kadar olduğu gibi yayınlanmaya devam edeceğini açıkladı. (Kaynak: DW)

Kaynak: Birgun.net