NURCAN GÖKDEMİR [email protected]

AKP’nin tüm kamu kaynaklarını denetimsiz hesaplarda toplama alışkanlığı giderek yayılıyor. Seçimlerden önce iktidar partisinin oylarını arttırmak için tüm olanakları seferber edilen Türkiye İş Kurumu’nda da “örtülü ödenek” olarak kullanılabilecek özel hesaplar oluşturuluyor.

Emeklilik tazminatına esas olan hizmet süresindeki 30 yıllık sınırı kaldırma gerekçesine dayandırılan “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na iktidara yakın vakıf, dernek ve cemaatlerle yandaşlara fon aktarımını kolaylaştıracak bir madde eklendi.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’ndan kabul edilen tasarı önümüzdeki günlerde Genel Kurul gündemine gelecek.

‘Gelir kaydetmeyecekler’
Komisyonun CHP’li milletvekillerinin, “yandaşı fonlama” ile sonuçlanacak muhalefet şerhi özetle şöyle:

“İŞKUR, uluslararası kuruluşlardan veya AB’den gelen hibe kredileri, proje ödemelerini gelir kaydetmeksizin isteğe bağlı olarak harcayabilecektir.

Bu düzenlemede sorunlu iki nokta bulunmaktadır. Birincisi, gelir, gider ve faaliyetleri açısından özerk bir kurum olan İŞKUR’un faaliyetlerinin iç denetimi sorunudur. Bu kurumun farklı hesapları kullanması ve bunun iç denetiminin nasıl yapılacağı belli değildir. Bu konuda bir yetki tanımlanması olmadığı gibi aynı zamanda denetim ve teftişinin ne şekilde gerçekleştirileceği de Kurumun inisiyatifine bırakılmaktadır.
Diğer sorunlu alan ise dış denetimdir. Sayıştay’ın yerindelik denetiminden Türkiye İş Kurumu çıkarılarak yurtdışı fonların kurum geliri olarak değerlendirilip denetlenmesi önlenmek istenmektedir.”



Hesap vermeden harcama
Düzenleme ile kurumun, Sayıştay’ın 2014 yılı Denetim Raporunda da yer alan yılsonu mali kayıtlara yansımayan hesaplarıyla “Hesap verme sorumluluğu”ndan kurtulması da sağlanıyor.

Kurumun, devletin muhasebe sistemi dışına çıkarak işlem yapmasının önünü açan düzenleme ile bu gelirlerin bütçeye gelir kaydedilmesinin önü de kapatılıyor.

CHP’lilerin şerhinde, 14 yıllık iktidar zihniyeti ile beraber değerlendirildiğinde bu düzenlemenin, seçimler öncesi İşsizlik Fonu’ndan yapılan harcamaları açıklayamayan, birçok şaibenin gölgesindeki İŞKUR’a gelecek hibe ve diğer fonların, Sayıştay denetiminden kaçırılmasına yönelik olduğu vurgulandı.

‘İhya’ sektör oldu
HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım ise muhalefet şerhinde, AB’nin uyum programı çerçevesinde Türkiye’ye aktardığı kaynaklarla hükümete yakın dernekler, vakıflar, sendikalar ile sivil toplum kuruluşlarının ihya olduğunu belirtti. Bu alanın “sektör”, hatta “endüstri” olduğunu kaydeden Yıldırım, düzenleme ile sektörün genişleyeceğimi bildirdi. Yıldırım, “Çok üst düzey siyasi makam ve görevlilerin himayesindeki vakıflar, tekel konumuna geçecekler” dedi.

Kaynak: Birgun.net